Türkiye'nin tanınmış armatörlerinden ve iş insanı Çetin Ay ile özel röportaj
Röportaj: İbrahim yaman uba haber merkezi
Soru: Sayın Ay, kamuoyunda büyük ilgi uyandıran "İstanbul'dan deniz yoluyla Cidde'ye umre ve hac seferleri" projenizden kısaca bahseder misiniz?
Çetin Ay: Bu proje, kruvaziyer turizminin lüks ve konforunu, kutsal topraklara yapılan manevî yolculukla birleştiriyor. Yolcular, İstanbul'dan beş yıldızlı bir gemiyle yola çıkacak, Akdeniz ve Kızıldeniz rotasını izleyerek Cidde Limanı'na ulaşacak. Buradan Mekke ve Medine'ye geçerek umre veya hac ibadetlerini yerine getirecekler. Yani hem tatil, hem ibadet… Üstelik seyahat boyunca dünya standartlarında konfor ve hizmet sunacağız.
Soru: Bu proje, klasik hava yolu ile yapılan umre ve hac yolculuklarından hangi yönleriyle ayrılıyor?
Çetin Ay: Öncelikle yolculuğun kendisi başlı başına bir deneyim. Gemide misafirlerimiz için ibadethaneler, dini sohbetler, seminerler, Kur'an-ı Kerim tilavetleri olacak. Aynı zamanda spa, restoran, eğlence ve dinlenme alanlarıyla tam bir kruvaziyer konforu sunacağız. Yani yolculuk, varış noktasına kadar manevi ve fiziksel anlamda bir hazırlık sürecine dönüşecek.
Soru: Seferlerin sıklığı ve kapasitesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Çetin Ay: Haftalık seferler planlıyoruz. Her bir seferde yaklaşık 3.000 yolcu taşıyabilecek kapasitede gemiler kullanılacak. Bu da yıllık ortalama 150.000'in üzerinde kişiye hizmet verebileceğimiz anlamına geliyor.
Soru: Sayın Ay, sizin Türkiye'ye olan sevginiz, memleketinize olan bağlılığınız herkesin malumu. Yarım asırdır Avrupa'da yaşıyorsunuz, uluslararası ticaret dünyasında tanınan bir isimsiniz. Bu güçlü bağın kaynağı nedir?
Çetin Ay: Evet, 50 yıla yakın süredir Avrupa'da yaşıyorum ama kalbim hep Türkiye'de attı. Nerede olursam olayım, memleketimin insanıyla, kültürüyle, değerleriyle bağımı hiç koparmadım. Kırşehir'in Kaman ilçesinde doğdum; orada aldığım değerler, hayatım boyunca ticaretimde ve insan ilişkilerimde pusulam oldu. Türkiye'ye olan sevgim, sadece bir aidiyet değil; aynı zamanda sorumluluk hissi.
Soru: Peki, ileride bu sorumluluk hissini siyasette de görmek mümkün mü? Türkiye'de siyasi bir rol üstlenmeyi düşünür müsünüz?
Çetin Ay: Siyaset, doğru ellerde çok değerli bir hizmet alanıdır. Yılların getirdiği uluslararası tecrübemi, ekonomik vizyonumu ve bağlantılarımı Türkiye'nin yararına kullanmak elbette isterim. Ancak benim önceliğim, ülkemin birlik ve refahını destekleyecek doğru zeminde, doğru zamanda katkı sunmak. Bu illa aktif siyaset olmak zorunda değil; danışmanlık, stratejik projeler, ekonomik platformlar aracılığıyla da olur. Ama şunu söyleyebilirim: Türkiye'nin bana ihtiyacı olursa, elimden geleni yaparım.
Soru: Son olarak, bu projeyi bir cümleyle özetlemenizi istesem…
Çetin Ay: Manevi bir görevi, huzur ve konfor içinde yerine getirmek isteyenler için "denizden kutsal yolculuk" diyebilirim.