BAKAN TUNÇ: AİLE HUKUKUYLA İLGİLİ DÜZENLEMELERİ KISA SÜRE İÇERİSİNDE MECLİSE SUNACAĞIZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şiddet konusunu içermeyen aile hukuku anlaşmazlıklarında dava açmadan önce arabulucuya başvurma imkanı getireceklerini belirterek, "Aile hukukuyla ilgili düzenlemeleri kısa süre içerisinde Meclisimizin takdirine arz edeceğiz." dedi.
Bakan Yılmaz Tunç, TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yeni yargı paketlerinin Meclis gündemine gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Bakan Tunç, 4. Yargı Reformu Strateji Belgesinde yer alan hedefleri anlattı. Bakan Tunç, belgede yer alan hedefler doğrultusunda hazırlanan 10. Yargı Paketi'nin TBMM Genel Kurulunda yasalaştığını hatırlattı.
Kanunla, cezasızlık algısının ortadan kaldırılması amacıyla denetimli serbestlikte yapılan düzenlemeyi aktaran Bakan Tunç, "Artık bundan sonra 1 yıllık maktu denetimli serbestlik süresinden yararlanabilmek için kişiler, koşullu salıverme süresine ne kadar gün kalmışsa bunun onda birini cezaevinde yatmak zorunda. Dolayısıyla sadece imza atıp cezaevinin kapısından geri dönmek yok. Suç işleyen, bunun karşılığını, basit suç da olsa görmüş olacak." diye konuştu.
Bakan Tunç, iki yılın altında hapis cezası gerektiren suçlardan hükümlülerin de cezaevinde bulunmak zorunda olacağını, bir ay ceza alanın en az 5 gün cezaevinde kalacağını dile getirdi.
Özel infaz hükümlerinin de kapsamının genişletildiğine işaret eden Bakan Tunç, konutta infaz, hafta sonu infazla ilgili değişikliklere gidildiğini kaydetti. Bakan Tunç, bu düzenlemelerin insani olduğunu vurguladı.
Adli tıp raporuyla ağır hasta olduğu belirlenen hükümlülerin cezalarının konutta infazına yönelik düzenleme yapıldığını belirten Tunç, mükerrer hükümlülerle ilgili de düzenlemelere gidildiğini ifade etti.
ŞİDDET KONUSUNU İÇERMEYEN AİLE HUKUKU ANLAŞMAZLIKLARINDA DAVA AÇMADAN ÖNCE ARABULUCUYA BAŞVURMA İMKANI GETİRECEĞİZ
Yeni yapılması planlanan düzenlemelere ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, şöyle devam etti:
"Aile hukukuyla ilgili düzenlemeleri kısa süre içerisinde Meclisimizin takdirine arz edeceğiz. Özellikle boşanma davalarının uzun sürmemesi, kişilerin bir an önce bir sonraki hayatlarını kurabilmeleri, aile kurumunun zedelenmemesi, çocukların ve kadınların yıpranmaması açısından yeni bir dönem başlatmak istiyoruz. Bu da aile arabuluculuğu ile ilgili husus. Kadına şiddetle ilgili hususlar ayrı, bunların arabuluculuk kapsamında değerlendirilmesi mümkün değil. Ama diğer boşanma davaları ve bunların ferileriyle, tazminat, nafaka konularıyla ilgili olarak aile arabuluculuğu sistemini getirmeyi düşünüyoruz. Aile arabuluculuğunda, şiddet konusunu içermeyen aile hukuku anlaşmazlıklarında dava açmadan önce arabulucuya başvurma imkanı getireceğiz."
Bakan Tunç, aile arabulucularının, konusunda uzmanlardan oluşacağını, arabuluculukta anlaşma sağlanamadığında dava açılabileceğini söyledi.
Anlaşmalı boşanma davalarında bir yıllık bekleme süresi kaldırılarak mağduriyetlerin önüne geçilmesini istediklerini dile getiren Bakan Tunç, "Aile Yılı"nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çalışmalarına katkı sağlamayı hedeflediklerinin altını çizdi.
Bu konudaki teklifin ne zaman TBMM'ye sunulacağının sorulması üzerine Bakan Tunç, bu konuda takdirin, milletvekillerinde ve Meclis'te olduğunu ifade ederek, "Muhtemelen ekim ayına kalabilir." dedi.
Bakan Tunç, teklifin Genel Kurul sürecinde 10. Yargı Paketi'nden çıkarılan bilişim suçlarına, trafiğe ilişkin düzenlemelerin de değerlendirileceğini söyledi.
Kovid-19 düzenlemesinin kapsamının genişletilip genişletilmeyeceğine ilişkin soruya karşılık Bakan Yılmaz Tunç, bu konuda vatandaşlardan gelen talepler olduğunu hatırlattı. Tunç, bunun Meclisin takdirinde olduğunu ve buna Meclisin karar vereceğini vurguladı.
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz
