Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Bursa’nın tarım ve sanayi dengesini iyi ayarlaması gerektiğini ifade ederken, “ Dikkatli planlama yapılmazsa tarım kaybolabilir, kültür hazinesi zaafa uğrar” diye konuştu. Davutoğlu, iktidar olmaları durumunda yeni bir imar yasası çıkaracaklarını söyledi.
BURSA (İGFA) - Çeşitli tem temaslarda bulunmak üzere iki günlük program için Bursa’ya gelen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Gelecek Partisi Bursa İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısına genel başkan yardımcıları Nedim Yamalı, Cuma İçten ve Ayhan Seferüstün, teşkilat başkanı Selim Temurci, genel merkez sekreteri Kani Torun, Kurucular Kurulu Üyesi İzzettin Küçük, Gelecek Partisi Bursa İl Başkanı Alparslan Yıldız ile il yönetim kurulu üyeleri de katılım gösterdi.
Bursa’nın ülkenin siyaset, ekonomi ve kültürün merkez şehirlerinden birisi olduğunu vurgulayan Ahmet Davutoğlu, “Daha önce Dışişleri Bakanı olarak geldiğim Bursa’yı bu kez genel başkan olarak ziyaret etmekten dolayı onur duyuyorum. Daha önce ‘ulu şehir’ olarak ifade ettiğim sürecin unvan olarak kalması beni mutlu etti” dedi.
Bursa’nın en çok üzerinde durduğu içine girdiğinizde huzurla yaşadığınız bir şehir olduğunu kaydeden Gelecek Partisi lideri, “Doğayla sentez edilen bir şehir ve açık hava müzesidir. Tarım ve sanayi aynı anda yaşıyorsa bir tehlikedir. Tarım ve sanayi alanlarını şehir yöneticileri doğru planlamalıdır. Bursa dikkatli planlamazsa tarım kaybolabilir, kültür hazinesi zaafa uğrar” diye konuştu.
“DOĞANBEY TOKİ BİR CİNAYETTİR”
Bursa için demiryolunun zaruret olduğunu kaydeden Ahmet Davutoğlu, “Demiryolunun Bilecik’e bağlanması önemlidir. Bursa’da bir başka sıkıntı da kentsel dönüşümdür. Doğanbey TOKİ’yi görünce ‘bu cinayeti kim işledi’ diye sormuştum. Şimdi de kentsel dönüşüm alanlarında 4 katlı binaların yıkılıp yerlerine 8 katlı binalar yapılıyor. Buna kentsel değil ‘rantsal dönüşüm’ denir. Türkiye’de ranta dönüşmeyen alan kalmadı. Tekrar yapılan ihale bende şüphe uyandırır. Bursa’da her projeyi yakın takip edeceğiz. Nilüfer Çayı’nın temizliği için kaynak bulunamıyor. Bursa’da 12 ilçede teşkilatlanmamızı tamamladık. 5’inde yapacağız. 72 mahallede örgütlendik. Seçime hazırız. Başbakanlığıma mal olan ‘siyasi ahlak yasası’nın ne kadar önemli olduğu belli oldu. Bursa’nın önceki dönem valililerinden İzzettin Küçük de bizimle birlikte kendisi 15 Temmuz’un Bursa’daki kahramanıdır. Selim Temurci İstanbul’un, Nedim Bey de Ankara’nın 15 Temmuz kahramanıdır. Tertemiz kadrolara sahibiz” açıklamasında bulundu.
BURSA EKONOMİNİN MERKEZİDİR
Gelecek Partisi’nin iktidara gelmesi durumunda yapacaklarını aktaran Ahmet Davutoğlu, “Nasip olursa imar yasası çıkaracağız. İlk uygulama İstanbul’da ikincisi ise Bursa’da olacak. Tarih geriye doğru akmaz. Sanayi geri dönmez bu zaten doğru da değil. Bursa, İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra gelişmişlik seviyesi en yüksek 4’ncü şehirdir. Bugün 8 bin dolara düşen gayrisafi milli hasıla Bursa’da hala 11 bin dolardır. Bursa bir ekonomi merkezidir. Çevre kirliliğine yol açmayacak sanayinin açılması, teknoloji yoğunluklu ve çevreye az zararlı sanayi yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu şehirde 81 bin işletme var. Küçük işletmelerin yüzde 90’ı kötü yönetimler yüzünden icralıktır. Gelişmiş Bursa’yla değil nimetlerinden istifade edemeyen Bursalılarla da bir araya geleceğiz. Sanayi ve tarım potansiyeli mevut olan ve organik tarımın gelişebileceği bir kenttir Bursa” diye konuştu.
AFET RAPORU HAZIRLANIYOR
Ülkenin sel, deprem ve yangın felaketleriyle karşı karşıya kaldığını açıklayan Davutoğlu, “ Hayatını kaybeden vatandaşlara başsağlığı diliyorum. Antalya’nın Manavgat ilçesinde ve Muğla’da 5 ilçe 15 yangın noktasını bizzat yerinde ziyaret edip vatandaşlarla bir araya geldik. Bu açıdan kapsamlı bir rapor hazırlıyoruz” açıklamasını yaptı.
AFAD YENİDEN YAPILANDIRILMALI
Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketlerini hatırlatan Ahmet Davutoğlu, “ Yaşananlar bizi derinden üzdü. Tedbirlerin erken aşamada alınması önem taşıyor. AFAD yeniden yapılandırılmalı. Dışişleri Bakanlığı’nın bünyesinde bir kurum gibi duruyor. Başbakanlığım zamanında burası direkt başbakanlığa bağlıydı. Köylülerden oluşan afet timleri kurulmalıdır. Şeffaf bir iletişim şarttır. Sel konusunda çok sayıda vatandaşın kayıp olduğu yönünde bilgisi var. Ne kadar açık olunursa panik azalır” dedi.