12 Eylül 1980 askeri darbesinin tarihe kara bir leke olarak geçtiğinin altını çizen Veteriner Hekim Ahmet Metin Alkan , “vatan evlatları sanık sandalyesine oturtulmuş, iradesi prangalanmış, adalet terazisi olmayan hakim ve savcılar tarafından yargılanmıştır” dedi.
1980 darbesinin yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Veteriner Hekim Alkan, “Türkiye'de, silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olan 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 41 yıl geçti. Acılar o günkü gibi taze o günkü kadar sıcak. Binlerce Ülküdaşımız, yalancı şahitlerle desteklenmiş mesnetsiz iddialarla tutuklanmış, tarifsiz baskılar ve işkenceler görmüş, zindanlarda ne çileler çekmişlerdir. Tarihe kara bir leke olarak geçen bu dönemde vatan evlatları sanık sandalyesine oturtulmuş, iradesi prangalanmış, adalet terazisi olmayan hakim ve savcılar tarafından yargılanmıştır.
Tek gayeleri vatanın birliği ve Türk milletinin bekası olan Ülkücüler, hapishanelerde, karanlık zindanlarda, hücrelerde yıllarca sorguya, hakaret, dayak ve akıl almaz işkencelere maruz bırakılarak hürriyetlerinden yoksun bırakılmışlardır. Ölümle sınanmış, yağlı urganlarla imtihan edilmişlerdir.
Başbuğumuz Cennet Mekan Alparslan Türkeş başta olmak üzere 587 Ülkücü ‘MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nda idam ile yargılanmış, 5 yıl 11 ay 8 gün süren yargılama sürecinde Başbuğumuz Alparslan Türkeş 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştır.
Türk Milletini sevmekten, Allah yolunda yürümekten başka bir suçları olmayan Yusuf yüzlü fidanlarımız, Ağabeylerimiz; Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu, Selçuk Duracık idam edilmişlerdir.
Suçsuz 9 ülküdaşımızı idam sehpasına çıkaran alçakları unutmadık. Hem bu dünyada hem de Mahkeme-i Kübra’da davacıyız. İki elimiz yakalarında olacaktır. Onlar Allah’tan başkasına boyun eğmeyen, Hak Davanın diz çöktürülmeyen kahramanlarıydı. Onlar cellâdına gülen gönül erleriydi. Millet için gün geldi Yavuz, gün geldi Yunus oldular. Musalla taşındayken imamın ‘er kişi’ niyetine ifadesinin tam da karşılığıydılar. Herkes bilsin ki; Ülkücü Hareket, dün zulme, işkenceye boyun eğmedi, kula kulluk etmedi, tehditlere teslim olmadı. Hak yolda, Allah yolunda baş verdi, baş eğmedi. Bugün de Ülkücü Hareket, Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in izinde Bilge Liderimiz Dr. Devlet Bahçeli’nin emrinde Vatan, Millet ve Allah yolunda yürümeye devam etmektedir.
Vatan ve Millete yönelik her türlü kirli oyunu kurgulayan hayalperestler dün olduğu gibi bugün de Ülkücü Hareketin sarsılmaz çelikten iradesini karşılarında görecek, mukadder yenilgilerini tadacaklardır. Bu vesileyle tekrar başta Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’i rahmetle anıyor, şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Ne zulmü ne de Ülküdaşlarımızı unuttuk. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Ne Mutlu Türk’üm Diyene” dedi.