APO POLEMİĞİ: BOŞ TENCERELERİ SUSTURABİLİR Mİ?

İşte Çetin Ay’ın açıklamaları;

GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK: ÇARE Mİ, KAÇIŞ MI..?

Türkiye, tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Ekonomik kriz, toplumsal huzursuzluk ve terör tehdidi ülkenin üzerine kara bulut gibi çökmüşken, hükümet gündemi değiştirme çabasıyla halkın dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyor. Ancak bu taktikler gerçek sorunları çözmeye yetiyor mu? Yoksa iktidarın çaresizliği, bu gündem oyunlarıyla maskelenmeye mi çalışılıyor..?

EKONOMİK KÂBUSU ÖCALAN MI ÖRTECEK?

Halkın sofrasında eksilen ekmeği, cüzdanında eksilen parayı Abdullah Öcalan tartışmaları mı geri getirecek? Açlık sınırının altına itilen milyonlarca emekli, işsiz gençler ve her gün zamlarla mücadele eden halk, bu gündem değişikliğinden ne kazanacak..?

Devlet Bahçeli’nin milliyetçi söylemleri, hükümete geçici bir can simidi gibi görünse de, bu pansumanın" kanayan ekonomik yarayı iyileştirme ihtimali yok". Halkın karnı hamasetle mi doyacak...?

TÜRKİYE NEREDE?

Ortadoğu’da büyük Kürdistan hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyenlerin adımları, yıllardır planlı bir şekilde atılıyor. İran, Irak, Suriye ve Türkiye’yi içine alan bu senaryonun altyapısı hazırlanırken, Türkiye’nin stratejisi ne..?

Siyasi liderler, Öcalan’ın varlığı ve Kandil’in tehditleri üzerinden polemik yaparken, bölgenin karanlık geleceği karşısında somut bir hazırlık var mı..? Bu soruların cevabı hâlâ belirsiz..!

POPÜLİST SİYASET: ÇÖKÜŞÜN AYAK SESLERİ

Popülist politikalar, sadece günü kurtarır. Hükümetin terör ve milliyetçilik üzerinden yürüttüğü siyaset, halkın gerçek sorunlarını çözmek bir yana, bu sorunları daha da derinleştiriyor.

Devlet Bahçeli’nin AK Parti’ye verdiği destek, hükümeti şimdilik ayakta tutuyor gibi görünse de, bu ittifakın bir süre sonra çatırdaması kaçınılmaz. Çünkü milliyetçi söylemlerle örtülmeye çalışılan ekonomik felaket, halkın yaşamını doğrudan etkiliyor.

AÇLIK VE YOKLUK, GÜNDEM DEĞİŞTİREREK YOK OLUR MU..?

Zam yağmuru altında ezilen halkın çığlığı, bir süreliğine terör tartışmalarıyla bastırılmış olabilir. Ancak pazara giden, çocuklarına ekmek götüremeyen insanlar için gündem hiç değişmedi.

Bugün açlığın pençesinde kıvranan milyonlarca insan, bu siyasi oyunlarla avutulamaz. Çözüm üretmeyen iktidar, halkı daha ne kadar oyalayabilir..?

TEHLİKE KAPIDA.

Türkiye’nin ekonomik krizi, toplumsal huzursuzluğa dönüşmek üzere. Gençlerin umudunu yitirdiği, emeklilerin yaşam mücadelesi verdiği bir ülkede sosyal patlama riski giderek artıyor.

Halkın gerçek sorunlarına çözüm üretilmedikçe, bu krizin sonuçları daha da ağırlaşacak. İktidar, terör ve güvenlik politikaları üzerinden halkı meşgul etse de, ekonomik çöküşün sonuçlarını sonsuza kadar erteleyemez.

YÜZLEŞMEDEN KAÇIŞ YOK.!

Türkiye, hem ekonomik hem de siyasi bir uçurumun eşiğinde. Gündem değişiklikleri ve popülist söylemlerle bu gerçeklerden kaçmak mümkün değil.

Halk, artık çözüm bekliyor. Öcalan tartışmaları, Kandil tehditleri ya da büyük Kürdistan hayalleri, açlık ve yoksullukla yüzleşen milyonlarca insanın öfkesini dindirmeye yetmeyecek..

Bu kriz, sadece hükümetin değil, tüm toplumun sınavıdır. Ancak bu sınavdan geçmek için önce gerçeklerle yüzleşmek, ardından cesur ve kararlı adımlar atmak gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye’yi çok daha karanlık bir gelecek bekliyor.
Saygılarımla 
Çetin AY