Tarih: 29.07.2021 11:18

Aracın yakıt ibresine bakan sadece biz değilmişiz

Facebook Twitter Linked-in

Bir köşe yazarının kaleme aldığı her yazı aynı oranda okunmaz, bazen yazı beklenildiği kadar okunmaz bazen de yazdığınız yazı okuyucular tarafından öyle bir beğenilir ki işin doğrusu yazıyı yazanda şaşırır kalır.

Hayatı aracın yakıt ibresine bakarak geçirmek” başlıklı yazımızda doğrusunu söylemek gerekir ki son dönemlerde bizi şaşırtan “Allah Allah” dedirten bir noktaya ulaştı.

Yazının bizimle ilgili kısmı başka ancak gelen yüzlerce yorumdan bir o kadarda telefon sohbetlerinden anlamış olduk ki memleketin çok büyük bir kısmı asında ekonomik sıkıntıları çok net bir şekilde ifade eden şekliyle “hayatını aracının yakıt ibaresine bakarak geçirmek” zorunda kalmış.

Bize muhalif olan ve anlatmaya çalıştığımız fikirleri çürütmek için bekleyen bir kitle “Yüksel Ercan vatandaşın ekonomik durumu iyi olmalı ki aracı var, aracı olanda bir zahmet yakıt parası versin” diye bir fikir ileriye sürebilir.

Bizim “Yakıt ibresi “ çerçevesinde anlatmaya çalıştığımız hadise çok partili hayata geçtiğimiz yıl olan 1950 seçimlerinin üzerinden 70 yıl geçmesine rağmen vatandaşın özlediği hayat standardına ulaşamadığıdır.

Sürekli belirttiğimiz gibi Türkiye’de en sağından en soluna kadar iktidara gelmeyen yada iktidar ortağı olmayan bir siyasi görüş nerede ise kalmadı, iktidara gelen siyasi partiler arasında iyi işler yapanda oldu, kendisine sunulan fırsatları değerlendiremeyenlerde oldu ancak sınırlarımız içerisinde yaşayan vatandaşlar bir türlü rahat nefes alamadı.

Ekonomi ile ilgili kurumlarımız belli zamanlarda hayatın içerisinde olan rakamları veriyorlar,

Asgari ücret ne kadar?

Emekli maaşı ne kadar?

Asgari geçim indirimi ne kadar?

Dört kişilik bir ailenin geçinmesi için eve girmesi gereken para ne kadar?

diye başlayan ve yüzlerce kalem ile devam eden bu rakamları alt alta üst üste koyduğumuzda insanımızın yüzünün gülmediğine şahit olacaksınız.

70 yıldır işsizlik bir türlü önlemedi, Dünyanın pek çok ülkesi son 30-40 yılda olağanüstü sıçrama yaparak teknolojide ve iletişimde müthiş başarı kazandılar, Hayata geçirdikleri teknolojik ürünleri dünyanın var olan diğer ülkelerine ihraç ederek kendi ülkelerindeki insanlara daha rahat bir hayat yaşatıyorlar.

Biz maalesef bu yarışın dışında kaldık, teknolojiyi geliştiremedik.

İhtiyacımız olan uçağı, otomobili, telefonu, bilgisayarı vs. imal edemedik, bu ve buna benzer tüm ihtiyaçlarda maalesef dışarıya bağımlılıktan kurtulamadık.

Hal böyle olunca doğduğu günden bu dünyaya veda ettiği güne kadar var gücü ile çalışmalarına, çaba göstermelerine rağmen özledikleri refah düzeyine bir türlü ulaşamadılar.

Bu gidişle de özlediğimiz, hep istediğimiz daha iyi bir hayata ulaşmamız nerede ise imkansız gibi...

Zaman zaman yazıyoruz, emekli olalı on yıldan fazla oldu ancak eve daha fazla ekmek götürebilmek adına daha çok çalışıyoruz. Cumartesi ve Pazar günleri dahil sabah erken saatlerden akşam geç zamanlara kadar gazetede çalışıyoruz.

Bu yüzdendir insanımızın araç kullanırken gözünü yakıt ibresinden ayıramaması...

Bu yüzdendir çok çalıştıkları halde ayın sonunu getirmemeleri...

Bu yüzdendir gelecek adına umudumuzun kalmaması!




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —