ENVER GÜLER
İSTANBUL / UBA - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çamlıca Kulesi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, İstanbul'a yeni bir güzellik katacağına inandığı, şehrin önemli bir sembolü olan ve temelinin atıldığı günden bu yana büyük bir heyecanla izledikleri Çamlıca Verici Tesisi'ni resmen hizmete açmak üzere bir arada olduklarını belirtti.
Erdoğan, televizyon ve radyo medya kuruluşları ile haberleşme operatörlerine hizmet sağlayacak Çamlı Kulesi'nin ülkeye ve şehre hayırlı olmasını diledi.
"Bizi sevindiren mutlu kılan şu, Büyük Çamlıca Camii'ni bitirdik, tabii büyük Çamlıca Camii'nin bitmesiyle birlikte de caminin kıble tarafı işgal altındaydı. Oradaki o metal kuleler adeta orayı işgal etmiş, görüntü kirliliği diyorsanız orada bu kirlilik vardı." diyen Erdoğan, bu kirliliği ortadan kaldırmanın gayreti içerisinde olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Acaba bunları ara ara mı kaldırsak, yoksa burada farklı bir uygulama mı yapsak, bunları da hep düşündük. Sonunda dedik ki 'Biz yapacağımız kulemize inşallah bunları yerleştirebilir miyiz? Yerleştiririz. 100 kadar olur mu? Olur ve o ilk adımı attığımız anda Binali Bey'le bunların üzerinde o zaman çok çalıştık." diye konuştu.
Erdoğan, proje üzerinde çok çalıştıklarını, sonunda sadece ülkede değil, tüm dünyada örnek teşkil edecek bu projeyi başarıyla hayata geçirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Tabii sevindiğimiz bir başka boyut, yani 100 kadar radyonun buradan yayın yapıyor olması, ortak yayın yapıyor olması bu da bizim ayrıca bir başarımız oldu. Bundan dolayı da tüm radyo vericilerine hayırlı olsun diyoruz, onları da kutluyoruz. İletişim ve yayıncılık faaliyetlerinde tek verici tesisi modeline geçtiğimiz bu kule sayesinde Çamlıca görüntü kirliliğine son verdi. Aynı modeli şartların müsait olduğu yerlerden başlayarak ülke genelinde yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Böylece hem mükerrer yatırımların önüne geçecek, hem çevre kirliliğini önleyecek hem de hizmet kalitesini yükselteceğiz. Kim çevreci? İşte bu ortada. AK Parti çevreciliğin ispatını bugüne kadar yaptığı yatırımlarla ortaya koymuş olan bir partidir. Çevrecilik lafla olmuyor. Çevrecilik, ispat-ı vücutla oluyor. Bunu yapan da biziz. Diktiğimiz ağaçlardan tutun, bu tür eserlere varıncaya kadar. Bu iş aklidir, bu iş ispat-ı vücut gerektirir. Milyonlarca ağacı biz ülkemizin dört bir yanına diktik. Bir taraftan teröristler geldiler yaktılar, yıktılar, biz ise o yakılan, yıkılan yerlere hemen, anında ağaçları diktik. AK Parti budur. Öyle lafla peynir gemisi yürümüyor. Ancak ispat edeceğiz. İşte biz bunları yaptık."
"KULEMİZ, SAYISAL VE KARASAL YAYIN HİZMETLERİNİ BİRLİKTE VEREBİLECEKTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan lisans alan PTT bünyesindeki verici tesis ve işletim şirketinin kısa sürede bu toparlanmayı ayrıca gerçekleştireceğine inandığını dile getirdi.
Nitekim Çanakkale'de de benzer bir eserin inşa edilmiş olmasının önemli bir adım olduğunu aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çamlıca'da faaliyete geçen kulemizi yeni dönemin en önemli yatırımlarından ve sembol eserlerinden biri olarak görüyorum. Ayrıca mutluyum. Ünlü Fransız düşünür Lamartine'in, 'Dünyaya son bir kez bakacaksın deseler, o bakışı Çamlıca Tepelerinden atmayı arzulardım.' ifadelerini kullanarak hayranlığını dile getirdiği şu mekanın şanına uygun bir esere kavuşmuş olmasından şahsım, milletim adına ayrıca memnuniyet duyuyorum. Boğaz'a hakim bir manzaranın üzerinde, deniz seviyesinden itibaren 587 metre uzunluğa sahip bu kule, aynı zamanda İstanbul'un en yüksek yapısı unvanına da sahiptir. Dünyada ilk defa 100 radyonun frekansları birbirine karışmadan aynı anda yayın yapabileceği teknolojik alt yapıya sahip kulemiz, sayısal ve karasal yayın hizmetlerini birlikte verebilecektir. Kule bünyesindeki sosyal tesislerin de Türk turizmine önemli katkılar sağlayacağı açıktır. Böylesine önemli işlevlere sahip Çamlıca Kulesi'nin inşasında emeği geçen tüm kurumlarımızı, yüklenici firmadan mühendisinden işçisine kadar herkesi tebrik ediyorum. Bu kuleden yayınlarını sürdürecek medya kuruluşlarımıza, haberleşme şirketlerimize özellikle başarılar diliyorum. Kulemizdeki seyir katlarından ve restoranlardan şehrimizle ilgili şiirleri ve şairleri, şarkılarıyla beraber terennüm ederek, İstanbul'un güzelliklerini doyasıya yaşayacak misafirlerimize şimdiden keyifli vakitler temenni ediyorum."
İstanbul'un bu güzel coğrafyanın adeta kalbi durumunda bulunduğunu dile getiren Erdoğan, Anadolu ve Trakya'daki tüm yerleşim yerlerinin, buralarda yaşayanların İstanbul'la mutlaka irtibatlı olduğunu kaydetti.
Erdoğan, İstanbul'un, 81 vilayetin adeta bayrağının dalgalandığı bir şehir olduğunu vurgulayarak, nüfusun ve iş gücünün neredeyse beşte birini barındıran kentin milli gelirin üçte birini, ihracatın yarısını, vergi gelirlerinin yarıya yakınını ürettiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyada böylesine eski yerleşime sahip, böylesine çok tarihi mekanı olan, üç büyük devlete başkentlik yapmış, eğitimden turizme böylesine güçlü altyapı inşa etmiş, ekonomiden sanata her alanda küresel düzeyde en üst seviyeye ulaşmış başka bir şehir göremezsiniz. İstanbul böyle bir şehir." ifadelerini kullandı.
Deniziyle, boğazıyla, adalarıyla, ormanlarıyla, tepeleriyle, hisarlarıyla, köprüleriyle, Boğazın altından geçen tünelleriyle, camileriyle İstanbul'un her geçen yıl daha da güzelleşmekte olduğunu belirten Erdoğan, Ayasofya'nın bir yıl önce açıldığını, ardından dün Taksim Camii'ni inşa edip açılışını yaptıklarını, bugün de Çamlıca Kulesi'nin açılışının gerçekleştirildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bitmedi, şimdi inşallah haziran ayının sonunda falan Kanal İstanbul'u şehrimize kazandırmak üzere temelini atıyoruz. Rahatsız olanlar var, olacaklar, varsın olsunlar. Biz bu eserleri İstanbul'umuza, İstanbullu bütün vatandaşlarımıza kazandırdıkça onların onuru, onların bunlardan inanıyorum ki şevk alacağı bir İstanbul...Kanal İstanbul'u İstanbul'a kazandırdığımızda İstanbul'un hem coğrafi hem stratejik hem tabii güzelliği bir kat daha artacaktır. Kanal İstanbul'un üzerinde altı tane köprü göreceksiniz. Bu altı köprüyle adeta Kanal İstanbul'un sağında, solunda 2 şehir inşa edeceğiz. Bu 2 şehirle beraber İstanbul bir başka olacak. Daha başka bir güzel olacak. Ya bunlar nereden çıkardı bunları diyecekler. Kim? O malum tipler. Ama biz yapacağız. Çünkü biz tarihe not düşüyoruz. İki kıtaya yayılmış böyle bir şehirde yaşamakla ülke olarak böyle bir şehre sahip olmakla ne kadar iftihar etsek azdır. Şairlerin her köşesini ayrı bir hissiyatla anlattığı, şarkıların her vasfını aynı bir nameyle dillendirdiği İstanbul'un kıymetini çok iyi bilmeliyiz."
"İSTANBUL GEÇMİŞTE HOYRAT DAVRANIŞLARA MARUZ KALDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin geçmişte tarihi ve tabi güzellikleri yanında insanlarıyla çok örselendiğini, çok hoyrat davranışlara maruz kaldığını, çok yıpratıldığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"İstanbul'a belediye başkanı seçildiğimizde karşımızda öyle bir manzara bulduk ki emin olun içimiz burkuldu, parçalandı, yüreğimiz dağlandı. En temel sorunlardan başlayarak İstanbul'un üzerine çöken kara bulutları birer birer dağıttık. Çünkü biz Ümraniye çöplüğünün patlamasıyla 39 vatandaşını kaybeden bir siyasi irade değildik. CHP işte o Ümraniye çöplüğünün patlamasına seyirci kaldı. Onlar patlattı, biz yaptık. Şimdi orada spor tesisleri var. Aramızdaki fark bu. Vatandaşlarımıza bunu özellikle anlatmak istiyoruz. Temizliğinden ulaşımına, suyundan doğalgazına, yeşilinden havasına, kültür sanatından sporuna, sanayi ticaretinden sosyal desteklerine kadar hiçbir unsuru ihmal etmeden İstanbul'u baştan sona eserlerimizle, hizmetlerimizle adeta yeni baştan inşa ettik."
Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak da şehre yapılan her yatırımı, getirilen her hizmeti adım adım takip ettiğini, her projenin bizzat içinde yer aldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"İstanbul'a yapılan her hizmetin Türkiye'nin tamamına yapıldığının, burada ortaya çıkan her değerin insanımızın her birinin hayatına yansıdığının bilinciyle hareket ettik. Tabii bazılarına bu gerçekleri anlatmak ah kardeşlerim, ekranları başına bizi izleyenler çok zor. Anlamıyorlar. Halbuki mesela dünyanın en büyüklerinden biri olan İstanbul Havalimanı sadece İstanbul'a mı hizmet veriyor? Mesela geçtiğimiz günlerde sonradan ilave edilen kısım hariç son etabını hizmete açtığımız Kuzey Marmara Otoyolu sadece İstanbul'un ulaşımını mı kolaylaştırıyor? Mesela İstanbul'da yapılan sanayi, ticaret, finans, turizm, kültür, sanat, spor yatırımları sadece İstanbul'a mı değer üretiyor? Elbette bu şehre kazandırılan her eserin, her hizmetin olumlu etkisi dalga dalga tüm Türkiye'ye yayılıyor. İstanbul'u hak etmek için önce bu şehre kalpten gelen bir aşkla sevdayla bağlı olmak gerekiyor. İstanbul'u şöyle kuş bakışı seyrettiğinizde yüreğiniz kıpır kıpır etmiyorsa, gördüğünüz eksiklikler karşısında da kalbiniz sıkışmıyorsa demek ki bu şehri hak etmiyorsunuz demektir. Semalarımızı beş vakit süsleyen ezanlar sizi alıp başka alemlere götürmüyorsa, Boğaz'dan esen rüzgarlara kendinizi bırakıp hülyalara dalmıyorsanız bu şehri hak etmiyorsunuz demektir. Meşhur Süleymaniye'de bayram sabahlarına muhtaç değil miyiz? Aynen böyle. Bu şehrin büyüklüğünden kaynaklanan cefasını da en az sefası kadar öpüp başınızın üzerine koymuyorsanız İstanbul'u hak etmiyorsunuz demektir. Çay simidiyle balık ekmeğiyle kestanesiyle lokmasıyla turşusuyla mısırıyla tavuklu pilavıyla sokaklarındaki tüm lezzetleriyle yaşamıyorsanız bu şehri hak etmiyorsunuz demektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanı olduğunda çay simidini İstanbulluya önce Çamlıca Tepesi'nde ikram ettiklerini, piyasadaki fiyatlardan çok daha ucuz ve farklı satıldığını belirterek, bundan sonra yarışın başladığını anlattı.
Tüm ömrünü İstanbul'a hakim değil hadim olmak için harcadığını ve bundan zerre kadar da pişmanlık duymadıklarını vurgulayan Erdoğan, bundan sonra da Allah'ın verdiği her nefesi şehre hizmet için kullanmanın, en büyük duası olduğunu kaydetti.
"İSTANBUL'U DAHA ÇOK SEVMEK İÇİN BİR SEBEBE DAHA SAHİP OLDUK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün İstanbul'u daha çok sevmek, daha şevkle ona hizmet etmek için bir sebebe daha sahip olduk. Çamlıca Kulemizi şehrimize kattığı değerle fiziki olarak yerine getirdiği görevlerin çok ötesinde bir misyonla İstanbul'a armağan ediyoruz." dedi.
Kulenin hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Emeği geçenleri, bugüne kadar gelmiş tüm bakan arkadaşlarımı, yüklenici firmayı tekrar tekrar tebrik ediyorum. Hepinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. İnşallah gerek restoran katlarından, gerek seyir kulelerinden İstanbul'u çok daha farklı izleyeceksiniz, çok daha farklı göreceksiniz. Ben birkaç kez izledim ve bir başka güç, bir başka hamdolsun zevk aldık. Sizlerin de alacağına inanıyorum. Hayırlı olsun, mübarek olsun diyorum. Rabb'im Çamlıca Kulesi'ni İstanbul'umuza, tüm milletimize, tüm insanlığa hayırlı kılsın diyorum. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum."
Konuşmasının ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Büyük Çamlıca Camisi, Çamlıca Kulesi ve Türk Bayrağı'nın dalgalandığı direğin bir arada gösterildiği bir tablo hediye etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii'nin bitirildiğini, Çamlıca'ya dev bir Türk bayrağı direğinin de dikildiğini hatırlatarak, "111 metre uzunluğunda bir direk. Bin metrekare de bayrağımızın yüz ölçümü. Bu da zaten bayrakların ölçüsünün gereği olduğu için bu şekilde yapıldı, gerekirse daha büyüğünü de yapabiliriz. Çünkü İstanbul'umuza, ülkemize bunlar yakışır. Hele hele Çamlıca'nın tepesine... Tabii bir de şimdi bu kulemizle beraber ayrı bir güzelliği buraya böyle bir üçlüyü Çamlıca'nın tepesine nakşettik. Emeği geçenlerden Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.
Daha sonra kurdele kesim törenine geçildi. "Rabb'im bu kulemizi ülkemiz için, milletimiz için hayırlara vesile kılsın." diyen Erdoğan, Rabbi Yessir duasını okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra besmele çekerek protokol üyeleriyle birlikte açılış kurdelesini kesti.
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz