DADAŞIM EKMEĞİNİN TUZU YOK ARKADAŞ

Yapılan  iyiliğe karşı kötülük  yapıldığı veya iyilik itibar görmediği durumlarda Eskilerin çokça söylediği veciz sözlerden biri de “ne yapayım ekmeğimin tuzu yok” demek olur.

Aynen bunun gibi, bu güzelim memleketimin ekmeğinin de maalesef tuzu yok. Bu ilde para kazanır, işyeri açar, bizden daha güzel yer, içer, yaşar ama bu Erzurum'a karşı kim varsa, onun yanında boy göstermekten, onların kılıcını sallamaktan utanmazlar ve hayâ etmezler. Bunların ar damarı yok. Bir bakarsınız çıkmış gözümüzün içine baka baka memleketi karalar. .

Bakın üst düzey diye tarif ettiğimiz sınıftan olmuş sözüm ona  Erzurum'un imkânlarını sonuna kadar  kullanıp, İlimizi de çıkıp kötüleyeceksin hadi ordan. Bu memlekette adabıyla duran kimseye bu zamana kadar kimse laf etmemiştir. Önce iğneyi kendine çuvaldızını başkana batıracaksın. Bazı şeyler çıkarlarına ters geliyor olabilir. Ama kimse bu güzelim İlin karalanmasına, kötülenmesine susmaz, göz yummaz.

 Dediğim gibi kendisine üst düzey süsü vermiş, bu ilin  nimetinden herkesten daha fazla istifade eder. Ama iş Erzurum'un karalama, kötüleme ve şahsi  menfaatleri söz konusu olduğunda karşı safta yer almada zerre kadar tereddüt etmezler.

İstediğini alamadığında Erzurum kötü, diye yaygara koparıp ortalığı tozutuyorsun. Oysa bunun gerçek olmadığını en iyi bilenler de yine kendileri ama yalan söylemekten sıkılmazlar. Eğer dedikleri doğru olsaydı, Kendi memleketim dediğin  yere git kimse seni zorla tutmuyor. Demek ki gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. Acaba bizim yerimizde bunu Karadeniz’de yada başka bir ilde dile getirseydi  bu kıt  insanlara, gösterdiğimiz müsamahanın onda birini gösterir miydi? O ilde ticari hayatını idame ettirebilir miydi? Asla. O şehrin insanları buna memleket düşmanı  der ve gerekeni yapardı.

    Bunlar  bu zatı şahaneler insanımız hakkında açıklamalarıyla alay etmeyi ve karalamayı bir görev sayarlar. Kendilerini  allayıp pullayarak bu ilin insanına dadaşıma   bel altı çalışırlar. Oysa bu zavallılar ve onların saz arkadaşlarının  yalanları yazılsa ciltler dolusu olur.  Madem gayeniz yediğiniz kapa tükürmekse, bohçanızı toplayın adamlarınızı da alın saydığınız yerlere  yerleşin. O zaman  zaten bu ilde düzelir.  Boşuna kendinizi yormayın hiç duymasınız   bunlardan böyle insani bir cümle duyabileceğinizi de sanmıyorum. Çünkü bunların çoğunun içinde nankörlük var genlerinde ilimizi karama var. Aydın ve Kültürlü diye kendilerini bize tanıtmaları  kendilerinden menkul koca bir yalan.

    Bunlar bir yoksula yada düşküne yardım  etmezler. Erzurum'un zorunu  acısını bilmezler ve bilmek de istemezler.  Vatanını kurtarmak için çocuğuyla cepheye koşan Nene hatunları,  İstanbul’da halk otobüsünde yakılan liseli kız öğrenci de bunların ilgi alanına girmez. Bunlar, lay lay lom yaşarlar. Bu memleketin güzelliklerini örfünü ananesini kazandığı paraları bu memlekette adam yerine konulduklarını hiç dile getirmezler.  Bunların dürüstlüğü, insanlığı demek buraya kadar. Planlı mı değil mi bilmiyorum ama bunlar, Böyle embesil ve aptal konumuna düşürülmelerine rağmen, hemen televizyonlarda arz-ı endam edip bu memleketi kötüleyerek Kendilerini temize çıkarmaya uğraşıyorlar.  Bu memlekette adam   yerine konulmasına rağmen, maalesef ne ilimize iyi kelam  ne de bir iyi tek kelime etmiyorlar. Acaba dadaşın  ekmeğinin tuzu mu yok, yoksa bu kötülemeler başka bir sebepten mi devam ediyor gerçekten araştırılması gerekir.