Eklem ve kas rahatsızlıkları insanlığın yeryüzünde hareket etmeye başladığı günden bugüne çözümü ile ilgili arayışları da beraberinde getirdi. 1960’lardan beri alanında en başarılı uygulamalardan biri olarak görülen diz protezi ameliyatları yeni gelişmelerle birlikte tarihe mi karışıyor?
BURASA (İGFA) - Eklem rahatsızlığı olan milyonlarca hastanın merak ettiği konuların başında olan kıkırdak ve eklem hasarlarında uygulanabilecek tedavi yöntemleri ile ilgili Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Özgür Oktay Nar değerlendirmelerde bulundu.
50 yılı aşkın süredir diz ve eklem sorunlarında uygulanan diz protezi ameliyatlarının yanı sıra uygulanana bilecek ameliyatsız tedavilerin başarılı sonuçlar verdiğini ifade eden Dr. Özgür Oktay Nar, diz protezi ameliyatının özellikle diz kireçlenmesi ile ilgili yıllardır uygulanan başarılı bir tedavi metodu olduğunu kaydetti.
"Anestezi kullanılarak gerçekleştirilen diz protezi uygulamasında dize yerleştirilen yapay eklem ile hastalarımızın daha rahat hareket edebilmeleri hedeflenmektedir" diyen Dr. Nar, "Ancak ortalama bir diz için 1,5 saat süren ameliyat, anestezi psikolojisi ve sonrasındaki fizik tedavi süreçleri hastalarımızda kaygı uyandırabiliyor. Son gelişen teknolojiler ile birlikte diz kireçlenmesinde ameliyatsız çözümler uygulanmaya ve yüksek başarı oranları yakalanmaya başlandı. Bu bağlamda evet diz kireçlenmesinde oldukça başarılı ameliyatsız yöntemler var ve uygulayabiliyoruz. Örneğin Yeni Nesil Hidrojel Tedavisi diz kireçlenmesi tedavisinde ameliyat gerektirmeyen ve 10 dk gibi kısa bir sürede uygulanarak hastalarımızın rahatlamasını sağlayan başarılı bir uygulama” diye konuştu.
Tetkikler sonucu uygun görülen hastalarda Yeni Nesil Hidrojel Tedavisi ile ameliyat ve anestezi olmaksızın tek bir uygulamada diz kireçlenmesine çözüm sağlandığını belirten Dr. Nar, “Yeni nesil Hidrojel; diz içerisinde ömür boyu durabilen, diz kireçlenmesi için hastalara uygulanan mevcut tedavilere ek olarak etkili bir alternatif sunan tedavi türüdür. Yenilikçi ve biyolojik olarak parçalanmayan hidrojel teknolojisinde kullanılan maddenin yüzde 97,5’i sudur ve yüzde 2,5’i de çapraz bağlı poliakrilamid omurgadan oluşmaktadır. Hidrojel diz içine enjekte edildiğinde eklemi koruyarak ağrıyı azaltır. Tek bir enjeksiyonla güvenli ve sürekli rahatlama sağlar" dedi.
Nar, tek bir enjeksiyon ile dizdeki 4 ayrı noktadan diz içerisine giren hidrojenin iç kapsül dokusuna nüfus ederek eklem sertliğini ve bağlı ağrıları minimuma indirdiğini de söyledi.
Hidrojel kireçlenmeden dolayı hareketi bozulan diz ekleminin işlevini iyileştiren onaylanmış tek tıbbi cihaz olduğunu vurgulayan Op. Dr. Özgür Oktay Nar, "Hidrojelin vücut tarafından parçalanamaması ömür boyu kalıcı olmasını sağlar. Hidrojel, diz içi eklem boşluğuna enjekte edilmektedir. Bu tedavi diz içinde bulunan sinovyal sıvıya eski akışkanlığını geri kazandırılarak eklemin yağlanmasını ile tamponlanmasını iyileştirir. Ayrıca iç eklem kapsülünün zarına entegre olarak yastık benzeri bir etki sağlayarak yürüme işlevi geri kazanılır" diye konuştu.
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz