Tarih: 16.01.2022 09:04

Emre Kaya ile 'arabesk' sohbet

Facebook Twitter Linked-in

Ünlü Popçu Emre Kaya, ilk kez çıkaracağı “Usta Şarkılar” adlı arabesk albüm için gecesini gündüzünü stüdyoda geçirirken, bu müzik türünün anatomisi hakkında ilginç tespitlerde bulundu.

İSTANBUL (İGFA) - Besteleri, yorumu, bitmeyen enerjisi ve sempatisiyle sahnelerin en çok aranan isimleri arasında yer alan Emre Kaya, “Neden arabesk?” sorusuna, bilimsel araştırma sonuçlarına dikkati çekerek, yanıt verdi.

Türkiye’de 1960’lı yıllarda çıkış yapan, 1980’li yıllarda ise adeta imparatorluğunu ilan eden arabesk müziğin başlangıçta hayat koşulları altında ezilen yoksul kesim tarafından dinlendiğini ancak, günümüzde arabesk dinleyen kitlenin de değiştiğini ifade eden Emre Kaya, bu müziğin artık her  yaştan ve farklı sosyo-ekonomik kültüre sahip insanlar tarafından kabul gördüğünü vurguladı.

Arabesk müziğin günümüzde rock formunda yorumlanmasının da dinleyici kitlesinin değişiminden kaynaklandığını belirten Emre Kaya,  buna rağmen arabeske halen kaygı ile yaklaşan kesimlerin  bulunduğunu belirterek, “Onların gerekçesi de arabesk müziğin kaygıları, üzüntüleri tetiklediği yönünde. Oysa bu konuda  araştırmalar yapan bilim insanları bunun tam aksi sonuçlar açıklıyor” dedi.

Duygusal içerikli her müziğin insanlarda duygu yoğunluğu yaşattığını ancak, arabesk türün bu duygulara tavan yaptırdığını savunan Emre Kaya, “Hüzün, sevinç, kaygı, korku, heyecan, umut ya da öfke gibi durumlar duyguların eseridir. Duygular ise robotlar arasındaki tek farkımızdır. Zira, bu duygular yaşanmıyorsa bir robottan ne farkımız kalıyor” diye sordu.

Emre Kaya, duyguları etkileyen en önemli faktörün  müzik olduğunu, belirterek, “Madem duygular bizi robattan ayıran en önemli özellik ise bunu tetikleyen arabesk müziği neden dinlemeyelim? Bundan dolayıdır ki benim bestelediğim pop şarkılarda da dikkat ederseniz yoğun duygular vardır. Bu duyguların insanı üzdüğü yönündeki savlara asla katılmıyorum. İnsanlar yoğun duygular yaşadığında bu müziklerle teselli oluyor. Daha doğrusu kendinden bir parça buluyor. Çünkü, o eserler, onun duygularına tercüman oluyor" diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —