En düşük emekli ücretinin asgari ücretle eşitlenmesi kaçınılmaz bir insani gerekliliktir

En düşük emekli ücretinin asgari ücretle eşitlenmesi kaçınılmaz bir insani gerekliliktir

En düşük emekli ücretinin asgari ücretle eşitlenmesi kaçınılmaz bir insani gerekliliktir

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, milyonlarca asgari ücretlinin ve emeklinin artan faizler ve dolaylı vergiler nedeniyle zor günler geçirdiğine dikkati çekerek, asgari ücrete en az enflasyon oranında zam yapılması gerektiğini vurguladı. Emeklinin kuru ekmek yese bile aylık masrafının 12 bin 500 lirayı geçtiğini belirten Ekmen, “En düşük emekli ücretinin asgari ücretle eşitlenmesi kaçınılmaz bir insani gerekliliktir” dedi. 

 

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, asgari ücret görüşmeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Mersin Haber Merkezi’nden Ceren Seyran İnan’ın sorularını yanıtlayan Ekmen, asgari ücret ve emekli zammı ile ilgili iktidara çağrıda bulunarak, enflasyonun ve satın alma gücündeki azalmanın dikkate alınması gerektiğini belirtti. 

 

Faizler yükseldi ama enflasyon düşmedi!

Ekonomi politikalarının dar gelirlileri vurduğunu ifade eden Ekmen, “Son uygulanan ekonomi programı IMF’den daha acımasız bir şekilde dar gelirli ve sabit gelirlileri vurmuştur. Programın tek iddiası faizi yükselterek enflasyonu düşürmektir. Ancak faizler tarihi yüksek seviyelerde seyrettiği halde enflasyon da düşürülememiştir. Hatta programın başlangıcına göre enflasyon artmıştır. Tabii ki bu artış TÜİK’in önceki yanlış ve çarpıtılmış ölçümlerinden kaynaklanmaktadır. Asgari ücretli ve alt gelir grubuna sahip insanlar yüksek faiz yüksek enflasyon yüksek vergilendirme karşısında korumasız kalmıştır” ifadelerini kullandı. 

 

“En az enflasyon kadar asgari ücrete zam yapılmalıdır”

Yaz aylarında beklenen ara zammın yapılmadığına dikkat çeken Ekmen, “Yıllar boyu uygulanan ara zam bu yıl verilmemiştir. Şu anda yapılması gereken asgari ücretlinin alışveriş sepetindeki enflasyon kadar asgari ücrete zam yapılmasıdır. Neyi kastediyorum enflasyon sepetindeki birçok kalemi zaten asgari ücretle alamıyor. Asgari ücretlinin harcamaları gıda, ulaşım ve az miktarda tekstille sınırlıdır. Bu kalemlerdeki artış ise dünya ortalamalarının çok çok üstündedir. Devlet bu yıl kendi alacakları için yüzde 45 güncelleme öngördü. Tutarlılığın gereği, minimum olarak güncelleme oranı kadar sonra da asgari ücretlinin hissettiği enflasyon kadar ücretlerde artış yapılmasıdır. Maalesef tartışmalar bunlardan uzak bir noktada yapılıyor” diyerek zammın en az enflasyona göre ayarlanması gerektiğine işaret etti.

 

“Emekli kuru ekmek yese aylık masrafı 12 bin 500’ü geçer”

Emeklilerin de durumuna değinen Ekmen, 12 bin 500 lira ile temel ihtiyaçlar için bile alışveriş yapılamadığını belirterek, “Bugün emeklilerin aldığı 12 bin 500 TL Türkiye’nin bütün illerinde kiraya dahi yetmemektedir. Emekli, pazar alışverişi yapamamaktadır. Torununun cebine harçlık dahi koyamamaktadır. En düşük emekli ücretinin asgari ücretle eşitlenmesi kaçınılmaz insani bir gerekliliktir. Emekli kuru ekmek yese aylık ekmek masrafı 12 bin 500 TL’den yüksek olacaktır. Unutmayalım ki emeklilerin gıda ve yaşam standardının düzenlenmesi aynı zamanda onların sağlıklı bir yaşam sürerek devletin sağlık giderlerinin de azalması anlamına gelecektir” sözlerini kaydetti.


Haber Kaynak : UBA

ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz