ERZURUM (İGFA) - 1048 Zafer Alanı’nda düzenlenen kutlama programına Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Erzurum Valisi Okay Memiş, AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Pasinler Kaymakamı Emre Zeyrek, AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, Pasinler Belediye Başkanı Ahmet Dölekli, askeri ve idari yetkililer, siyasi partilerin temsilcileri ile çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı.
Pasinler Zaferi’nin 974. kutlama programı mehteran ve atlı birliklerin geçişiyle başladı. Erzurum Valisi Okay Memiş, programda yaptığı konuşmada, "974 yıl önce nasıl bir mücadele verildiyse aslında hala Anadolu coğrafyasında bu mücadeleye devam ediyoruz. Bu mücadeleler verilirken lider çok önemli. O komutanlar ne ise şimdi de 'Dünya 5'ten büyüktür' diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkenin bölünmez bütünlüğü için bizler de mücadelemize devam ediyoruz" dedi. Vali Memiş, Türk ordusunun birçok yerde görev yaptığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Mavi Vatan'da mücadelemize devam ediyoruz.
Irak ve Suriye'nin kuzeyinde yapılmaya çalışılan uydu devletçiklere asla müsaade etmeyeceğiz. Operasyonlarla kahraman ordumuz ve polisimiz görevini yapmaya devam etmektedir. Biz de bu duygularla görevimizi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Bugün SİHA ve İHA'larla dünyanın her yerindeyiz. Hem ülke savunmasında hem de ihtiyacı olan devletlere stratejimiz gereği gönderiyoruz. Bununla da ayrıca gurur duyuyoruz."
“ANADOLU’NUN ÖNSÖZÜ: PASİNLER ZAFERİ”
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, Pasinler Zaferi’nin tarihteki önemini anlattı. Sekmen, şunları kaydetti: “18 Eylül 1048’te Pasin Ovası’nda kazandığımız zafer, aslında Malazgirt Zaferi’ne aralanan bir kapı olmakla kalmamış, Selçuklu İmparatorluğu için de büyük bir güç ve enerji kaynağı olmuştur.
Birincisi, Pasinler Zaferi Bizans’ın maskesini düşüren ilk adım olmakla birlikte Müslüman Türklere moral ve motivasyon kazandıran eşsiz de bir zafer, Anadolu’nun İslamlaşması hedefini daha da perçinlemiştir. Selçuklu elde ettiği bu zaferle sadece Bizans’a değil, aynı zamanda bölge coğrafyasına gözdağı ve bu topraklarda daha nice yıllar hüküm süreceğinin ilk işaretini de vermiştir. Kaldı ki; Pasinler Zaferi, Türklerle Bizans arasında gerçekleştirilen ilk ve en büyük meydan muharebesi olarak da tarihe geçmiş, bu zaferle Bizans çok büyük bir yara almış ve deyim yerindeyse tökezlemiştir. Ardından geçen 23 yıl, Selçuklu’nun en büyük ideali olan Anadolu’ya giriş için değerlendirilmiş ve gücüne güç katan Selçuklu İmparatorluğu, Pasinler’de elde edilen zaferin anahtarıyla Anadolu’nun kapısını kolaylıkla açmış ve en sonunda bu coğrafyaya mana iklimi kazandırmıştır.
Bu topraklar Selçuklu’nun Anadolu’da ilerlemesiyle sadece el değiştirmemiş, aynı zamanda mana iklimini de değiştirmiştir. Ve bu coğrafyada yüzlerce yıl boyunca hep adaletle hükmedilmiş, hakkı üstün tutan tüm değerler başlara taç edilmiştir.”
DESTİCİ: “PASİNLER ZAFERİ TÜRK MİLLETİNİN EMSALSİZ ŞAHLANIŞIDIR”
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici de, hem Pasinler Muharebesi'nin hem de Pasinler'in Türk tarihinde önemli bir yerde durduğunu söyledi. Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hem Pasinler Muharebesi, hem de Pasinler 1071'de Malazgirt'le Anadolu'nun kapılarını Oğuz'a tamamıyla açan büyük zaferin ilk adımı ve ilk adımın atıldığı nokta olması nedeniyle Türk tarihinde çok önemli bir yerde durmaktadır.
Tarihimizle ilgili yeterli araştırmaları yapabildiğimiz, yeterince gelecek nesillere aktarabildiğimiz ve yine tarihimiz üzerinde yeterince ve doğru analizler yapabildiğimiz kanaatinde maalesef değiliz. Bir muhasebe yaptığımızda milletimizin tarih yolculuğunu, tarihte hangi değerleri temsil ettiğini, kazanırken nasıl bir nizam kurduğunu, kaybederken, geride bıraktığı topraklarda nelerin yerle bir olduğunu bilen, aklı başında hiç kimsenin milletiyle onun mazisiyle değerleriyle inançlarıyla kavgalı olmadığını ve olamayacağını görürüz. Lakin mezhebi ya da inancı problemli olanlar tarihin her döneminde ecdada, kültürümüze, inancımıza, imanımıza ve değerlerimize saldırdılar ve saldırmaya devam ediyorlar. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, ne kadar hazmedemiyorlarsa etmesinler, burası Türk ve Müslüman yurdudur. Allah'ın izniyle dünya var oldukça da bu böyle olmaya devam edecektir.
Zaman zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimliği taşıyan ama Yunan'dan, Ermeni'den taraf olan, Malazgirt'e, İstanbul'un fethine, Kıbrıs Barış Harekatı'na 'işgal' diyen, Azerbaycan'ın, vatan toprağı Karabağ'ı kurtarmasına, Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerine, polisine, öğretmenlerine, sivillere, bebeklere yönelik cinayetler işleyen terör örgütleriyle mücadelesine 'cinayet' diyen hainlerle karşı karşıyayız. Onlar bizden değil ama şunu da bilsinler ki biz de onlardan değiliz ve asla hainlerden yana olmayacağız.
Asla onlarla bir araya gelmeyeceğiz. Asla aynı masaya oturmayacağız. Bu ülkenin milletin, geleceğine kast edenler onlara onlarca insanımızın canına kıyan, PKK terör örgütünün uzantılarıyla bir araya gelenler aynı masada olmasa da aynı hedefe kilitlenmiş olanlar, konuşanlar, görüşenler, seçimlere yönelik geçmişte iş birliği yapanlar ve yapmayı tahayyül edenler şunu bilsinler ki bu aziz ve necip Müslüman Türk milleti elbette zamanı geldiğinde teröristler ve uzantıları, onların iş birliklerine de gerekli dersi verecek gerektiğinde bir Osmanlı şamarı patlatacaktır." Konuşmaların ardından atlı birlikler, cirit takımları, okçu birlikler ve mehteran takımı gösteri yaptı. Bu arada kutlama programı kapsamında sahne alan sanatçılar Fatih Koçak ve Ali Kınık, Pasinler ilçesindeki vatandaşlara unutulmaz dakikalar yaşattı. Öte yandan Kınık’ın hayranları sanatçıların sevilen şarkılarını hep birlikte seslendirdi. Kutlama programı konserlerle sona erdi.
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz