Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, “Sözümüz Bitmedi, Şiddeti Birlikte Durduracağız” kampanyası kapsamında esnafı ziyaret ederek, el ele vererek ve toplumda farkındalık yaratarak şiddeti durduracaklarını belirtti.
Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında başlattığı ve 1 yıl sürecek “Sözümüz Bitmedi Şiddeti Birlikte Durduracağız” kampanyası çalışmaları devam ediyor.
Eş Başkan Serra Bucak, Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Berivan Gülşen Sincar, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Özden Gürbüz Sümer, meclis üyeleri ve belediyelerin kadın birim çalışanlarıyla kampanya kapsamında Kayapınar ilçesinde esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Diclekent Mahallesi’ndeki esnaf ve yurttaşlarla bir araya gelen Bucak, kampanyayı anlattı, çalışmalarına destek verilmesini istedi.
Eş Başkan Bucak: Şiddeti bitirmek istiyoruz
Eş Başkan Bucak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’yle birlikte bir yıl sürecek “Sözümüz Bitmedi, Şiddeti Birlikte Durduracağız” kampanyası başlattıklarını ve bu kampanyayla toplumda şiddeti bitirmek istediklerini ifade etti.
Kadın ve çocuk katliamlarının son bulmasını istediklerini belirten Bucak, “Yerel yönetimlerimiz ve toplumumuz el ele vererek bu farkındalığı geliştirsin istiyoruz. Hep birlikte bu mücadeleyi sürdürmek istiyoruz. Özellikle genç arkadaşların, öğrencilerin bu konuda görev ve sorumluluk alması, bu bilinci bizlerle birlikte geliştirmesi çok kıymetli” dedi.
‘Farkındalık yaratarak şiddeti durduracağız’
Şiddete karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirten Eş Başkan Bucak, şöyle konuştu: “Bizim çok büyük bir iddiamız var, bu kentte şiddeti hep birlikte durduracağız. El ele vererek ve toplumda farkındalık yaratarak şiddeti durduracağız. Kadın ve erkeğin toplumda eşit bireyler olarak yaşamlarını sürdürmeleri, toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitimde, okulda, ailede yani her yerde cinsiyet eşitliğini savunurken elbette ki şiddet de çok önemli bir konu. Keşke şiddeti değil de başka şeyleri konuşabilseydik bugün ama maalesef pek iç açıcı bir tablo yok karşımızda. 10 ayda 300’den fazla kadının öldürüldüğü bir coğrafyada yaşıyoruz. Yaşamlarından kopartılan, hayatlarından kopartılan kadınlardan bahsediyoruz ve yaşamını kaybeden kadınlar hep en yakınları tarafından bu yaşamdan kopartılıyorlar. Sevdiklerinden, yaşamdaki mücadelelerinden, hayallerinden, isteklerinden kopartılıyorlar. Dolayısıyla bu bizim toplumumuzun elbette önemli bir sorunu, bu Türkiye’nin önemli bir sorunu ama herkes, her şehir, her yerel yönetim, her belediye kendi şehrinde bu şiddetle mücadele politikalarını kendinden doğru başlatmalı.”
‘Biz kadınız toplumun yarısıyız, toplumu var edeniz’
Kampanyanın bir yıl boyunca süreceğini anlatan Bucak, bir yıl boyunca şiddete dair konuşacaklarını ve toplantılar düzenleyeceklerini ifade etti. Bucak, şöyle konuştu: “Böyle buluşmalar bir anda sizler kafelerde otururken sosyal yaşamlarınızda bizleri karşınızda görebileceksiniz. Bunun mümkün olduğunu beraber konuşabilmenin ve şiddetsiz bir dünyayı hep birlikte oluşturabilmenin mümkün olduğunu bizler biliyoruz. Bu şehir demokrasiyi savunan bir şehir, eşitliği savunan bir şehir. Şiddet, eşitsizlik politikalarının temelinde yatan şeyden doğan durumdur. Bizler diyoruz ki, biz kadınız toplumun yarısıyız, toplumu var edeniz. Sözümüz henüz bitmedi. Şiddet istemeyen kadınların, katledilmek istenilmeyen kadınların, kadın cinayetlerinde yaşamdan koparılmak istemeyen kadınların sesi olmak istedik. Sözümüz bitmedi demek istedik. 19 gün cenazesi bulunamayan Narin’in sözü olmak istedik, Van’da öldürülen ve henüz davası yargıya bile getirilmemiş Rojin’in sesi olmak istedik. Ne yazık ki bu listeyi uzatabiliriz. Bu güzel bir liste değil, saydığım isimler hayattan koparılan çocuklar, istismar edilen çocuklar.”
‘Kadınların katledilmediği bir düzeni kurmak için yaşıyoruz’
Kadın ve erkeğin dünyaya eşit bir şekilde geldiğini dile getiren Bucak, konuşmasının devamında, “Peki öyleyse kadın ve erkeğin bu dünyada eşit ve özgür birlikte yaşamasının önündeki engeller ne? Neden şiddet politikaları ülkemizde özellikle son yıllarda bu kadar fazlalaştı? Kadınlar yaşamdan koparıldıklarında ölüm sebepleri bile bilinmiyor ne yazık ki, şüpheli ölüm diye geçiyor. Bu kentte ne için onurla yaşıyoruz? Bu şehirde demokratik ve eşit bir düzende kadınların ve erkeklerin eşit koşullarda yaşadığı, kadınların katledilmediği bir düzeni kurmak için yaşıyoruz” dedi.
‘Bu kampanyada yalnız olmak istemiyoruz’
Mücadelenin sadece kampanyayla sınırlı kalmayacağını vurgulayan Bucak, konuşmasını şöyle bitirdi: “En çok erkeklerin bunu böyle algılamasını isterim, en çokta erkeklerin yaşamalarında bunu içselleştirmesi gerekiyor. Vicdanlarında ve akıllarında bunu içselleştirmesi gerekiyor. Ne zaman ki erkekler de bulundukları ortamlarda bu konuya dair kendi duyarlı görüşlerini, fikirlerini ve tutumlarını yaşamdaki bir diğer yerlere yansıtabiliyorsa işte değişim dönüşüm başlar. Barışçıl bir toplum böyle inşa edilir diyoruz. Bu kampanyada yalnız olmak istemiyoruz. Tüm Diyarbakırlıların bu kampanyanın ışığında; Kadınlar madem böyle bir kampanya başlatmış, bizler de elimizden ne geliyorsa bu toplumda değişim dönüşüm için hazırız demesini istiyoruz. Bu kampanyamızın duyulmasını istiyoruz, bu kampanyamızı anlatmanızı istiyoruz. Bugün eve gittiğinizde bu kampanyayı paylaşmanızı istiyoruz. Çünkü ancak birbirimizle doğru temelde iletişim kurarak bir toplum olduğumuzu ve birbirimizden etkilendiğimizi bilerek bu mücadeleyi daha da büyütebiliriz. Şiddetsiz bir dünya, şiddetsiz bir kent, kadına yönelik şiddetin olmadığı, kadınların da yanı başındaki erkekler tarafından öldürülmediği bir dünyayı birlikte inşa edebiliriz.”
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz