ETÜ REKTÖR ADAYI PROF DR YAZICI , İDDİALI PROJELERİYLE GÜNDEMDE

ETÜ REKTÖR ADAYI PROF DR YAZICI , İDDİALI PROJELERİYLE GÜNDEMDE

Erzurum Teknik Üniversitesi Rektör adayları kamuoyuna deklare edilirken, iddialı projeleriyle gündeme gelen Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Yazıcı, Kentvizyon Haber'e açıklamalarda bulundu.

HABER: Gamze İSPİRLİ / Nurettin DUMLU

Sayın Yazıcı ile yaptığımız söyleşiyi aktarıyor, iyi haftalar diliyoruz. 

Sayın Yazıcı;  Bir taraftan Milli sporculuk, Ülkü Ocakları ve MHP ‘deki yöneticilik görevleriniz, Özel Okul ve Dersane yöneticilikleriniz, Belediye Başkanı ve Milletvekili adaylıklarınız, diğer taraftan Öğretmenliğiniz ve Akademisyenliğin en doruk noktasındaki hayatınızla renkli ve çok yönlü bir kişiliksiniz kolay olmasa gerek 50 yıla sığdırılmış renkli ve mücadeleci bir hayatınız var tebrik ediyoruz. Bunu neye borçlusunuz?

Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı;

Estağfurullah, teveccühünüz çok teşekkür ederim, enaniyet olarak algılanmasından Mevlaya sığınırım öncelikle, kısacası İnanç-İdealizim- gençlik ve dinamizim kavramları ile özdeşleştirilebilecek bir cevap verebilirim. Özellikle bizler 80 ihtilali sonrası nesiliz, dalından kopmuş yaprak misali akibetinihernevi rüzgarların tayin edebileceği bir dönem ve zeminde eğitim-spor ve ülkü ocakları üçlü saç ayağı ekseninde kişiliğini ,şahsiyetini bulmuş, inanç ve idealizmine yön vermiş, hayatı sadece mücadele olarak algılamış ve bu minvalde sosyal ve ictimai hayatını tanzim etmeye çalışmış biriyiz diyebilirim.

Sayın Yazıcı;  Siz akademik kimliğinizle son yıllarda ön plana çıksanızda, Erzurum çoğunlukla size sıyasal kimlik ve görevlerinizle tanımıştır ve 2023 seçimlerinde yeniden Milletvekili adayı olarak beklerken, Rektör Adaylığınız size yakınen tanıyan Erzurumlularadasüpriz oldu bizce , bu ani bir karar mı yoksa evveli bir alt yapısı varmıydı? 

Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı;

Haklısınız, Erzurum; genelde bizi akademisyenlik vasfımızdan çok milli sporculuğumuz , sıyasal kimliğimiz ve temsil görevlerimizle yoğunlukla tanımaktadır. Aslında Akademisyenlik hayatı benim için öncesinde bir ideal değildi. 1991 yılında Türk Milliyetçiliğinin şahikası niteliğindeki Ülkü Ocakları ile ki o yıllarda Bizim Ocaktı ismi Gazi Üniversitesinde Üniversite tahsilime başlamamla birlikte oldu. Rahmetli Başbuğumuz Alparslan TürkeşiAnkarada tanıyabilme, zataallerinin özel eğitim gruplarında yer alma şerefi ile birlikte Ankarada 1 yıl okuyup daha sonra Milli sporcusu olduğum Devlet Su İşlerinde bana verilen iş icabı Erzuruma yatay geçiş yapıp Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümünde öğrenimime 2 sınıftan devam ederken aynı yıl Erzurum Yenişehir Bizim ocak teşkilatını kurdum, 2yıl görev yaptıktan sonra Erzurum Bizim Ocak İl Başkanlığı ilk dönemini ifa ederken üniversite tahsilim devam etmekteydi. 

Kısa süren bu ilk dönem ocak başkanlığım akabinde 1996 yılında mezun oldum ve milli sporculara verilen atanma hakkı ile Erzurum İmam Hatip Lisesinde Öğretmen olarak mesleğe adım attım. Aynı yıl 2. Dönem Erzurum Ülkü Ocakları başkanlığı dönemim başladı. 3 yıllık ocak başkanlığı ve öğretmenlik mesleğini icra etmeye çalışırken, özellikle 28 şubatın hezeyenları ve siyasi mücadeleleri karşısındaki tavrımız neticesinde süratle gerçekleştirilen Bakanlık soruşturması ile il dışı sürgün tayinim çıkarılınca, o dönemin kıymetli büyüklerimiz hocalarımzın gayretleri ile Atatürk Üniversitesinde hem yüksek lisanas eğitimime hemde Araştırma Görevliliği ile akademisyenlik görevim birazda zorunluluk olarak başladı diyebilirim. Sıyasal mücadele ve kaoslar içerisinde geç kalmış bir akademisyenlik ve uzun sürmüş lisans üstü eğitimlerimle beraber 2012 yılında yardımcı docent, 2015 de Doçent ve 2021 yılında da profösör olarak akademik yaşamıma nisbetende olsa yoğunlaşmaya çalıştım. Tabi bu süreci öğretmenlik, sporculuk, sıyaset ve akademisyenlik çerçevesinde birlikte yürütmeye çalışırken yaşıtlarımıza göre birazda geç kaldık diyebiliriz.

Lakin sizlerinde bilgisi dahilinde olduğu gibi 2018 yılında MHP’nin MYK üyesi olarak seçildim ve aynı yıl yapılan Milletvekilliği seçimlerinde Cumhur İttifakının MHP 3. Sıra adayı olarak siyasete atıldım lakin seçilemedim. Akabinde Profesörlük çalışmalarıma yoğunlaşarak 2021 yılında çok şükür tamaladım ve atandım. Aynı yıl yapılan MHP’nin olağan kongresinde ,Rektör adaylığı düşüncemden hareketle MHP MYK Üyeliği için müracaat etmedim mücadeleyi birazda akademik çevrede yürütme kararı aldım diyebilirim.

Sayın Hocam ; Erzurum Teknik Üniversitesi muhteva olarak teknik bir üniversite, bir spor bilimcisi olarak neden Teknik Üniversiteye aday oldunuz desek ne dersiniz?

Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı;

Öncelikle Erzurum Teknik Üniversitesinin bizce sadece ismi Teknik Üniversite. 2010 yılında AK parti iktidarının sıyasal ve idari açıdan çok güçlü olduğu bir dönemde kurulmuş olmasına, kuruluşu sağlanırken 6 fakülte ve 3 Enstitü ile kurulmuş, lakin 12 yıllık zaman zarfında haladaha 6 fakültede ve 4000 yakın öğrenci ile sınırlı kalmış bir üniversite, kuruluşunda ve mevcut yapısında söz konusu fakültelerin sadece Fen ve Mühendislik fakültesi ile teknik üniversite kapsamında değerlendirilebileceği üzere diğer 4 fakültenin sosyal ve beşeri bilimlerle ilişkili fakülte olarak olması ve söz konusu 4 fakülteden birininde Spor Bilimleri fakültesi olması bizimde adaylıkta ki en önemli saiklerimizdir. Nitekim Yönetim Bilmihernevi maddi ve manevi bilimlerin en önemli disiplini olup, aslolan eldeki maddi ve beşeri kaynakları kurumsal ve ülke menfaatleri çerçevesinde en etkili ve verimli bir disiplinle koordine edebilme ve müşterekler etrafında yönetebilme sanatı olduğu için ideal bir yönetim kabiliyetine haiz her insan hernevi kurumu yönetebilir inancımızda adaylığımızın ve yöneticilik vasfımızın önemli gerekçesidir diyebiliriz.

Kıymetli Hocam, 

bu ifadelerinizden hareketle Doğunun Ortadoğu Teknik Üniversitesi sloganı ile kurulan Üniversitenin günümüze kadar bu ideale ulaşamamasına kuruluş hatalarının ve yönetim zaafiyetlerinin sebep olduğunumu ifade ediyorsunuz.

Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı;

Şüphesiz Üniversiteler Ülkenin ve kurulduğu yörenin dimamiklerini sevk ve idare eden, sosyal ve ekonomik kalkınmanın temel dinamikleridir. Sadece ülkesine ve bölgesine diploma basan , kısır ve sığ düşünceler ,dar kalıplar arasında yönetilmeye çalışılan kurumlar değildir. 12 yıllık zaman zarfında Erzurum Teknik Üniversitesinin hala daha kuruluş saikleri ile yerinde sayması, öğrenci sayısı olarak çok kısır kalması, ülkeye ve bölgeye ciddi bir katma değerinin yapılandırılamaması, Uluslararası bilimsel değerlendirmelerde 1500 üniversite içerisinde sonda 3. Olması, aynı yıllarda kurulmasına ragmen bölgemizde ki, Bayburt, Tunceli,Bingöl, Kars gibi üniversitelerimizin bile gerisine düşmesi elbetteki adaylığımızın haklı gerekçeleri arasında olup , Özellikle İktidarın çok ciddi ekonomik kaynaklar ayırıp, bölgeye ciddi bir yatırım politikası ile yapılandırdığı Erzurum Teknik Üniversitesinin bu halini ne İktidar hakediyor nede Erzurum ve Erzurumlu haketmediğigerçeğide adaylığımıza önemli bir gerekçedir.

Sayın Yazıcı; 

Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörlük seçimlerinin başlaması ile birlikte kamuoyunda adaylığınız ve siyasi kimliğiniz baya süpekile edildi ve Şehirde de lehinize önemli bir kamuoyu oluştu. Bazı Bilim çevrelerince de sıyasal bir kapmanyaya dönüştürülmüş gibi eleştirildi. Sizin değerlendirmenizi bu konuda kamuoyunda almak isteriz.

 Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı;

Öncelikle bizim sıyasal kimliğimiz asla inkar ve ihmal edilmemesi gereken bir gerçeğimizdir. Mensubiyetinden de her daim onur duyduk. Üniversiteler ise Ülkenin her nevi maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayabilecek, problemlerine çözümler üretebilecek, strateji, yöntem ve politikalar geliştirebilecek önemli toplumsal kurumlardır. Siyasettende ,politikadanda bağımsız değerlendirmek ancak safdillik olur. Şahsımıza yönelik kamuoyunun sebebi olarakta özellikle Cumhur İttifakının Ülkücü kanadında Cumhur İktidarına dönüşmesini sağlayacak bir yapılanmanın arzu ve talebinden kaynaklandığı yorumlarını, düşüncelerinide doğal ve normal karşılıyorum. Özellikle 2023 seçimlerinin önemi ve ehemmiyetine binaen kendilerini temsilen bir adayın Rektör olarak atanması ve tüm ülke satında 2023 seçimleri öncesi artık Cumhur İttifakının, Cumhur İktidarına dönüşerek yeni yüzyıl stratejisini birlikte yapılandırması ve yönetmesi arzusundan da kaynaklanıyor olabilir

 

Sayın Hocam; 

Bu kamuoyu baskısını, Atatürk Üniversitesi Rektörlük seçimlerinde adayları ProfDr Ömer Selim Yıldırımın açık ara 1. Olmasına ragmen atanmamasının, yine 2019 yerel seçimlerinde MHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ilan ettiği ProfDr Serdar Sevimlinin İttifak prtokolü gereği adaylıktan çektirilmesininde vermiş olduğu bir tepkinin beklentinin artık Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörlük Seçimlerinde bi hakkın teslimi mahiyetindeki beklenti olaraktadeğerlendirebilirmiyiz sizce…

 

Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı;

Ülkemizin İstiklali ve İstikbali noktasında her nevi şahsi ve siyasi menfaati elinin tersi ile iterek, mevcut AK Parti iktidarına koşulsuz,şartsız menfaat ve çıkarsız destek olan Liderimiz Devlet beyin İktidardan ; Ülkeyi Milli Devlet vurgusu ile yönetmesinin dışında hiçbir talebi olmamış ve dile getirmemiştir. Bu sebeple önceki dönemlerde yaşanan bahsettiğiniz sıyasal olgular ile bizim adaylığımızın bir hakediş olarak değerlendirilmesi bizce hata, lakin toplumsal ve yerel olarak ciddi bir kamuoyu beklentisinin olduğuda gerçektir. Bizim adaylığımız ise 2023 seçimlerinin ehemmiyetine binaen Cumhur İttifakının birliğini ve dirliğini sağlayabilecek ruha katkı sağlayabilecek bir adaylıktır.Bir nevi bu beklentilere cevap vererek Ülkücüleri çoğunlukla konsolide edebilecek bir hamle olarak okunmasıda göz ardı edilmemesi gereken bir realitedir.

 

Sayın Hocam, 

Tamda bu noktada bildiğimiz kadarı ile Rektör Adaylığı için müracaat eden adaylar içerisinde 8 adayın Ak Parti tandaslı olduğu ve çok güçlü isimler ve lobiler tarafından desteklendiği, sadece içlerinde Ülkücü aday sizin olduğunuz ifade edilmektedir.

 

Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı; 

Şüphesiz Rektörlüğe aday olan bütün hocalarımız birbirinden değerli, bilimsel yönü kuvvetli bilim insanlarıdır. En güzel makamları hakeden liyakat ve ehliyettedirler. Ve herkes gibi her resmi kurumda görev yapan diğer insanlar, yöneticiler gibi sıyasal tercihlerinin, mensubiyetlerinin olması kadar doğal bir süreç olamaz. Lakin içlerinde galiba geçmişinde sıyasal temsil ve yöneticilik yapan, dönem dönem belediye başkan adayı, milletvekili adayı, olan biri olmadığı için kamuoyunda süreç özellikle şahsım nezdinde politik değerlendirmeler yaparak bu tür tasniflere girdi ve bazı çevrelercede eleştirildi. 

Fakat şu bir gerçektirki Üniversite hocaları Devlet memuru değildir. Partilere üye olabilmekte, ilçe, il ve genel merkez üst krul delegesi olabilmekte, Genel Merkez Parti merkez karar ve yürütme organlarında görev alabilmekte, başkanlık divanında görev alabilmektedir bu bağlamda siyasi görev ve sorumlulukları fiilen yapabilmektedir. Bu serbesiyet çerçevesinde sıyasal bir görevi ifa etmiş bir bilim insanının Rektör adayı olması normaldir ve bir haktır özellikle toplumsal karşılığı ile, bilgi birikimi ve deneyimi ile önemli bir katma değerdir diye düşünüyorum.Diğer hocalarımızın böylebirsıyasal mensubiyeti varmı bilmiyorum, olmasını doğal karşılıyorum, bizim mensubiyetimize de saygı duyulmasını bekliyorum.

 

Sayın Hocam; 

Aslında sorulacak soru ,merak edilen görüşleriniz çok lakin bunun için ne zamanımız nede sütunlarımız yeterli, okuyucuların fazlada vaktini almamak için, şayet Rektör olarak atanırsanız, şüphesiz çok proje ve düşünceniz vardır, lakin ilk etapda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz idari ve yapısal projelerden bir kaçtanesini söylermisiniz

Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı;

Öncelikle bize bu zamanı ve sütunu ayırdığınız için çok teşekkür ederim;

Yönetim insanları idare edebilme sanatıdır. Belli bir hedefe ulaşabilmek veya belli bir ihtiyacı karşılayabilmek üzere bir araya gelen farklı özelliklere, beklentilere, yeteneklere ve potansiyellere haiz insanları, müşterek hedef ve ihtiyaçları çerçevesinde eşgüdüm ve koordinasyonla sevk ve idare edebilmek öncelikle çalışanın iş memnuniyetine ve potansiyelini geliştirmesine katkı sağlayacaktır. 

 

Beraberinde mahiyetimizde hizmet üretimini ve kurumsal iş yükünü üstlenen personellerimizi yönetim sürecinin karar verme ve planlama süreçlerine dahil ederek kurumsal aidiyetlerini ve sorumluluk davranışlarını geliştirmeye, çalışarak verimliliklerini yönetimde birlik ve devamlılığa katma değere dönüştürmeyi sağlamak ilk idari disiplin ve yapılanmamız olacak. Akabinde Erzurum ölçeğinde ve Erzurumdan hareketle; 

Erzurum Teknik Üniversitesinin Doğu Anadolu Bölgesindeki tek teknik üniversitesi olması hasebi ile, ve yine Asya ve Kafkasya geçiş koridorlarından biri olan Erzurum’u tarihi İpekyolu kavşağını tekrar temsil edebilecek niteliğe kavuşturabilmek için projeler gerçekleştirmek hayati hedeflerimiz arasındadır. Diğer taraftan; 

Erzurumun coğrafik ve iklim şartları gereği ancak yüzde elli kapasite ile çalışabilen kısıtlı sayıdaki sanayi ve üretim tesislerinin üretimini artırabilecek, yerel üretimi ve istihdama artırabilecek idari, teknik, mesleki proje desteklerini planlama, danışmanlığı yapabilecek tam kapsamlı Teknokentin süratle kuruluşunu gerçekleştireceğiz.

Yine Erzurum’da bulunan Mesleki- Teknik Liselerini Üniversitemizin ilgili fakülte ve bölümlerinin laboratuvarına dönüştürmeyi planlayarak, bünyemizde çalışan akademisyenler lisans ve lisans üstü öğrencileri ilgili orta öğretim kurumları ile öğrencileri ile birlikte çalışabilecekleri eğitim ortamı sağlamak.Üniversitemiz bünyesinde kuracağımız Çoklu Yetenek Tarama ve Yönlendirme Merkezimiz ile, temel eğitim sonrası ve orta öğretim öncesi öğrencilerimizin, fiziksel-Zihinsel- Psikolojik- Sosyal ve Bilişsel yeteneklerini, özelliklerini önce tahlil ve analiz laabratuarı kurmak ve Erzurum'da ilk defa kurulacak bu labratuarlar ile Türk Eğitim Sistemini kökden değiştirecek, çağa uyarlayacak, çağın ihtiyacını karşılayacak nitelikte insanını yetiştirecek yeni bir sınavsız eğitim sistemini kurup ve Milli Eğitim Bakanlığımıza sunmak ve kuruluşunu üstlenmek önemli projelerimizden sadece öncelikli bir kaçtanesidir diyebilirim.

Kıymetli Hocam: 

bize zaman ayırıp ve ilk röportaj imkanını bize verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum tekrar adaylığınızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

 

Sayın Prof Dr.Ahmet Gökhan Yazıcı;

Bilakis sizin şahsınızda bize bu imkanı hazırlayan yayın organınızın yetkililerine kalbi şükranlarımla ben teşekkür ediyorum size ve okuyucularımızı saygılarımla selamlıyorum.



ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz