CHP’nin kalesi olarak bilinen İzmir’de, seçmen’in mevcut yönetimden ve belediyecilik anlayışından memnun olmaması ve Hamza Dağ’ın da etkisiyle siyasi dengeler değişebilir.
Rüstem PEHLİVANLAR/ Gülsüm YILDIRIM/HERKES DUYSUN
İZMİR (İGFA) -İzmir uzun yıllardır Cumhuriyet Halk Partsi’nin, yerel seçimlerde zorlanmadan kazandığı bir şehir. Fakat İzmirlilerin mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve belediyecilik anlayışından memnun olmaması, diğer partilerin CHP’yi desteklemeyerek kendi adaylarıyla sahaya çıkması, AK Parti’nin ise Hamza Dağ gibi hem şehir sosyolojisini hem de siyasetini iyi bilen güçlü bir ismi aday göstermesi bu seçimlerde CHP’yi zora sokabilir.
Peki İzmir’de siyasi dengeler şu anda nasıl? İzmir’de dengeler değişecek mi? Muhtemel bir değişimin ne yönde olması bekleniyor? CHP İzmir’i rahat kazanabileceğini düşünüyor mu?
Gazeteci-Yazar Abdullah Kocabaş, İzmir siyasetinin genel durumu ve muhtemel seçim senaryoları hakkında Herkes Duysun’a değerlendirmelerde bulundu.
“İZMİR TUNÇ SOYER YÜZÜNDEN 5 SENE KAYBETTİ”
Hizmetler bağlamında ele alındığında İzmir halkının geniş bir hizmet almadığını belirten Gazeteci-Yazar Abdullah Kocabaş, “İzmir, CHP’nin kalesi olarak bilinen bir şehir. Geçmiş seçimleri ciddi bir oranla kazandı fakat bu seçimde değişim olabilir. Çünkü İzmirliler mevcut durumdan rahatsız. Bunu CHP seçmenini de dahil ederek söylüyorum. Önemli olan da bu; İzmirlilerin rahatsızlığı, İzmir’e hiçbir hizmetin gelmeyişinden şikayetçi olmaları. İzmir, Tunç Soyer yüzünden hizmet edilmeden koca bir beş sene kaybetti. Belediyenin kollarında ciddi anlamda dezenformasyon var ve başına buyruk ekip kurulması, belediyenin bu konudaki yetersizliği gibi bir durum yaşandı. Dolayısıyla İzmir, koskoca beş yılını heba etti.” ifadelerini kullandı.
“DEĞİŞİM RÜZGARI İZMİR’E DÖNDÜ”
Türkiye’de seçmen kitlesine bakıldığı zaman İzmir’in hep farklı yerde tutulduğuna değinen Kocabaş, “Buna siyasiler de dahildir. İzmir’de CHP seçmeninin yoğun olduğu aşikar ama bu her zaman CHP’nin galip geleceği anlamını taşımaz ki İzmir’de çoğu zaman Demokrat Parti ve geçtiğimiz dönemlerde sağ muhafazakar bir belediye başkanı uzun yıllar hizmet etmiştir. Dolayısıyla İzmir’i bir kutup noktasına koymak doğru değil ancak Soyer sayesinde çok uç noktalarda ideolojik fikir ve kitlenin kümelendiğini, İzmir’in demografik yapısında birtakım kalıcı değişikliklere zorlandığını CHP seçmeni gördü. Tunç Soyer’in uğradığı yenilginin temelinde de bu düşünce vardı. Soyer’in CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yeniden aday gösterilmemesi ile birlikte bu değişim rüzgarı İzmir’e de yansıdı.” dedi.
“TUNÇ SOYER İLE BİRLİKTE İZMİR’İN DEMOGRAFİK YAPISI DEĞİŞTİ”
CHP seçmeninin Tunç Soyer’e olan güven kırıklığının partiye olan güven kırıklığına da dönüştüğünü kaydeden Kocabaş değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
“Soyer ile birlikte İzmir’in demografik yapısına bir dokunuş oldu ve İzmirli bunu fark etti. Bu yüzden CHP bu noktada hangi belediye başkan adayını koyarsa koysun, bu durum sandığa yansıyacaktır. Seçim, bu değişikliğin görülmesini sağlayacak.”
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN OYLARINA OLUMLU YANSIYACAKTIR”
İzmir’de, Cumhur İttifakı hariç tüm partilerin kendi adaylarıyla sahaya çıktığını kaydeden Gazeteci-Yazar Abdullah Kocabaş, bu durumun Cumhur İttifakı’na olumlu yansıyabileceğini belirterek, “Hamza Dağ, AK Parti’de uzun zaman siyaset yapmış, İzmir’de büyümüş ve kitlenin hareketlerini yakından bilen bir aday. Siyasi ve sosyolojik yapıyı iyi okuyan, teşkilatlarıyla sürekli irtibat halinde olan bir belediye başkan adayı. Bu durum İzmir’in seçim sonuçlarına da yansıyacaktır. Cumhur İttifakı’nın oylarını olumlu ölçüde yükseltecektir ama bu tamamen kazanacağı anlamına da gelmiyor. 3 puan CHP, 2 puan AK Parti önde sonucuyla karşı karşıya kalabiliriz. 31 Martta İzmir’de, başa baş bir seçim yarışı izlememiz kuvvetle muhtemel.” şeklinde konuştu.
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz