Osman Kutlu ve Bülent Türker, “100. Yılı Nedeniyle Büyük Taarruzdayız” programını Keşan’da basınla paylaştı.
ERDOĞAN DEMİR-KEŞAN POSTASI
EDİRNE (İGFA) - Büyük Taarruz’un 100. Yılı nedeniyle Ankara’dan başlayacak olan ve 9 Eylül’de İzmir’ de sona erecek 100.Yıl nedeniyle Büyük Taarruzdayız Programı ile ilgili Keşan’da bir basın toplantı düzenlendi.
Saat 14.00’de Keşan Atatürk Parkı’nda düzenlenen toplantıya emekli subay Osman Kutlu, Hollanda Rotterdam’daki, evini Atatürk ve Çanakkale Müzesi olarak düzenleyen aslen Vizeli olan Bülent Türker ile SARDOS’tan Ayhan Altındiş katıldı.
Toplantıda ilk olarak konuşan Osman Kutlu, öncelikle tüm basın mensuplarına hoşgeldiniz dedikten sonra sözlerine başladı ve şunları belirtti:
BÜYÜK TAARRUZU MAALESEF BİLMİYORUZ
Biliyorsunuz bu sene Büyük Taarruz’un 100.Yılı. 100.Yıl dolayısıyla etkin bir takım faaliyetler yapmak üzere çalışmalarımızı başlattık. Büyük Taarruz ile ilgili 12 yıl önce maalesef Büyük Taarruzu toplum olarak hemen hemen hiç bilmediğimizi çok az bilgilere sahip olduğumuzu ve onların da birçoğunu hamasetlerle abartılarla karıştırılmış olduğunu yanlışlar olduğunu gördük. Eski subay olmam dolayısıyla bunun, Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli olan Büyük Taarruzu topluma anlatmak ya da topluma öğretme noktasında bizim hatamız olduğunu düşünerek 12 yıl önce burayla ilgili çalışmalara başladım.
10 YILDAN BU YANA BÜYÜK TAARRUZ BİSİKLET TURU DÜZENLİYORUZ
Büyük Taarruz topluma nasıl anlatırız diye düşünürken, yaptığımız araştırmalar bisiklet turu şeklinde tanıtımın daha uygun olacağına karar verdik ve 10 yıldır resmi olarak bisiklet turu düzenliyoruz. Bu faaliyetimiz Büyük Taarruz’un geçtiği yerlerde aynı gün ve aynı saatte ordumuzun ayak bastığı yerlerde yani bugünkü yollardan değil o gün bizzat ordumuzun geçtiği yollardan geçerek, günü gününe aynı gün ve aynı saatte şehit mezarlarına olay yerlerine uğrayarak yerinde doğru bir şekilde ve gerçek bilgileri elde ettiğimiz bilgileri anlatarak gerçekleştiriyoruz.
TUR İLE BİLİNMEYE 100 ŞEHİT MEZARINI ORTAYA ÇIKARDIK
Bu tur süresince 10 yıllık süreç içerisinde 100’ e yakın şehit mezarı ortaya çıkardık. Ya envanterlerde yok ya da var ama unutulmuş, definecilerin saldırısına uğramış. Bir takım şehit mezarlarını çıkardık ortaya, olay yerlerinin kesin noktalarını ortaya çıkardık. Buraları bisiklet kullanıcıları başta olmak üzere topluma göstermeye ve sosyal medya aracılığıyla anlatmaya çalıştım.
BÜYÜK TAARRUZ İLE İLGİLİ KİTAP YAYIMLADIM
Bugün 100. Yıldayız ve ne yazık ki 100.yılda Büyük Taarruz ile ilgili 100 yıldır herhangi bir detaylı araştırma, kapsamlı bir kitap çalışması kaynak derlemesi maalesef yapılmamış. Bu eksikliği giderebilmek adına 5 yıl üzerinde çalıştığımız Adım Adım Büyük Taarruz adlı kitabımızı da geçtiğimiz aylarda baskısını tamamlayarak çıkardım. Bu kitabımız çok yeterli değil üzerinde daha çalışma yapılması lazım. Gelecek nesillere bir örnek bir kaynak, bir başlangıç noktası olmasını temenni ediyoruz.
ŞEHİT MEZARLARINDAN TOPRAK ALDIK
Bu süreçte yine toplumdaki farkındalığı arttırabilmek adına şehit mezarlarından her bir şehit mezarından ayrı ayrı olmak üzere gittiğimiz her noktadan şehit toprakları aldık. Bu toprakları bu şişelere koyarak bunu da gittiğimiz yerlerde halkımıza, bu şehit toprağımızı şehit mezarına iade etmek gibi bir görevle ortaya koyduk. Oldukça ilgi çeken çalışmalar oldu. 10 yıl süre içerisinde 10 binlerce insanımız bu konuda bilgilendi. Bu konuda heyecan duydu. Bu konulara ilgi duymaya başladı. 100. Yıl daha kapsamlı daha detaylı, daha güzel, daha fazla ilgi ve daha fazla bilgilenme olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla bizi davet eden ya da iletişim içerisinde ilgi duyan bir takım yerlerde gidiyorum, anlatıyoruz, öğretiyoruz, gösteriyoruz, çalışıyoruz. Bu sene özellikle 100.yıl için çok daha özel bir takım çalışmalarımız olacak. Büyük Taarruz süresince geçen , adım adım geçen noktalarda, bisikletin yanında ayrı bir yürüyüş ekibi de oluşturduk.
TURUMUZ 100. YOL ÖNCE ORDUMUZUN GEÇTİĞİĞ NOKTALARDAN GERÇEKLEŞİYOR
Ordumuzun 100 yıl önce ayak bastığı yerlerde tam 100 yıl sonra hemen hemen aynı dakikalarda, onların ayak izlerine ayak basarak toplam 440 kilometre yürüyeceğiz. Büyük Taarruza bu kadar önem vermemizin birinci sebebi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel taşı olmasıdır. Büyük Taarruz kazanılamasaydı bugün sahip olduğumuz yapı, şartlar hiçbir zaman söz konusu olamayacaktı. Öncelikle bunu vurgulamak lazım.
BÜYÜK TAARRUZ DÜNYA DA EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR SAVAŞTIR
Büyük Taarruz dünya savaş tarihinde eşi benzeri olmayan bir savaştır. Gerçekten rekorlar kırılmıştır buradaki, bu savaştan sonra özellikle Avrupa gazeteleri “Kağnı kamyonu yendi” ifadesini manşetlerinde aylarca tutmuşlardır. Aylarca Türk Ordusu’nun Türk Milleti’nin bu başarısı ve bu zaferi, yokluklarla sıkıntılar içerisinde elde ettiği bu başarıyı konuşmuştur. Biz yeni nesillerimize bunları öğretmek zorundayız. Çünkü Büyük Taarruz’da piyade birliklerinin düşmanın ardından yakıp yıkmadan bir an önce insanlarımızı ve topraklarımızı kurtarabilmek amacıyla koşarak geçtiği mesafeler dünya savaş tarihinin rekorlarıdır. Bir günde 47 kilometreye kadar gidilmiştir ki bu dünyada bugün günümüzde motorlu araçlarla, panzerlerle tanklarla bile zor ulaşılabilen bir mesafedir. Dolayısıyla bu kadar önemli hem dünya açısından hem de ülkemiz açısından bu kadar önemli bir savaşı ve zaferi mutlaka bütün detayları ile gelecek nesillere aktarmamız gerektiğini düşünüyoruz.
BU ZAFER MAZLUM ÜLKELERE IŞIK OLMUŞTUR
Çünkü 100 yıl önce bu zaferin kazanılması dünyadaki mazlum milletlere dünyadaki sömürge ülkelere, sömürge toplumlara, bir umut ışığı bir bağımsızlık ışığı yakmış. Onlara umut vermiş, onların süreç içerisinde bağımsızlıklarını kazanmasında çok büyük katkı sağlamıştır.
GANDİ, ATATÜRK İNGİLİZLERİ YENENE KADAR İNGİLİZLERİ TANRI SANIYORUM DEMİŞTİ
Gandi ne der “Atatürk İngilizleri yeninceye kadar Tanrı’yı İngiliz sanıyordum” der. Dolayısıyla bu kadar önemli bu kadar değerli bir mücadelenin ve zaferin çok daha detaylarıyla anlatılması aydınlanabilmesi için uğraşıyoruz, çırpınıyoruz. Umarım başarılı oluruz.
BAYRAK BİZİM İÇİN KUTSALDIR
Şimdi biz yol boyunca gittiğimiz veya unutulmuş şehit mezarlarında bakımlarını yapıyoruz. Bayraklarını değiştiriyoruz. Bayrak biz de kutsaldır. Çünkü biz Türkler, binlerce yıldır o bayrakların dalgalandığı yerin ruhunu taşıdığına inanıyoruz. Yani bir mezardaysa o mezarı, değerli kıymetli bir yerde ise o yeri ya da önemli bir noktada ise bir kişinin örneğin, kralın, padişahın olduğu yerde ise onun ruhunu taşıdığına inanırız. O yüzden hatta biz bayrağı üzerimize elbise falan yapmayız. Bayrak bizim için kutsaldır. Dolayısıyla biz toplum olarak eskimiş bayrakları bu anlayışın gereği olarak saklarız. İşte bu bayrak Ürgütlü Ahmet’in çok orijinal ve ilginç bir hikâyesi olan Ürgütlü Ahmet’in mezarında 1 yıl boyunca dalgalanmış olan bayraktır. Onun mezarından çıkardığımız bayrak, bu bayrağımızı da inşallah sponsorluk yapacak veya destek olacak bir büyüğümüze, firmamıza, sertifikası ve hikâyesi ile birlikte takdim etmeyi arzu ediyoruz. “
Kutlu’dan sonra söz alan Türker’de” Osman beyin çalışmalarını takdirle izliyorum. Tamamen kendi çabalarıyla kendi mücadelesini gördüm, kendisine inandım. Gerçekten bunun içinden gelen biri, bu yılda kendisine hem maddi hem de manevi destek vereceğim. Onun yardımcısı olarak bu sene 100.Yılı hep birlikte yaşayacağız. Çok müracaat oldu. 40 kişilik bir ekip, bu işi hep birlikte yürüteceğiz. Çoğu şeyi Osman bey ve bizler karşılayacağız ama sponsor da en büyük arayışımız. Desteği olan firmalarımıza da buradan elde edilecek değişik hediyeleri manevi değeri çok yüksek olan şeyleri kendilerine vereceğiz. Biz çok mutluyuz. 100.Yılı inşallah sizlerle birlikte de yaşamayı düşünüyoruz. Bize bu imkanı veren Erdoğan beye ve Keşan’daki tüm basına da çok teşekkür ederiz. “ dedi.
Tekrar söz alan Kutlu da SARDOS ve DOÇEK ile de sosyal medya üzerinden diyalog halinde olduklarını belirterek “”Elbette burada tur sonrasında tanıtımlar veya birlikte sürüşler için ziyaretlerimiz olacak. Arkadaşlardan tura belli etaplarda ya da belli zamanlarda katılmak isteyenler için bir takım hazırlıklarımız var. Her zaman bir bisiklet dostluğumuz ve birlikteliğimiz mevcut. Bunu Büyük Taarruz Dostluğu ve birlikteliği şekline de dönüştüreceğiz. Ayrıca bu organizasyon tamamen bir gönüllülük esası içerisinde gerçekleşmektedir. Bizim herhangi bir bisiklet ve yürüyüş grubumuz yoktu.” Şeklinde konuştu.
Kutlu’dan sonra söz alan SARDOS‘tan Ayhan Altındiş de, “Öncelikle Osman beye Keşan’a gerçekleştirdiği bu ziyaret için teşekkür ederiz. Kendisi yıllarca Büyük Taarruz Organizasyonu içerisinde Biz SARDSO olarak daha önce 2 tane 100 yıl projesi yaptık biri Zafer’in 100.Yılı biri de Selanik’ten aldığımız toprağı 100yılında Samsun’a götürdük. Bu sene SARDOS olarak Büyük Taarruz’un içerisinde yer almayı düşünüyoruz. Her zaman Büyük Taarruz ile ilgili desteği de devam ettireceğiz” dedi.
Büyük Taarruz 100.Yılı ile ilgili amacı da şöyle
- Tarihimize ve değerlerimize sahip çıkılmasına katkıda bulunmak.
-Milli Mücadelenin dönüm noktası olan Sakarya Meydan Muharebesini anmak, önemini ve Büyük Taarruza etkilerini anlatmak,
- Türk Ordusunun 26 Ağustos-09 Eylül 1922 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Büyük Taarruzu ve Zaferi kutlamak, şehitleri anmak.
- Bilinmeyen şehit mezarlarını ortaya çıkarmak, kaybolan veya unutulanların yeniden sahiplenilmesini ve hatırlanmasını sağlamak.
- Şehitliklerin temizliği, bakımı ve bayraklarının yenilenmesini sağlamak,
- Bisiklet sporuna ilgiyi arttırmak.
- Güzergâhtaki doğal ve tarihi yerlerin tanıtılmasına, turizme açılmasına katkı sağlamak. (Erdoğan DEMİR)
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz