ENVER GÜLER
BURSA / UBA - Hizmet sektörünün yeni lideri DMG GRUP Genel Müdürü Güvenlik Uzmanı Hasan DumanToplumun temel gereksinimlerinden biri olan güvenlik hizmetlerinin hem maliyet hem de çalışanlar açısından kamu dışından karşılanması özel güvenlik yönetimi üzerinde önemle durulması gerektiğini ortaya koymaktadır. Açıklamasında bulundu.
Güvenlik gereksinimi topluluk olarak yaşayan insanların en temel gereksinimleri arasında yer almaktadır. Toplumlar binlerce yıldır güvenlik gereksinimlerini karşılamak amacıyla çeşitli kurum ve kuruluşlar oluşturmuşlar ve kendi zamanlarının gereksinimlerine göre bu kurum ve kuruluşları biçimlendirmişlerdir. Günümüze gelindiğinde devlet, maliyet açısından üzerinde yük bulunan kamusal görevlerinin birçoğunu özel kesime devretme eğilimi içine girmiştir. Ancak kamu hizmeti niteliği ağır basan bir kısım hizmetlerin özel kesim eliyle görülmesi, kamu gücünün denetim ve düzenleme görevini daha etkin ve verimli bir şekilde yerine getirmesi gerektiğini düşündürmektedir.
Bu nedenlerle toplumun temel gereksinimlerinden biri olan güvenlik hizmetlerinin hem maliyet hem
de işgörenler açısından kamu dışından karşılanması özel güvenlik yönetimi üzerinde önemle durulması
gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu araştırmada Türkiye’de özel güvenlik yönetimi üzerinde durulmuş ve
özel güvenlik hizmetlerinin işleyiş ve sunumunda ortaya çıkan sorunlar ele alınmıştır. Özel güvenlik sektörünün son 20-30 yıllık süreç içerisinde tüm dünyada çok hızlı bir şekilde büyüdüğü ve bu büyümenin
önümüzdeki yıllarda da süreceği değerlendirilmektedir. Sosyo-ekonomik gelişmeler, gelir dağılımdaki bozukluğun artısı, göç dalgaları, resmi kolluk kuvvetlerine duyulan güvenin yıpranması ve teknolojik ilerlemelerin özel sektör tarafından daha hızlı takibi bu büyümeyi tetikleyen faktörler olarak sıralanabilir.
Toplumun temel gereksinimlerinden biri olan güvenlik hizmetlerinin hem maliyet hem de çalışanlar açısından kamu dışından karşılanması özel güvenlik yönetimi üzerinde önemle durulması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Önceleri bir esasa bağlı olmadan ve hatta temizlik firmaları olarak çalışmaya başlayan ve bir ara etkinlikleri yasaklanan bu kuruluşlar, gereksinimin patlama noktasına gelmesi karşısında, içişleri Bakanlığı bir genelge yayınlayarak bu tip hizmetlerin verilmesine olanak tanımış ve bu durum 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna kadar devam etmiştir. Güvenlik gereksinimin sürekli artması, bu
durumun kamuya ek mali yük getirmesi, kamu ekonomisi açısından dünyadaki gelişmelere koşut olarak kamunun sırtındaki mali yüklerin azaltılması eğilimlerinin bir yansıması sonucu, güvenlik hizmetlerindeki özel çıkarlara hizmet eden alanların mali yükünün özel kişi ve kuruluşlar tarafından karşılanması düşüncesi, özel güvenlik hizmetlerinin ortaya çıkış ve işleyişinde önemli bir etken olmuştur. Ayrıca serbest piyasa
ekonomisi içinde, güvenlik hizmetinin pazarlanabilir bir duruma gelerek yatırımcılar için ayrı bir rant kapısı
oluşturması, bu kesimin gelişiminde önemli rol oynamıştır.
Türkiye’de özel güvenlik hizmetleri, 1981 yılında çıkarılan 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun ile ortaya çıkan ve günümüze kadar yasal olarak
kurulan özel güvenlik teşkilatlar ile yasal dayanaktan yoksun hizmet anlayışı içinde yönetilmiş Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile hem özel güvenlik teşkilatları hem de özel güvenlik şirketleri yasa kapsamına
alınmıştır.
Dünyada da özel güvenliğin gelişim evreleri, her ülkenin kendi siyasal, hukuksal ve kültürel yapısına bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bütün dünyada özel güvenlik hizmetleri asla bugünkü kadar gündemde olmamıştır. Güvenlik konusunda artan bilinç, özel güvenlik hizmetleri konusunda giderek büyüyen bir talep
oluşturmaktadır. Sektörün büyümesi de önceleri hizmetleri kendisi sağlayan çok sayıda özel ve kamusal şirketin faaliyetlerindeki, hızla yükselen eğilimle açıklanabilir. Bu anlamda özel güvenlik sektörünün ve birimlerinin bu rolü iyi oynamaları gerekmektedir.
Avrupa ve ABD’de son yıllarda meydana gelen güvenliği tehdit eden olaylarla birlikte orada yasayan insanlarda ve kurumlarda da yeni bilinçler yerleşmeye başlamıştır. Nedir bu bilinç diye sorulduğunda verilecek cevap insanların önceki yaşantılarına nazaran simdi daha çok güvende olmak, güvenli yasamak arzusunda olduklarıdır. Bu durumda bütün dünyayı saran küresel tehdidin varlığına delildir. Böyle bir
tehdidin varlığı doğal olarak isin ticari boyutunu ikinci plana itecek ve güvenli olmak güvenli yasamak bilincini zihinlere yerleştirecektir.
5188 sayılı kanun ile birlikte özel güvenlik anlayışı yeniden düzenlenmiştir. Bu kanun ile birlikte özel güvenlik hizmetlerinden faydalanmak isteyenlerin Özel Güvenlik şirketlerinden hizmet alma zorunluluğu
getirilmiştir. Yasanın bu düzenlemesi 2004 yılından itibaren şirketlerin kurulması ve güvenlik hizmeti almak isteyen kurum ve kuruluşların hatta kişilerin şirketlerden hizmet alınması zorunluluğu kısa sürede özel güvenlik şirketlerinin artmasına neden olmuştur ancak bu sayının hızla artması güvenlik şirketlerinin faaliyetlerinin denetimlerinde zafiyet yaratmıştır. Bu nedenle güvenlik şirketlerinin denetimlerine ağırlık verilerek daha sık yapılması sonucu ortaya çıkmaktadır.
Türkiye, AB sürecinde, genel anlamda ve spesifik olarak güvenlik hizmetleri anlamında bir geçiş dönemi yaşamaktadır. Türkiye, tüm gelişmiş ülkeler gibi hem özgürlükleri hem de kamu düzenini ve
güvenliğini denge içerisinde geliştirmek zorundadır. Bunu başarabilmek ise “A.B. standartlarında profesyonel güvenlik hizmeti” anlayışı içerisinde bütün kuruluş ve bu kuruluşlara ait birimlerin üzerine
düsen sorumluluğu yapmasından geçmektedir. Aynı zamanda özel güvenlikşirketlerinin kalite uygulamalarını artırmaları ve kurumsallaşmalarını tamamlamakları gerekmektedir.
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz