KONYA (İGFA) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanının Konya programının ikinci gününde konuştu.
Dünya tasavvuf tarihinin en önemli kişiliklerinden Mevlana Celalettin-i Rumi'nin şehrinde buluşmalarının önemli olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Maalesef bu hoşgörü iklimi, çok uzun zamandır ülkemizi terk etmiş durumda. Bile isteye, bu ‘hoşgörü toprağı’ diye tarif ettiğimiz Anadolu'nun her köşesi, memleketimizin her köşesi, ne yazık ki sorunlu bir döneme evrildi. Kendi var oluşlarını, toplumu kutuplaştırmaya bağlama konusunda attıkları adımlarla bir hoşgörü ikliminin yerini hor görüye bıraktığı bir millet, bir memleket olduk. Bugün hepimizin yaşadığı zor süreçler var. Altı çizilecek, memleketimizin her köşesinde anlatılacak, gerçekten trajikomik, ama aynı zamanda ürkütücü, aynı zamanda endişe verici ve memleketimizin demokrasisini ne yazık ki paramparça eden bir süreci hep birlikte yaşıyoruz” diye konuştu.
Millet İtifakı’na bağlı CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesi olarak, iktidar kanadından gelen baskılara göğüs germek zorunda kaldıklarını belirten İmamoğlu, kendilerine hukuksuz bir süreç yaşatıldığına vurgu yaptı. “Zamanla ülkeyi yönetenler, milletimizin temsilcileri olduklarını unuttular ve kendilerini, devletin sahibi olmaya dönük bir sıfata, bir fıtrata büründüler” diyen İmamoğlu, “Öyle ki, İstanbul'da bunun örneklerini çokça tespit ediyoruz. Memleketi de İstanbul gibi, kendi mülkleri sanmaya başladılar. Tüm bu hamleleri millet vicdanında boşa çıkaracak 11 Büyükşehir Belediye Başkanımızla bir arada, buradayız. Türkiye'nin demokrat, hoşgörülü, erdemli, çok çalışkan ve başarılı belediye başkanları. Bizler, Türkiye'nin yarısından fazlasına hizmet vermek için canla başla, 7/24 çalışan neferleriz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve Millet İttifakı'nın başarılı belediye başkanlarıyız” ifadelerini kullandı.
“PEKİ ŞİMDİ DURACAKLAR MI?”
“Arzusu tam da Ordu sürecinde televizyonda tariflediği bir şekilde gerçek olmayınca, bir ‘Ahmak Davası’ senaryosunu ortaya koydular” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: “Süreçte, bana yapılan bir hakarete verdiğim cevap üzerinden ve ilk savcısının hiç de önemsemediği bir hazırlığın başladığı bir ortamda, olayın geçtiği günden tam 22 ay sonra dava açıldı. Peki şimdi duracaklar mı? Durmayacaklar. Şimdi hem İBB’ye hem de pek çok Cumhuriyet Halk Partisi Belediyesi'ne, Millet İttifakı Belediyesi'ne kayyum atama senaryosunu ortaya koyma gayreti içerisindeler. Ülkede muhalefet tarafından yönetilen hiçbir alanı bırakmak niyetinde değiller. Bu kadar gözleri dönmüş bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Yani mesele, öyle sadece benden ibaret değil aslında. Ülkeyi götürmek istedikleri ve götürmeye çalıştıkları karanlık bir dönem, despotik bir rejim uygulaması süreci. Bugün bunun karşısında, tüm muhalefetin birlik içerisinde, kararlı, cesur bir duruş sergileme zamanı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu anlamda özellikle İstanbul'da yaşanan dava sonucu, günü ve sonrasında, başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, Altılı Masa’nın tüm liderlerine ve onun dışında bütün muhalefet liderlerine teşekkür ediyoruz. Tabii bu cesur duruş ve süreç, elbette değerlendirilmeli ve bunun, sadece buradan ibaret olmadığı düşünülerek hareket edilmelidir.”