Edirne'nin İpsala ilçesinde çeltik ekiminin kanuni sınırlarını aştığını iddia eden büyükbaş hayvan üreticisi Yılmaz Aslan, yasaların uygulanmasını talep etti. Hayvan üreticisi Aslan, İpsala Çeltik Komisyonu hakkında da suç duyurusunda bulundu.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - İpsala Turpçular Köyü’nde büyükbaş hayvan üreticiliği yapan Yılmaz Aslan, çeltik ekiminin meskun mahale kanunda belirlenmiş sınırları aştığını iddia ederek İpsala Çeltik Komisyonu hakkında suç duyurusunda bulundu.
Aslan, 2 yıl öncesi çeltik ekimi nedeniyle 1936 yılında Reisicumhur Mustafa Kemal Atatürk zamanında yapılmış kanunda belirlenen sınırların aşıldığını gerekçe göstererek hukuk mücadelesi başlattı.
“Madem hukuk devletiyiz kanunlara uyumaya mecburuz" diyen Aslan, "Kaldı ki bu kanunda da büyük Atatürk'ün imzası var. Reisicumhur Mustafa Kemal Atatürk diyor şimdi kanun değişirse eyvallah tamam ama kanun yerli yerinde duruyor" diyerek, büyükbaş hayvan üreticiliği yaptığı çiftliğinin yanıbaşında çeltik ekimi nedeniyle hayvanlarının süt veriminin düştüğünü ve boğaya gelmediğini iddia etti.
“MAHKEME, BİLİRKİŞİ, HİÇBİR ŞEKİLDE ÇELTİK EKİLEMEYECEĞİ KARARI VERDİ”
Büyükbaş hayvan üreticiliği yaptığı Turpçular Köyü'ndeki çiftliğinde Edirne Valiliği ve İpsala Kaymakamlığı hakkında verdiği suç duyurusuyla ilgili bilgi veren Yılmaz Aslan, başından geçen süreci şöyle anlattı:
"Tarlaya iki yıl önce çeltik ekimi için hazırlık yapıldı. Valilik makamına çeltik ekim kanunu hatırlatılarak burada çeltik ekimi yapılamayacağını buna göz yummaları halinde Çeltik Komisyonu Başkanlığı ve üyelerini adli ve idari soruşturma açtıracağımı bildirir bir dilekçe gönderdim. Bunun üzerine kaymakamlık makamı uyduruk bir rapor tanzim ederek çeltik ekileceğini beyan eden bir rapor gönderdiler. Bu rapor üzerine İpsala Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat ettim. Adı geçen tarlaya ve arka tarafında bir yerde vardı orada ekiyorlardı. Buralara çeltik ekiminin yapılıp yapılmayacağının uygun olmasının tespitinin talebinde bulundum. Hukuk Mahkemesi yaptığı incelemelerde bilirkişi raporu ve kadastronun gelmesiyle buraya hiçbir şekilde çeltik etkilemeyeceği kararı verdi".
Kanunda çeltik ekiminin sınırlarının belirlendiğini kaydeden Aslan, “Çeltik; kimi kanuna göre normal sulamayla 3 km mesafede olması gerekir meskun mahallere ekilen tarlaların. Kesik sulama denilen fakat ülkemizde uygulamayan bir metotla 50 metre mesafe olması gerekir ki burada gördüğünüz gibi 50 metre daha yoktur duvarın dibi bitişiktir. Bunun üzerine her iki eken hakkında da ve İpsala Çeltik Komisyonu Başkanı ve üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundum. Maalesef 'soruşturmaya gerek yoktur' kararı verilerek, durum hasıraltı edildi. Daha sonra takip eden yılda Edirne Valiliği makamına dilekçe verdim. Burada Çeltik Komisyonu'nun verdiği izinler kesik sulama yapılacak diye izin veriliyor. Aslında uygulamada kesik sulama diye bir şey yok gördüğünüz gibi her taraf deniz gibi şimdi göründüğü gibi buradan İpsala'ya kadar gördüğünüz alanın ekilmemesi gerekir. Kesik su damla sulama gibi bir şey. Dönümünde bir ton alıyorsa onda 250 kg alır uygulamada yok o. Ama kanunda o günün şartlarında 1936 yılının kanunda kesik sulama diye bir şey konmuş. Uygulamada yok. Sonra Valilik makamına verdiğim dilekçe de şöyle dedim: ‘İpsala Çeltik Komisyonu kesik sulama diye çeltik ekim izni veriyor fakat uygulamada bu yapılmıyor. Normal sulama yapılıyor bu normal sulumayla da tabi bataklık oluyor sivrisinek çoğalmasına neden oluyor sivrisinekler her türlü hastalığın taşıyıcısı. Mavi dil hastalığında sıtmadan tutun kanla bulaşan bütün hastalıklara kadar sivrisinekle geliyor. Benim burada hayvanlar benim gözlemlediğim boğaya gelmiyorlar, süt verimini düşürdüler, strese giriyorlar. Ben sabaha kadar uyuyamıyorum" diye konuştu.
“KANUNDA REİSİ CUMHUR MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN İMZASI VAR”
Yasaların uygulanmasını talep eden büyükbaş hayvan üreticisi Yılmaz Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Valilik makamına dedim ki dilekçemde ‘bu hukuksuz uygulamanın tekrarı halinde ‘Valilik makamı her türlü adli ve idari soruşturmanın muhatabıdır’ dedim şimdi gördüğünüz gibi (Çiftliğinin duvarının yanındaki çeltik ekili tarlaları göstererek) gördüğünüz gibi her şey yerli yerinde gene yasadışı ekim yapılmakta. Bana Valilik makamına gönderdim yazıdan dolayı İpsala Kaymakamlığı Çeltik Komisyonu işledikleri suçun ikrarı mahiyetinde inkar etmiyorlar. İnkar etmiyorlar diyorlar ki muhtar ve azaları kesik sulamayla ekim yaptığını teyit ediyorlar diyor. Nasıl teyit bu ya? Teyit ediyorlar diyor doğruluyor diyorlar diyor beni yalancı çıkarıyorlar. Şimdi bunların üzerine verdiğim cevapta dedim ki bu çeltik komisyonuna ‘muhtar ve azalar size dedim yalan beyanda bulunmuşlardır.’ dedim gidip görmedikleri için ve işlerine geldiği için dedim ki bu yaptığınız iş, görevi kötüye kullanma gereği suçuna girer, görevi kötüye kullanma suçunda da zamanaşımı yoktur. zamanaşımı yoktur herkes bilsin. Bunları kanunlara yasalara uyumaya davet ettim. Ben bir vatandaş olarak dilekçemde yine yasaların uygulanmasını talep ediyorum, başka bir şey talep etmiyorum. Bu durumda Valilik makamı ve İpsala Kaymakamlığı Çeltik Komisyonu üyeleri suç işlemişlerdir. Adliye birimleri ve idari birimleri soruşturmaya davet ediyorum. Madem hukuk devletiyiz kanunlara uyumaya mecburuz. Kaldı ki bu kanunda da büyük Atatürk'ün imzası var. Reisicumhur Mustafa Kemal Atatürk diyor şimdi kanun değişirse eyvallah tamam ama kanun yerli yerinde duruyor.”