Basında sansürün kaldırılışının 113.Yılı nedeniyle bir açıklama yapan Selçuk Türkoğlu, “Bu ülkede her şeyi bitiren AKP İktidarı, ortada sansürlenecek basın dahi bırakmadı. Hükümet hangi yüzle neyin kutlamasını yapıyor? dedi.
24 Temmuz 1908 tarihinin, Türk Basını için önem taşıdığının bilincinde olduklarını ifade eden Türkoğlu, “O dönemde ‘doğrudan sansür’ uygulaması vardı ve gazete sahiplerinin kararlı direnişi ile kaldırıldı. Ne var ki o tarihten tam 113 yıl sonra geldiğimiz nokta ise maalesef çok daha vahim” şeklinde konuştu.
Yaygın medyanın yüzde 95’inin iktidarın kontrolünde olduğunu belirten Türkoğlu, muhalif yayın yapabilmek için çırpınan 3-5 basın kuruluşu da iyice korkutulup sindirilerek teslim alınmaya çalışılıyor” diye konuştu.
İktidarın bununla yetinmeyip, yerel medyanın da ümüğünü tamamen sıktığını vurgulayan Türkoğlu, “Böylelikle ortada sansürlenmesi gereken basın organı bırakmamış oldular. Bugün hangi yüzle neyi kutlayacaklar” ifadesine yer verdi.
İYİ PARTİ’NİN “ÖZGÜR BASIN” İLKESİ NELERİ KAPSIYOR?
İYİ Parti’nin önerdiği İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde medyaya özel bir düzenleme planlandığını vurgulayan ve 8 ilkeden oluşan yönetim sisteminde, ‘Özgür Basın’ başlıklı konunun 7.İlke olarak ele alındığına işaret eden İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, partisinin yeni sistemde medyaya bakışını, söz konusu öneriden yaptığı alıntıyla şöyle açıkladı: “Medya çoğulcu demokrasilerde, yasama, yürütme ve yargıdan sonra adeta dördüncü kuvvettir. Tek şart özgür ve bağımsız olabilmesidir. Basının özgür olmadığı bir ülkede siyasetin, muhalefetin ve seçimlerin eşit şartlarda yapılabilmesi mümkün değildir. Gazetelerin, televizyonların iktidar partisinin yayın organına dönüştükleri bir ülkede özgürlükten de, demokrasiden de söz edilemez.
İYİLEŞTİRİLMİŞ ve GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM’de medyanın siyasetten, siyasetin de medyadan nemalandığı bu düzen değişecek.
Medya patronlarının diğer iş kollarındaki yatırımları çok sıkı denetlenecek. Medyadaki güçlerini diğer alanlarda avantaj olarak kullanmaları engellenecek.
Gerektiğinde denetlemek için rekabet kurumu devreye sokulacak.
Muhalif basın ve medyanın tepesinde Demokles’in kılıcı vazifesi gören ve basın özgürlüğünün sadece iktidarı destekleyen basın medya kuruluşlarının hakkı olduğuna inanan Radyo Televizyon Üst Kurulunun yapısı ve çalışma esasları, tüm basın ve medya kuruluşlarına eşit ve objektif bakıp karar verebilecek şekilde düzenlenecek.”