Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin aktif yaşlanma programı “Hayatın İçindeyim” projesi çerçevesinde Yerel Kültür Müzesi gezisi düzenlendi
KOCAELİ (İGFA) - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi aktif ve sağlıklı yaşlanma vizyon ve politika hedefleri çerçevesinde başlattığı ‘Hayatın İçindeyim’ projesi kapsamında, 65 yaş üstü vatandaşların sosyal ve kültürel etkinlikler içinde yer almasını sağlıyor. Bu kapsamda düzenlenen gezi programıyla Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde yaşayan 65 yaş ve üzeri vatandaşlar Portakal Hafız Konağında açılan Yerel Kültür Müzesini gezdi. 65 yaş üstü çınarlar müzede çocuklarını, anılarını hatırlayarak duygu dolu anlar yaşadı.
65 YAŞ ÜSTÜNE TANITILDI
Sosyal aktiviteler aracılığıyla bireylerin ruh ve beden sağlıklarını korumak maksadıyla gerçekleştirilen 65 yaş üstü vatandaşlara yönelik aktif yaşlanma programı Hayatın İçindeyim kapsamında Yerel Kültür Müzesi gezisi düzenlendi. Portakal Hafız Konağında özenle hazırlanan, içinde manav kültürüne ait keten el işleri, yemek kültürüne dair bilgi panoları ve Kocaeli’nin yerel giyim kültürünün sergilendiği Yerel Kültür Müzesi, 65 yaş ve üzeri vatandaşlara tanıtıldı. Gezi programına katılan vatandaşlar geçmiş anılarını tazeledi, duygulu anlar yaşadı.
DUYGULANDIM VE ÇOK MUTLU OLDUM
Büyükşehir’in yaşlı hizmetleri birimi çalışmaları vatandaşların sağlıklı, sosyal, keyifli yaş almaya dayalı faaliyetler içinde bulunmasını sağlıyor. Aktif yaşlanma programı çalışmaları kapsamında bireyin fonksiyonel bağımsızlığının artmasına büyük ölçüde vesile oluyor. Bu bağlamda 65 yaş üstü çınarlarımıza Kocaeli’nin yerel kültür müzesi gezdirildi. Kocaeli’nin yerlisi Kandıra’da ikamet eden 1950 doğumlu Münevver Uğurlu, Yerel Kültür Müzesi gezisindeki duygu ve düşüncelerini ifade etti. Uğurlu, “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin açmış olduğu Yerel Kültür Müzesine bugün misafir olduk. Burası bana çocukluğumu hatırlattı. Çok duygulandım, annemi babamı hatırladım. Babam Nevrez Pehlivan, Kandıra da keten işiyle uğraşıyordu, urgancıydı. Annem de Kandıra bezleri, Kandıra kilimi dokurdu. Hatta benim çeyizime de aynalı kilim vermişti burada bunları gördüm ve çok duygulandım” diyerek anılarından bahsetti.
MANAV KÜLTÜRÜNDE AYNALI KİLİMİN ANLAMI
Münevver Uğurlu ince düşüncesiyle annesinin çeyizine vermiş olduğu kilimi müzeye hediye etmek istediğini belirtti ve gençleri bu müzeye davet etti. Uğurlu, “Müzede manavların kültüründe aynalı kilim olduğu bilgisi var fakat aynalı kilim yok. Bu sebeple annemin benim çeyizime verdiği aynalı kilimi müzeye bırakmak istiyorum, gelecek nesillerde bilsin, görsün. Bugün burada olmaktan çok mutluyum, geçmiş günlerimi hatırladım. Ben istiyorum ki gençlerimiz de gelip bu müzeyi görsün anneanne ve dedelerinin nasıl bir hayat yaşadıklarını öğrensinler’’ ifadesini kullandı. Müze sorumlusu Melek Portakal ise manavların kültüründe aynalı kilimin hikayesi olduğunu belirtti, anlamını anlattı. Melek Portakal, “Manav kültüründe genç kızlar evlenmek istediğini ailelerine aynalı kilim dokuyarak belirtirdi. Bu sebepten her genç kızın çeyizinde aynalı kilim olurdu” diye belirtti.
ANNEMİN EVİNDEYMİŞİM GİBİ HİSSETTİM
Kandıralı Rıfat Okan müzeye geldiğinde annesinin evindeymiş hissi yaşadığını anlattı. Okan, “Kandıra’da yaşıyorum, yerlisiyim Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin yerel kültür müzesine ziyarete arkadaşlarımızla geldik. Büyük bir beklentimiz yoktu, buraya geldiğimizde çok mutlu olduk. Gerçekten burada 1960’ları 70’leri yaşamış olduk. Burada annemin kaftanını gördüm. Köyümde yapılan keten işlemeleri gördüm. Burada sanki köyümde, annemin evinde olduğumu hissettim. Bize bu hizmeti sunanlara başta Tahir Başkanımıza ve herkese teşekkür ediyorum. Yerel Kültür Müzesi çalışmaları için Büyükşehir Belediyemizi tebrik ediyorum” dedi.
ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz