Tarih: 17.01.2025 12:20

Kuraklık, sel, taşkın ve fırtına olmaması için toprak korunmalı!

Facebook Twitter Linked-in

Toprak koruma bilinci artırılmaz ve toprak korunmazsa sürdürülebilir bir dünyadan bahsedilemeyeceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, toprağın korunması ve sürdürülebilir kullanımının hem bireysel, hem ulusal, hem de küresel düzeyde bir öncelik haline gelmesi gerektiğini söyledi.

İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi Çevre Sağlığı Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, toprağın ekosistemdeki rolü ve insan yaşamı üzerindeki etkileri hakkında açıklamalarda bulundu.

Toprağın, ekosistemde pek çok rolü bulunan bir bileşen olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, dünyada sınırlı sayıda bulunan pek çok maddenin toprakta bulunan faydalı mikroorganizmaların da etkisiyle dönüştürülerek tekrar kullanılabildiğini söyledi. "İnsanlar özelinde öneminden bahsedecek olursak ise, binlerce yıldır tarımsal faaliyetlerini sürdüren insanlık için toprak en önemli doğal kaynaklardan biridir" diyen Adiller, toprak içerisinde yaşayan bazı mikroorganizmalar besin üretimine yardımcı olduğuna dikkati çekti. 

Toprağın bir diğer önemli görevinin de yağış sularını emerek filtreleyip yeraltı suyunda depolaması olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, “Bu işlevi ile su döngüsüne olan katkısı dünyada ulaşılabilir temiz suyun miktarını büyük miktarda arttırmaktadır. Ayrıca toprak ve hava iletişimi de madde döngüleri ve doğal denge açısından oldukça önemlidir. Toprak ve içerisinde yer alan diğer canlılar önemli oranda karbon depolayarak havadaki karbon emisyonlarının dengede tutulmasına katkı sağlar. Ayrıca toprak içerisinde yaşayan bazı mikroorganizmalar havada bulunan azotu bitkilerin kullanabileceği formlara dönüştürerek besin üretimine yardımcı olur.” diye konuştu.

Toprağın korunması için bireysel ve toplumsal olarak pek çok önlem alınabileceğini de söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, “Öncelikle toprağın korunması için toprağın kimyasal ve biyolojik yapısının korunması oldukça önemlidir. Bu noktada toprağın kirliliğinin önlenmesi için kimyasal kullanımının azaltılması ve zararlı maddelerin toprağa atılmasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için özellikle evlerimizde ürettiğimiz atıkların geri dönüşümünün sağlanması ve kimyasal zirai ilaçlar ile gübrelerin kullanımının bilinçli şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında mutfak atıklarının büyük bir kısmından elde edilebilen kompost, toprak yapısının korunmasında büyük öneme sahiptir. Su yönetiminin sağlanması ve su kaynaklarının korunması da toprak kalitesini arttırır ve sürdürülebilirliğini sağlar. Toprağın aşırı sulanmasının ve su kaynaklarındaki kirliliğin önlenmesi de toprağın korunmasına yardımcı olur. Ayrıca toprağın korunması için erozyonla mücadelenin sağlanması, mevcut bitki örtüsünün korunmasının yanında ağaçlandırma faaliyetlerinin de arttırılması gerekmektedir.” dedi.

AŞIRI TÜKETİM DE TOPRAĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Aşırı tüketimin çevrenin her öğesinde olduğu gibi toprağı da dolaylı olarak olumsuz etkilediğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, alınan her ürünün ihtiyaçlar doğrultusunda alınması, alınan ürünün çevre dostu süreçlerle üretilmesi, uzun ömürlü olması ve içerisinde barındırdığı maddelerin çevreye zarar vermeyen maddeler olması oldukça önemli olduğunu belirterek, "Öncelikle karasal yaşamın ve biyoçeşitliliğin korunması ve ekosistem hizmetlerinin sürdürülebilmesi için sağlıklı ve verimli toprak yönetiminin sağlanması gereklidir. Bunun sağlanamadığı bir gelecek senaryosunda öncelikle ilk karşılaşılacak sorunlardan biri artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanamaması ya da gıda güvenliğinin sağlanamaması sonucunda ortaya çıkabilecek küresel bir gıda krizidir. Bu kriz hem dünyada açlığın artmasına hem de beslenebilen kesimde gıdaların besin değerlerinin azalmasından dolayı ortaya çıkabilecek pek çok sağlık sorununa yol açabilir" diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —