İstanbul escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Mersin escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort

LÖSEMİ hakkında bilinmesi gereken 8 önemli nokta

LÖSEMİ hakkında bilinmesi gereken 8 önemli nokta

LÖSEMİ hakkında bilinmesi gereken 8 önemli nokta

Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de çocukluk çağı kanserlerinde başı çeken löseminin son yıllarda görülme sıklığı giderek artıyor. Öyle ki çocukluk döneminde tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 35'ini lösemi oluşturuyor. 

İSTANBUL (İGFA) - Acıbadem Ataşehir Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Ülkemizde her yıl 1200- 1500 çocuğa lösemi tanısı konulmakla birlikte, bildirilmeyen vakalar da göz önüne alındığında, yaklaşık olarak yılda 2000 çocuğa yeni teşhis konulduğu tahmin edilmektedir. Son yıllarda tedavilerdeki ilerlemelere rağmen lösemi sıklığında artış olması, bu hastalığın sadece genetik etkilenme sonucu değil, çevresel etmenlere de bağlı olabileceğini destekliyor” diyor. Lösemi tedavi edilmediğinde ölümcül bir hastalık olmasına karşın, bilimsel gelişmeler ışığında, uygulanan güncel tedavi protokolleriyle tam iyileşmenin sağlanabildiği bir hastalık haline geldiğini, tedavide etkin sonuç alınmasında ise erken teşhisin kilit rol oynadığını vurgulayan Doç. Dr. Sema Aylan Gelen, lösemi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

BEBEKLİK DÖNEMİNDE AŞIRI İZOLASYONA DİKKAT! 

Annelerin bebeklik döneminde enfeksiyonlara karşı aşırı korumacı olmaması ve bebeklerini ‘hasta olur’ endişesiyle cam bir fanus içerisinde büyütmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Bebeklik döneminde enfeksiyonlardan korunma amaçlı aşırı izolasyona bağlı olarak enfeksiyonların geç çocukluk döneminde geçirilmesi, bağışıklık sisteminin anormal yanıt vermesine yol açabilir. Bu durumun da lösemi riskini arttırabildiği düşünülmektedir” diyor. 

ERKEN TEŞHİS BÜYÜK ÖNEME SAHİP!                                                                                                                                                                                                                          

Lösemi teşhisinde gecikme olması tedavi sürecinde zorluklara ve hayati risklere sebep olabiliyor. Lösemi genellikle ani başlayan belirtiler ile ortaya çıksa da bir kısmı sinsi ve yavaş ilerliyor, aylar süren seyir izleyebiliyor. Doç. Dr. Sema Aylan Gelen, bazı belirtilerin sadece lösemi hastalığına özgü belirti olmamakla birlikte, hekime mutlaka başvurulması gereken uyarıcı işaretleri olduğunu belirterek, erken teşhisin tedavide kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.  

BU BELİRTİLERDE ZAMAN KAYBETMEYİN!

Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Sema Aylan Gelen lösemiye işaret edebilen bazı belirtilerin ebeveynlerce çok iyi gözlemlenmesi ve doktora danışılması gerektiğini vurgulayarak bu belirtileri “Kemik ağrısı ve eklem ağrısı, uzamış ve verilen tedavilere yanıt vermeyen inatçı ateş, halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, solukluk, ciltte kırmızı beneklenmeler, vücutta artan morluklar, anormal ve/veya durdurulamayan kanama (burun, diş eti kanamaları veya kız hastalarda her zamankinden farklı aşırı ve uzamış adet kanamaları), lenf bezlerinde şişme” şeklinde sıralıyor. 

 

KEMİK AĞRISINA DİKKAT!

Erişkinlerden farklı olarak, sağlıklı olan bir çocuğun yorulmaya veya aşırı hareketli olmasına bağlı olarak; bacak ağrısı, bel ağrısı veya eklem ağrısından şikayetçi olmayacağını vurgulayan Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Eğer çocukta kemik ağrısı varsa ‘çok hareketli ondandır’ diyerek ihmal edilmemeli, mutlaka ciddiye alınmalı ve nedeni araştırılmalıdır” diyor.

TEDAVİ EDİLEBİLEN BİR HASTALIK, AMA!

Doç. Dr. Sema Aylan Gelen löseminin umutsuz değil, aksine günümüzde uygulanan güncel tedavi yöntemleri sayesinde gün geçtikçe artan tedavi başarısıyla yüksek oranlarda iyileşmenin sağlanabildiği bir hastalık olduğuna dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Tedavi, löseminin tipine ve tanımlanan risk gruplarına göre; kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik ilaçlar, immünoterapiler, psikososyal destek ve kemik iliği nakli bileşenlerinden oluşuyor. Çocukluk çağında görülen lösemilerde uzun dönem sağ kalım yükselmiş durumdadır.”

HER HASTAYA KEMİK İLİĞİ NAKLİ GEREKMİYOR!

Lösemi hücrelerini yok etmenin temel yolunun kemoterapi olduğunu belirten Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Akut lenfoblastik lösemi hastalarının yaklaşık yüzde 10’unda, akut miyeloblastik lösemide ise yüzde 30-50’sinde kök hücre nakli gerekir. Yüksek risk grubundaki hastalar ve kanserin nüks ettiği hastalar kemik iliği nakli adayıdır” diyor.

ÇEVRESEL ETKENLERE DİKKAT!

Löseminin sadece genetik bir hastalık olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Günümüzde gıdalardaki katkı maddeleri, radyasyon, çevresel kirlenme, plastik ve deterjan kalıntılarının yeme içme yoluyla çocuğa bulaşabilmesi gibi çevresel etkenlere bağlı olarak da hastalık gelişebiliyor. Yapılan bilimsel çalışmalar; son yıllarda tedavilerdeki ilerlemelere rağmen lösemi sıklığında artış olmasının, bu hastalığın sadece genetik etkilenme sonucu değil, çevresel etmenlere de bağlı olabileceğini destekliyor” diye konuşuyor.  

 

KENDİNİZİ SUÇLAMAYIN!

Ailelerin çocuklarına lösemi teşhisi koyulmasını kolay kabul edemeyebildiklerini, önce inkar sonra kendilerini suçlama gibi duygulara kapılabildiklerini belirten Doç. Dr. Sema Aylan Gelen, bunun tedavi sürecinde hem ailelere hem çocuklara zarar verebildiğini söylüyor. Genetik ya da çevresel faktörler gibi birçok etkenin lösemiye neden olabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Sema Aylan Gelen, ailelerin çocuklarını iyi gözlemlemeleri ve geçmeyen şikayetlerde mutlaka doktora başvurmayı ihmal etmemeleri gerektiği konusunda uyararak, teşhis ve tedavi sürecinde ise sıkı bir diyalogla ve sağduyulu olmayı koruyarak hareket etmelerinin son derece önemli olduğunu söylüyor. 


Haber Kaynak : İGFA

ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz

Tansiyon kontrolüne 6 'doğal' öneri

İstanbul'da ücretsiz HPV aşı uygulaması başlıyor

İstanbul'da Ücretsiz HPV aşı uygulaması başlıyor

Genital estetik kadın sağlığında birçok probleme çözüm oluyor!

Hipertansiyon yaşı 20'ye indi!

Eczacılar Vakfı’ndan ‘Eczacılar Günü’ çıkışı: Koca sağlık sisteminde üvey evlat muamelesi görüyoruz!

Via Premium’dan Bulgaristan’da sağlık buluşması

SAHİM-SEN: Eksikleri beraber göreceğiz

Engelli psikolojisi nedir? Nasıl başa çıkılır?

Mudanya'da hastane çalışanlarından 'el hijyeni'ne özel akım videosu

Ergenlikte depresyona dikkat!

Toksik ilişkilerde, yalnızlık korkusu yaygın!

Yaza 5 altın kuralla başlayalım! Fit girmek için neler yapılmalı?

Yaz aylarında tüketilmesi gereken 6 meyve

Kalp krizinde bu hatalara dikkat!

Obezite kalp yetersizliğine davetiye çıkarıyor

Türkiye'de kadınların yüzde 60'ı düzenli sağlık kontrolüne gitmiyor

Fazla D vitamini zararlı!

Emzirme sütyenlerinin önemi yeniden gündemde

Saman nezlesine dikkat!

Yaz aylarının kabusu geri döndü