"Mardin Tarihi Dönüşüm İdaresi Başkanlığı Kurulmalı ”

"Mardin Tarihi Dönüşüm İdaresi Başkanlığı Kurulmalı ”

Mardin eski Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, şehrin tarihi dokusunu korumak için acilen Mardin Tarihi Dönüşüm İdaresi Başkanlığı kurulması çağrısında bulundu.

Şehmus EDİS (MARDİN İGFA)
2009-2014 yılları arasında Mardin belediye başkanlığını 5 yıl boyunca sürdüren ve yaptığı çalışmalarla halkın beğenisini kazanan M.Beşir Ayanoğlu,son yıllarda tarihi kentte boşalan tarihi  evlerin bir bir yıkılması nedeniyle Mardin sit alanı büyük bir risk ve  tehlike altında olduğunu ifade etti

Yetkililere çağrıda bulunan  Ayanoğlu ,7 bin yıllık tarihi şehrin tarihi dokusunu korumak için acilen Mardin Tarihi Dönüşüm İdaresi Başkanlığı kurulması gerektiğini söyledi. 2015 yılında ortaya attığımız fakat kimsenin ilgilenmediği “Mardin Tarihi Dönüşüm İdaresi Başkanlığı” ile ilgili fikrinin tekrar hatırlatmakta faydalı olduğunu dile getiren Ayanoğlu,"Her gün Sit Alanında yıkılan tarihi yapılarımız ile ilgili haberler çıkmaktadır. Çoğu özel mülkiyet. Kamuya ait mülkiyetlerin önemli kısmı restorasyon gördü ama özel yapılar ve sahibi belirlenmeyen yapılar halen risk altında ve dolayısıyla Mardin Tarihi Sit Alanı da büyük bir risk altındadır"dedi.

Kapadokya’daki Alan Başkanlığı'na benzer bir müessesenin, Mardin’de de bir an önce kurulması şart olduğunu vurgulayan Ayanoglu,"Bu İdare Tarihi dönüşüm çalışmaları yanında, Mardin’in il genelinde ki önemli tarihi yapılarının UNESCO Dünya Miras Listesine yazılması, restorasyonu, korunması ve bunlara ilişkin acil kararların alınması, uygulanması gibi faaliyetlerde bulunması gerekir. Bu Kapsamında; Mardin Şehir Merkezi SİT Alanında tarihi yapılar üzerindeki beton ve moloz yapılar kaldırılması ve buraların temizlenmesi, bu beton sahiplerinin başka yerleşim yerlerine taşınması gibi acil konularda da faaliyet alanı belirlenebilir. Özellikle özel mülkiyete konu yıkılmaya yüz tutmuş ve yıkılmakta olan ve sahipsiz yapıların bir an koruma altına alınması, buna ilişkin restorasyon, restitüsyon, röleve çalışmaları yapılarak bu yapıların yenilenmesinin sağlanması, buna ilişkin ödenek ve kaynak sağlamak da hedefler arasında olmalıdır.Bu çalışmaların benzerleri “Midyat SİT Alanı”, “Savur SİT Alanı” Yeşilli, Mazıdağı, Dargeçit, Derik, Nusaybin, K.Tepe ve diğer ilçelerimizdeki Tarihi Ören yerlerinin de kapsaması ve buralarda da buna benzer çalışmaların yapılması temel amaç olmalıdır. Bu konuda etkin bir politika izlenmelidir."ifadelerini kullandı.

Restorasyon ve sağlamlaştırma çalışmaları devam eden Mardin Kalesinin bir an önce bitirilip ziyarete açılması için gerekli bütün çalışmalar da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini altını çizen Ayanoğlu,açıklamalarına şöyle devam etti."Mardin’in UNESCO Dünya Miras Listesine girmesi aynı zamanda uluslararası tarihi şehirler sınıfı ile dünyaya açılması anlamına gelmektedir. İlimizdeki bu tarihi eserlerin dünya koruması altına girmesi demektir. Dolayısıyla şehrimizin UNESCO adaylığı, hem bölge kalkınmasına hemde bölge barışına ciddi katkısı olacaktır. Dünya ülkelerinin vatandaşları ilimizi daha çok ziyaret edecektir.

İşte bütün bu çalışmaları yürütecek, izleyecek bir birimin olması için “Mardin Tarihi Dönüşüm İdaresi Başkanlığı ” kurulması gereklidir. Bu idare il genelinde  faaliyet göstererek tarihi ve kentsel dönüşüm projeleri bizzat kendisi yürütmesi sağlanmalıdır. Kurulacak bu idareye “Kültür Varlıkları Koruma Kurul” yetkisi de verilerek çalışmaların hızlandırılması sağlanmalıdır. Bunun için de kamuoyu oluşturmalıyız. Siyasetçilerin ve yerel yönetimlerin gündemlerine bu konuyu derhal sokmalıyız. Mardin il genelinde ki tarihi yapıların korunması yaşatılmasının en temel hedef olmalıdır."


Haber Kaynak : İGFA

ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz