Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Nazan Aksaray şu ifadeleri kullandı:
“Bizler, her gün yüz binlerce vatandaşımızı sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için aralıksız çalışan hekimler ve sağlık çalışanları olarak, sağlık sisteminde yaşanan büyük sorunları görüyor ve biliyoruz. Sağlığı yönetenleri hataları konusunda uyarıp, çözüm önerilerimizin kabul edilmesini beklerken, her geçen gün hatalarına yenilerini eklemeye maalesef devam ediyorlar.
Son olarak, bildiğiniz gibi, 1 Kasım’da tüm uyarılarımıza ve itirazlarımıza rağmen, aile sağlığı merkezlerinde görevli hekimlerimize ve çalışanlarımıza adeta zulüm yaşatacak ve halkımız için çeşitli olumsuzluklara neden olacak Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği yürürlüğe konuldu. Bu yönetmelik, halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük haklarını ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana, mevcut sorunları daha da derinleştirecek, onur kırıcı, değersizleştirici ve kabul edilemez bir yönetmeliktir.
Yönetmelik;
Koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir.
Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılmasına fırsat vermemektedir.
Kendi içindeki çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır.
En temel ilaç gruplarının reçetelenmesini ve sevkleri sınırlayarak hekim bağımsızlığını yok saymaktadır.
Yapılan işin kalitesine değil, sayısına değer vermektedir.
Hekimlerin ve aile sağlığı çalışanlarının iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır.
Aile sağlığı merkezinde yaşadığımız ebe ve hemşire eksikliğini gidermenin aksine, istifaların artmasına yol açacaktır.
Özetle, bu yönetmelik, çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Kabul etmemiz kesinlikle mümkün değildir.
Yarattıkları bu kötü sağlık sisteminde ne hekimin ne sağlık çalışanının ne de hastanın değeri vardır. 20 yıl içinde sağlığı çok kötü bir noktaya getirdiler. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlar. Her gün çıkardıkları yama yönetmeliklerle, hayatı biz sağlık çalışanlarına ve hastalarımıza daha da zorlaştırıyorlar. Açıkça, sağlığı yönetemiyorlar.
Oysa biz çözümü biliyoruz. Çözüm kolaydır. Ancak bunun için paraya değil, insana, emeğe, bilime ve liyakate önem veren bir sistem gerekir. Sahadan, toplumdan ve gerçeklikten kopuk, masa başında yönetmelik hazırlama anlayışı ile bu asla mümkün olamaz.
Sağlık Bakanlığı’ndan beklentilerimizi bir kez daha dile getirmek istiyoruz:
Eşit, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz, kamusal sağlık hizmeti istiyoruz.
İyi hekimlik yapabilmenin gerektirdiği fiziki koşulların, personel ve işleyişe ait tüm gereklerin yerine getirildiği güçlü bir birinci basamak sağlık hizmeti istiyoruz.
Koruyucu sağlık hizmetinin öncelenmesini, sevk zincirinin getirilmesini istiyoruz.
Aile sağlığı çalışanlarının kadrolu ve güvenceli kamu personeli olmasını, aile sağlığı merkezi binalarının kamuya ait ve sağlık hizmeti için uygun güvenlik ve yapıda olmasını istiyoruz.
Performans, teşvik vb. değil, emekliliğe yansıyan, tek kalemde ve insanca yaşamak için gerekli, hak ettiğimiz maaşımızı istiyoruz.
Sağlık Bakanı’na bir kez daha sesleniyoruz: Hatanızdan hemen dönün! Kabul edilemez bu yönetmeliği hemen geri çekin! Sorunlara yeni sorunlar katmayın! Şiddete son vermeniz gerekirken, şiddet yaratan ortamı beslemeyin! Hekimlere ve sağlık çalışanlarına değer vermeniz gerekirken, daha fazla değersizleştirmeyin! Mesleki onurumuzla daha fazla oynamayın! Türlü emeklerle, mücadelelerle yetiştirdiğimiz genç hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız çareyi, umudu onlara değer verilen başka ülkelerde arıyorlar; bunu görmüyor musunuz?
Bu onur kırıcı, değersizleştirici eziyet yönetmeliğine karşı, tüm ülkede olduğu gibi şehrimizde de bugün dahil, 5-6-7 Kasım Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri aile sağlığı merkezlerinde halkımızın daha büyük sorunlarla karşılaşmaması için hizmet veremeyeceğiz.
Sağlık haktır. Parayla alınıp satılan bir meta olamaz. Buna hep birlikte hayır demeliyiz. Bizler iyi hekimlik yapmak, sizlere iyi sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Bizleri 3-5 dakikada hasta bakmaya zorlayan bu paracı, piyasacı anlayışa hep birlikte hayır diyelim. Haklı eylemimizde birlikte olacağımıza inancımız sonsuzdur. Bizler aynı taraftayız. Bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. İnsanlarımızın hak ettiği iyi sağlık sistemine ulaşmak aslında çok kolay. Bunu biliyoruz ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz.”