KÜLTÜR SANAT

KÜLTÜR SANAT Haberleri

Sait Faik’in sanatı gençlerin eserleriyle yaşayacak

Sait Faik’in sanatı gençlerin eserleriyle yaşayacak

Sait Faik’in sanatı gençlerin eserleriyle yaşayacak

Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sakarya’nın edebiyattaki en değerli isimlerinden olan Sait Faik Abasıyanık’ın sanatını gelecek yüzyıllara aktarmak için bir geleneği sürdürüyor.

SAKARYA (İGFA) - Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Türk edebiyatının en önemli hikâye ustalarından Sait Faik Abasıyanık’ı anmak ve onu daha yakından tanımak için “Türk Edebiyatında Sakarya: Sait Faik” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.

Ofis Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte, akademisyen Prof. Dr. Engin Yılmaz ve şair Ercan Yılmaz, usta hikâyecinin yaşamını, eserlerini ve Sakarya ile olan bağını katılımcılarla paylaştı.

Söyleşi ve ödül törenine çok sayıda edebiyatseverin yanında, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Alpay Şirin ve Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Muhammed Alemdar da katıldı.

Söyleşi, Prof. Dr. Yılmaz’ın Sait Faik’in edebiyatına dair derinlemesine yorumlar yaptı.

Yılmaz, Sait Faik’in hikâyelerinde kurduğu dünyaya dikkat çekerek, “Onun yazdığı hikâyeler, okurla arasında güçlü bir bağ oluşturur. Hikâyelerinde sıradan bir nesne bile kendi başına bir anlam taşır ve okuyucuya bu anlamı hissettirir. O kadar içselleştirici bir dili vardır ki, onun anlattıklarını zihninizde canlandırır, bu büyülü atmosferden çıkmak istemezsiniz” dedi.

Sait Faik’in üretme telaşı, yazı tutkusu…

Sait Faik’in yazma sürecine dair ayrıntıları paylaşan Yılmaz, “Kendisine, ‘Nasıl yazıyorsunuz?’ diye sorulduğunda, ‘Ben iki ayağım bir pabuçtayken yazarım’ der. Bu dağınık yazdığı anlamına gelmez; aksine, üretme telaşı ve yazma tutkusunun derinliğini ifade eder” ifadelerini kullandı.

“Sait Faik, bu şehrin markasıdır”

Şair Ercan Yılmaz ise Sait Faik’in yalnızca Türk edebiyatı için değil, dünya edebiyatı için de önemli bir figür olduğunu dile getirdi. “Sait Faik, bu şehrin bir markasıdır. Sadece Türkiye’de değil, dünya çapında bir hikâyeci olarak bilinir. İnsanların iç dünyasını, sıradan gibi görünen olayları ve ayrıntıları büyük bir ustalıkla anlatır” diye konuştu.

“Ayrıntılarda kaybolursunuz…”

Sait Faik’in hikâyeciliğe kattığı yenilikçi yaklaşımı ve anlatım gücüne vurgu yapan Yılmaz, “Okuduğunuz bir Sait Faik hikâyesinde ayrıntıların arasında kaybolursunuz ve hikâye bittiğinde o ayrıntıların zihninizde yer ettiğini fark edersiniz. Bu, hikâyeciliğin büyüsüdür. Sait Faik, sıradan bir sahneyi bile öyle betimler ki, o sahne sizde bir ömür boyu iz bırakır” dedi.

Sait Faik’in hikayeciliğinde derinlere

Söyleşi, soru cevaplarla devam ederken katılımcılar, Sait Faik’in hikâyeciliğinin derinliklerini keşfetti, Sakarya’nın edebiyat tarihinde yolculuğa çıktı.

Programda ayrıca Uluslararası Sait Faik Abasıyanık Hikâye Yarışması’nın 3’üncü dönem kazananlarına plaket ve hediyeler takdim edildi.

Teması ‘Kuşlar’ olan hikâye yarışmasına 284 katılımcı başvuru yapmış ve en iyi hikâyeyi kaleme alanlar seçilmişti.

Kazanan 3 isim

Sonuçlara göre birincilik ödülünü Fatma Ünsal’ın ‘Hikâye Satıcısı’ eseri, ikincilik ödülünü Hatice Meraklı’nın ‘Alaca Saksağan’ eseri ve üçüncülük ödülünü Anıl Topçu’nun ‘Ol’ eseri kazandı.

Mansiyon ödüllerini kazananlar ise sırasıyla şöyle: Mehmet Murat Mıhcıoğlu ‘Savaş Güvercinleri’, Şeyda Başer Eroğlu ‘Anneler, Kuşlar ve Badem Parmağı’, Buket Uçar ‘Ben Bilmem Annem Bilir’, Hakan Yaşar ‘Papağan Donu’ ve Ayşenur Çakmak ‘Kiminse’

Yüzyıllarca yaşayacak

Büyükşehir Belediyesi, Uluslararası Sait Faik Abasıyanık Hikâye Yarışması’nın bu yıl 4’üncüsünü düzenliyor. Bu yarışma, Sakarya’nın dünya çapındaki değerli ismini gençlerin hikayeleriyle yüzyıllarca yaşatmayı amaçlıyor.


Haber Kaynak : İGFA

ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz