Sakarya'da kahvenin serüveni anlatıldı

Sakarya

Sakarya'da kahvenin serüveni anlatıldı

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ekim kültür sanat etkinlikleri Dünya Kahve Günü kapsamında düzenlenen ‘Kahvenin Şiir Tadında’ adlı söyleşi programıyla başladı. Yazar Prof. Dr. Ömür Ceylan’ın konuk olduğu programda kahvenin günümüze kadar olan serüveni şiir ve kahve eşliğinde konuşuldu.

SAKARYA (İGFA) - Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ekim kültür sanat etkinlikleri ‘Dünya Kahve Günü’ne özel buluşmayla başladı. Nehir Çikolata Evi’nin ev sahipliği yaptığı ilk programda ‘Kahvenin Şiir Tadında’ adlı söyleşi gerçekleştirildi. Şair Ercan Yılmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşi programında Yazar Prof. Dr. Ömür Ceylan şiir ve kahve eşliğinde kahvenin günümüze kadar gelen serüvenini anlattı.

KAHVE’NİN KEŞFEDİLİŞİ

Prof. Dr. Ömür Ceylan, “Kahveyi azaltmaya çalışan kahve tiryakisi olarak sizlerle bir aradayım. Her esnafın bir piri olur. Kahveci esnafının piri Şeyh Şazeli’dir. 13. asrın ilk çeyreğinde kahvenin Yemen’in bir liman kenti olan El Moca’daŞazeli tekkesinden kovulmuş, haşarı bir derviş tarafından keşfedildiğine inanılıyor. Derviş tekkeden kovuluyor, sonra kendini coğrafyaya vuruyor. Coğrafyasında bir ağaç var ve o ağacın fasulye tanelerine benzer bir meyvesi var. Derviş bu ağaçların bol olduğu bir yere gidiyor. 3 gün boyunca fasulye tanesine benzeyen, daha önce kimse tarafından denenmemiş meyve ile besleniyor. 3 gün sonra aynı tekkeden arkadaşları buluyor. Onlarda uyuz hastalığı var. Onlar 1 hafta boyunca aynı fasulye tanesiyle beslenip uyuz hastalığından kurtuluyorlar. Bundan sonra dervişler tarafından keşfedilip kullanıldığı için kahvenin tasavvufi bir çağrışımına inanılıyor” dedi.

KAHVE KÜLTÜRÜ

Kahvenin pişirme şeklinden dolayı mı Türk kahvesi adı veriliyor sorusuna Ceylan, “Evet şüphesiz öyle. Bize getirenler Halepli ve Şamlı 2 Arap tüccar.Birinin ismi Hük birinin ismi Şems. Bunlar tahtakalede karşılıklı 2 dükkân açıyorlar ama kahveyi Suriye’de öğrendikleri gibi pişiriyorlar yani şimdiki mırra biçimiyle.Sonradan yavaş yavaş kahve Osmanlı toplumunda kabul görmeye başlıyor.Sonrasında bizimkiler neye dokunsalar estetize ettikleri için kahveyide estetize ediyorlar. Pişirme usulünden tüketim biçimine kadar. Yani fincan, zarf, mazruf ve köpük bunların hepsi bizim kahve kültürüne kattığımız kültürel öğelerdir. Kahve bir kültür içeceğidir. Kahve kültürümüzün bir parçası. Kahve tiryakileri sadece kahvenin çok kaliteli olmasıyla yetinmez. Fincanı tabağı sanat mahsulü hatta yanında alınacak şeyler de önemli iyi bir kahve tiryakisi kahvenin pişireceği suyu da önemser” diye konuştu.


Haber Kaynak : İGFA

ulusalbasinajansi.com web sitesinde yayınlanan haber, resim, bilgi, belge, metin, video niteliğindeki tüm yazılaı ve görsel eserler Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına tamamen uygun olarak yayınlanmaktadır. TC 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun telif haklarına ilişkin hükümlerine ve AB Fikri Mülkiyet Hukukuna göre Ulusal Basın Ajansı'.com'un yazılı izni olmadıkça hiçbir kimse, yayıncı ve kuruluş, herhangi bir eserin tamamını veya bir kısmını yayınlayamaz, çoğaltamaz, alıntı yapamaz

Emine Erdoğan, lider eşleriyle "Anadolu" sergisinde

Konya Tarım Fuarı marka haline geldi

Kocaeli'de 11 okulda afet farkındalığı

Tokat'ta don felaketi... TBMM gündemine taşınacak

61. Kütüphane Haftası Şenliği Bornova'da coşkuyla kutlandı

İzmit'te çocukların hayal gücü renklendi

Nilüfer Belediyesi Bursa 22’nci Kitap Fuarı’nda!

Hak İş Genel Başkanı'ndan 12 Eylül vurgusu

Malatya'da kar ve don mağduriyeti incelemesi

Memduh Büyükkılıç'tan görme engelli milli takıma ziyaret

Genel Başkan Yıldırım’dan gençlere çağrı: Ülkü Ocakları senin yuvandır

Büyükşehir’den ‘Büyük Çiftçi Buluşması’

Bugün hava nasıl olacak? İç Anadolu ve Karadeniz'de yağış alarmı!

Bursa Kitap Fuarı kapılarını açtı

Bursa Kitap Fuarı’nda İznik’in tarihi zenginliği konuşuldu

SAMANDAĞ EĞLENCEYE DOYDU

Almanya’nın Neuss Şehrinden, Başkan Arı’ya Ziyaret

Kurs öğrencilerine seminer

Trans Taurus heyecanı devam ediyor

Manisa’da büyük dönüşüm devam ediyor

İZMİT BELEDİYESİ TÜRK EDEBİYATININ DUAYEN İSMİ RUŞEN HAKKI’YI ANACAK