Prof. Dr. Yılmaz, “Türkiye’nin ‘merhamet çınarı’ olan Kızılayımızı bugüne getiren tüm gönüllü, bağışçı ve çalışanlarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Bu iyilik hareketi, çalışmalarını zamanla ve coğrafyayla sınırlı olmadan sonsuza kadar sürdürecektir” dedi.
ANKARA (İGFA) - 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla yola çıkan Türk Kızılay, o günden bu yana insanlık için yardımsever bağışçılarıyla umut ve iyilik taşıyan önemli bir kuruluş olarak varlığını sürdürüyor. Doğal afetlerin, savaşların, salgın hastalıkların ve birlikteliğe ihtiyacımız olduğu anların ortasında Türk Kızılay'ın gönüllüleri ve çalışanları insanlığın umudu olmaya devam ederken, tüm Kızılay camiası 156. yıla girmenin gururunu yaşıyor.
Kızılay'ın 155 yıllık yolculuğunun sevgi ve yardımseverlik dolu adımlarla yazıldığını dile getiren Türk Kızılay Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, “155 yılı geride bırakan Türk Kızılay, bu süre zarfında milyonlarca insanın hayatını iyileştirmek ve desteklemek için özveriyle çalıştı. Tarihi boyunca acil yardım, afet yönetimi, kan bağışı, sağlık hizmetleri ve sosyal projeler gibi birçok alanda Türk Kızılay'ın adı güven ve destekle anıldı. Bu güven ve destekle de Kızılay, milyonlarca insanın hayatına dokunarak yüreklere umut aşıladı. Kısacası Kızılay, milletimizin yardımseverliğinin adı oldu. Kızılay, gönüllü çalışmaları, kan bağışı kampanyaları ve sosyal projeleriyle toplumun vazgeçilmez bir parçası oldu. Bu köklü tarih, gelecekteki hedeflerimize odaklanmak için de bir fırsat sunuyor. Türkiye’nin ‘merhamet çınarı’ olan Kızılayımızı bugüne getiren tüm gönüllü, bağışçı ve çalışanlarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Bu iyilik hareketi çalışmalarını zamanla ve coğrafyayla sınırlı olmadan sonsuza kadar sürdürecektir” dedi.