Yeşim, Global Compact (Küresel İlkeler Sözleşmesi) çerçevesinde 2009 yılından bu yana her yıl hazırladığı sürdürülebilirlik raporunun on ikincisine imza attı. Her yıl Türkçe ve İngilizce olmak üzere hazırlanan rapor, son iki yıldır GRI standartlarına göre eklenen yeni alanlarla daha da güçlenmiş olarak yoluna devam ediyor.
BURSA (İGFA) - Yeşim, Küresel İlkeler Sözleşmesi kapsamında gerçekleştirdiği sosyal uygunluk ve sorumluluk çalışmalarına ilişkin 12. raporunu Birleşmiş Milletler’in internet sitesinde yayınlayarak kamuoyu ile paylaştı.İngilizce ve Türkçe olarak yayınlanan raporda, insan hakları, işçi standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularında uluslararası sözleşme ilkeleri doğrultusunda yapılan çalışmalara ve gönüllü olarak yürütülen sosyal sorumluluk faaliyetlerine yer verildi.
Küresel İlkeler Sözleşmesi (Global Compact) kapsamında 2009 yılından bu yana küresel ağda yayınladıkları raporlarına bir yenisini daha eklediklerini ifade eden Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya; Grup olarak sosyal uygunluk ve sürdürülebilirlik çalışmalarına büyük önem verdiklerini ve bu konuda yaptıkları çalışmaları uzun yıllardan bu yana raporladıklarını belirtti. Yeşim’in Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni (Global Compact) 2006 yılında imzalayan Türkiye’deki ilk hazır giyim firması olduğunu hatırlatan Şankaya; “Sürdürülebilir üretim anlayışı ile yoluna devam eden Yeşim, sosyal uygunluk standartlarını en üst seviyede uygulayarak, tedarikçi firmalarında da uygulatmaya çalışıyor. Dünyanın en prestijli sosyal uygunluk belgesi olan SA8000 belgesini 2005 yılında alan Yeşim, bu belgeyi tekstil ve hazır giyim sektöründe Türkiye’de ilk alan firma olma ve 16 yıldır bu belgenin devamlılığını sağlama başarısını gösterdi. 2020 yılı pandemi gölgesinde zorlu bir yıl olarak geride kaldı ve biz sürdürülebilirlik raporlarımızın on ikincisini tüm dünyanın ortak derdi olan COVID-19 salgını sürecinde yayımladık. Bu süreçte kurum kültürümüzün bir parçası olan ‘Önce İnsan’ yaklaşımının dünya için ne kadar önemli bir kavram olduğunu bir kez daha görme fırsatı bulduk. Yine bu dönemde bu değerlerin yaşatılmasının ve sahip çıkılmasının da ne kadar öncelikli olduğuna hep birlikte tanık olduk.” şeklinde konuştu.
“Pandemi sürecine çok hızlı bir şekilde adapte olduk”
Pandeminin ilk aylarında tüm sektörlerde olduğu gibi tekstil ve hazır giyim sektöründe de sıkıntılı bir süreç yaşandığına vurgu yapan Şankaya, Yeşim’in bu zor günleri 25 yıldır bünyelerinde uyguladıkları sürdürülebilirlik sistematiğine bağlı hareket ederek aşmayı başardıklarını kaydetti. Şankaya Yeşim’in sürdürülebilirlik, çevre, sosyal uygunluk ve iş sağlığı güvenliği çalışmalarının sistematik olarak KPI’larla yıllardır denetlendiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Sahip olduğumuz alt yapı sayesinde söz konusu salgın sürecinde hayata geçirdiğimiz yeni önlemlerle sadece kendimizi revize etme ekseninde aksiyon aldık. Bu anlamda pandemi sürecine çok hızlı bir şekilde adapte olduk. Gelinen noktada 2020 yılı sürdürülebilirlik raporumuzda bu salgının etkilerine değinerek tarihe not düşmüş olduk. Her şey bittikten sonra söz konusu salgının sadece bizde değil bir çok kurum ve kuruluşta son derece önemli izler ve dersler bırakmış olacağını biliyoruz. Umarız ki bundan sonraki dönemde ‘Önce İnsan’ ve ‘Önce Sağlık’ kavramları tüm dünya genelinde öncelik haline gelir.”