Bu niteliklere sahip bireyler, yöneticileri sorumlu tutar ve gerektiğinde erken seçimlere zorlayabilir. Almanya’da yaşanan son gelişmeler, bu duruma güzel bir örnek teşkil ediyor.
ALMANYA, 23 ŞUBAT 2025’TE ERKEN GENEL SEÇİMLERE GİTME KARARI ALDI. Başlangıçta 28 Eylül 2025’te yapılması planlanan seçimler, koalisyon hükümetinin çöküşü ve mecliste güven oylamasının kaybedilmesi nedeniyle öne çekildi. Bu süreç, Alman halkının demokratik değerlerine ve siyasi bilinçlerine olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
ALMAN MİLLETİNİ BU DEMOKRATİK OLGUNLUKLARINDAN DOLAYI TAKDİR EDİYORUM. 23 Şubat’taki genel seçimlerde Alman halkına ve siyasetçilere başarılar diliyorum.
Ne yazık ki, dünyada birçok millet, benzer cesareti gösterememekte. Sesini çıkaramayan, korkan, konuştuğunda hapse atılan ve cesaret bulamayan toplumlar, otoriter rejimlerin baskısı altında yaşamaya devam ediyor. Bu durum, özellikle Kuzey Kore gibi ülkelerde belirgin. Bu tip ülkelerde, tek bir liderin milyonlarca insanı korku ve baskı altında tuttuğunu görüyoruz.
Herkes, “layık olduğu gibi yönetilir” anlayışıyla bakıldığında, bu tip ülkelerin demokratik seçimlere gitmesi mümkün değildir;
gitseler de hiçbir şey değişmez, hep aynı şahıs kazanır.
Demokrasi, cesaret ve bilinçli bir toplum
gerektirir..!
Vatandaşların haklarını savunması, yöneticileri denetlemesi ve gerektiğinde değişim talep etmesi, sağlıklı bir demokrasinin temel taşlarıdır. Almanya’da yaşanan erken seçim süreci, bu değerlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Dilerim ki, diğer milletler de bu cesareti gösterir ve demokratik haklarını savunma yolunda adımlar atar.
Saygıyla,
Sinan Ekiz
Siyaset Bilimci
