Resmî makamlarca ülkemize PKK terörünün ekonomik maliyeti 400 milyar dolar, uluslararası kuruluşların ekonomik analizlerinde ise doğrudan ve dolaylı yoldan 1 trilyon dolara yakın bir ekonomik bedelin ödendiği…
Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bütünlüğe bir hançer gibi saplanan uluslararası teşeron PKK terörü ile sosyal-psikolojik -kültürel ve etnik bedellerini dahada ödeyeceğimiz gerçeğinden hareketle….
Bugün devam eden Pençe -Çekiç operasyonlarının da dahil olduğu Kuzey Irakın 40.000km karelik alanı Anayasalarında Keküğü başkent olarak kabul eden Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından kontrol edilişi gerçeği karşısında….
Yakın bir gelecekte her iki bölgede vekalet terör örgütlerinden ziyade düzenli ordularlar ile Doğu ve güney sınırımız Kukla bir Kürdistanla kuşatılma ihtimali gerçeğinden hareketle….
Suriye’nin yaklaşık %33’nün bizim terör örgütü olarak tanıdığımız. YPG ve PYD tarafından kontrol edilmekte, Esad’a Elektrik ve Petrol satabilecek bir özerkliğe sahip olduğu gerçeğinden hareketle…
Ya..! Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine karşı, Irak ve Suriye’nin Ulus Devlet yapılarının korunacağına dair uluslararası sözleşmeler ile garanti altına alınmalı, Bölgedeki özerk ve federatif Kürdistan yapılanmaları lağvedilmeli, ABD nin silahlandırdığı, PKK, YPG, PYD gibi terör unsurlarına ait bütün topraklar ve silahlar Birleşmiş Milletler kontrolüne terkedilmesi sağlanmalı
Yada..! Yaklaşık 38 yıldır Irak ve Suriye kaynaklı bölgelerin sübvanse ettiği terör müptelasına karşı, Bedelini en son bu 5 şehidimizin kanı ve canı ile ödediğimiz söz konusu toprakların , Musul ve Kerkük’te olmak üzere kaderini biz tayin etmeli ve yönetmeliyiz…
Gerek Irakın, gerek ise Suriye’nin Kuzeyi , bizim ise Güney Doğu sınırımız ötesinde bu gün Mehmetçiğin canı ve kanı ile Türk Milletinin ise sosyal, demografik ve ekonomik bedellerini ödediğimiz söz konusu çoğrafyalara tamamen girilmeli, Musul ve Kerkük’te dahil olmak üzere alınmalı,
İçimizdeki , dışımızdaki bakmakla mükellef olduğumuz göçmenlerin vatandaşlığa alınarak, yaşları reşit olanlar askere alınmalı sınır ötemizde bize bağlı kurumsal Devlet yapılanması kurulmalı ve bedelini ödediğimiz çoğrafyaların yönetimide bize ait olmalıdır…
Velhasıl bizler bu belayı başımıza açan ne ABD’nin ne Rusya’nın nede AB ülkelerinin ..
Ne sınır güvenlik görevlileriyiz, ne koruma güçleriyiz, ne göçmen önleme kampıyız nede insan bakıcısı değiliz.!
Ya ektikleri rüzgarın bedelini onlar ödeyecek yada biz kendi göbeğimizi kendimiz kesip, bize güvenen, sığınan insanlarında ve onların topraklarınında kaderini biz tayin edip yönetmeliyiz…
Liderimiz Devlet Beyin, 100 Şehir ve 100 Milyon Nüfus vizyonunu ve NATO”ya karşı kıldan ince kılıçtan keskin bir omurgalı yol ayrımı misyonunu yabana atmadan…
Artık Hattı Müdafaadan ise Sathı Kontrol ve Yönetmenin tamda zamanının geldiğini unutmamalıyız… Ülkesi ve Milleti ile bu kararlı Güvenlik politikaların arkasında ELİF gibi durmalıyız
Şüheda kervanına dahil olan son 5 şehidimizin şahsında, cümle vatan şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, şefaatlerine Nail , şehadetlerine dahil olabilmek dualarımızla….ve Toprağa düştükleri bölgelerde İsimlerinin göklerde Türk Bayrağı ile dalgalanması dileklerimizle…VATAN SAĞOLSUN.!
selam saygı dua
Ahmet Gökhan YAZICI
