2023 seçim ile bir nevi Cumhurbaşkanlığı sisteminin başarısı veya başarısızlığın değerlendirileceği bir dönüm noktasıdır şüphesiz..
Yeni sistemin yoğunlukla parlementer sistem döneminde çıkarılmış kanun ve yasalar ile yürütülmeye çalışılması, zamana yayılmış değişikliklerin ise yamalı bohça gibi evrilmesi ve yeni sisteme uyarlanmaya çalışılması sistemin yegane engellerindendir.!
2023 seçim arefesine yaklaşıldığı bu dönemde, yeni sistemin omurgası niteliğindeki Seçim Kanunundaki değişiklik öneriside malesef ki söz konusu yamalı bohça nitelendirilmesine maruz kalmaktan kurtulamamaktadır.!
Aslında Cumhurbaşkanlığı sistemi ikame edildiği dönemde, kurulan yeni iskelet sisteminin omurgası, Millet iradesinin eksiksiz tezahürünü sağlayacak yeni bir Anayasa yeni bir seçim kanunu ve siyasi partiler yasası kanunları ile inşa edilseydi , 2023 seçim endişesi düzenlemesi tartışmalarınında önüne geçilebilirdi.!
Yönetim sistemlerinin konuşlandırma sebebi, Milletin ortak sorunlarına çözüm üretebilmek, maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayabilecek kurumsal sistematiği kurabilmek ve yönetebilmektir.! Millet nezdinde bu beklentilere cevap ve çözüm üretemedikten sonra ne yapılırsa yapılsın Millet iradesine müdahalenin ötesine geçemez..
Bir yönetim ve seçim sisteminin ; Temsilde adaleti, yönetimde istikrarı sağlayabilmek açısından , yönetim ve seçim sisteminin adından , rakamsal uyarlanmasından ise Millet iradesinin eksiksiz ve kesintisiz iradesini temsil edebilecek, içeriği , metodu , yolu ve yöntemi, niteliği daha anlamlı ve önemli olup.
Hızla akan bir ırmağın önünü baraj kapaklarını kapatarak, önüne set çekerek belki kapatılabilir lakin baraj gövdesi dolduktan sonra söz konusu su taşar, barajları aşar ve gider yatağını bulur unutulmamalıdır.!
Yönetim ve seçim sistem unsurlarını, kişilerle müstesna özellikler ve beklentiler etrafında kişiselleştirerek kısırlaştırmak yönetimin sistematik ve kurumsallık niteliğine aykırı olacağından Cumhurbaşkanlığı sistemini kişiselleştirerek kısırlaştırmamanın ötesine geçirmemiştir 2023 seçimi bu sonucun teyidi olacaktır.!
Yeni bir sistem değişikliğinin zamanında Yeni Anayasa , Yeni seçim ve siyasi partiler yasası kanunundaki köklü reform ve değişikliklerle taçlandırılması gerekliyken, Devletin kurumsal yapılarının bu değişimle uyum sağlayacak bir kurumsal yapıya kavuşturulması gerekliyken,
Alel acele düzenlemeler ve kanunlar ile yapılandırılmaya çalışılmış, kervan yolda dizilir mantığı ile yeni yönetim sistemini ikame etmeye çalışılan yasal düzenlemeler sonradan çıkarılmaya çalışılmış malesefki bunlarda yamalı bohçadan öteye geçememiş, zamanla başlangıçtaki çıkarılan yasa ve kanunlar bile sonradan kanun hükmündeki kararnameler ile hükmünü kaybetmek durumunda kalmıştır.!
Tam bağımsız Lider Ülke Türkiyeyi yeniden inşaa edecek Sosyal Hukuk devletini Yen'i bir kuruluş heyecanı ve dinamizmi ile sistemize edebilecek Cumhurbaşkanlığı sistemi Yeni Anayasa , Yeni Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu ile taçlandırılmış ve milletin iradesine birlikte onaylattırılmış olsa idi eski sisteme davetiye çıkaran siyasal partilerin ve ittifakların tazahürü söz konusu olmazdı baraj ve seçim endişesinden uzak Millet iradesine güven esas olurdu.
Bu eksik kalan Yeni Anayasa, Yeni Seçim sistemi ve siyasi partiler yasası saç ayakları üzerine inşaa edilemeyen Cumhurbaşkanlığı sisteminin anayasal düzlemde yürütme, yasama ve yargı üçgeninde kuvvetler ayrılığı ilkesininde tartışılmasının ana sebeplerindendir
Mevcut yönetim ve seçim sisteminin millet iradesini yasama ve yürütme faaliyetlerine yansıta bilmesi için
Seçim barajının sadece il barajı anlamında ikame edilip ülke barajının kaldırılması, temsilde adaleti sağlayabilecek bir niteliğe kavuşması gerekmektedir.! Özellikle ;
Cumhurbaşkanlığı sisteminde, Cumhurbaşkanı idaresinde Yürütme Meclis dışından kurulması , Yönetimde ülkeyi idare edecek iradenin Milletten en az % 50 ‘nin üzerinde oy alması yönetimde birlik ve istikrar açısından anlamlıdır…
Lakin Bütün siyasi görüşlerin , partilerin millet iradesini temsil eden güçleri oranında mecliste temsil edebilmesi, yasama faaliyetlerine millet iradesini yansıtabilmesi için il barajı olsada ülke barajı kaldırılmalıdır..
Hükümet meclis dışından , yasama faaliyetlerinden bağımsız kurulurken, hükümetin proğramı ve ihtiyaç duyduğu kanun yasal düzenlemeler yasama organı tarafından yüzde elli salt çoğunlukla onay alabildiği takdirde yürütmeyi sağlayabilmesi temsilde adalet ilkesi için bir gerekliliktir.! Kanun Hükmünde Kararnameler sadece olağan üstü olaylar ve dönemlerde uygulanmalı , olağan üstü hallerde Meclis tarafından %50 çoğunlukla ilan edilmelidir.!
Yürütme ve yasama arasında kuvvetler ayrılığı ilkesi etrafında birbirini fesih etme yetkisi kesinlikle olmamalıdır.! Olağan üstü hallere sebep olacak ihanetlerin dışında seçimle gelen seçimle gitmelidir.!
Kuvvetler ayrılığı üçlü saç ayağının yargı aşaması hem yürütmeyi hemde yasamayı denetlemek ve kontrol etmek üzere siyasetten bağımsız akademik ,bürokratik ve hukuki sivil toplum örgütleri barolara bağlı akademisyen, hakim , savcı ve avukatlar tarafından ; Anayasa , Danıştay, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurumu , Hsyk üyeleri yasama ve yürütmeden bağımsız seçilmelidir.!
Cumhurbaşkanı ve Milletvekili adayları seçime 3 ay kala her nevi resmî görevlerinden istifa etmeli, Mevcut Meclis Başkanı seçim sürecinde Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmelidir..
Siyasi partiler yasasının temsilde adaleti , yönetimde istikrarı sağlayabilmesi için;
Her partiye temsil ettiği illerde nüfus sayısına ve son seçimde almış olduğu oy oranının % 10 nu oranında mecburi üye şartı getirilmeli, bu şartı gerine getiremeyen partiler söz konusu illerde seçime girememeli,
Ve Siyasi Parti Genel Başkanların , genel merkez yöneticilerinin, il Başkanlarının, ilçe başkanlarının, milletvekili ve belediye başkanı adaylarının Partiye resmî üyeliği olan bu üyelerden, aldığı oylar ile seçilip 399 ile sınırlandırılmış üye delegasyon formalitesi ortadan kaldırılıp Partili üyenin iradesi her noktaya tazahür etmesi sağlanmalıdır.!
Partilerin disiplin ve denetleme kurulları başkan adaylarının iradesi ile onların listelerinden değil , yine partili üyelerin seçme ve seçilme hakkı çerçevesinde parti yönetiminden bağımsız bir seçimle belirlenmelidir.!
Yasama faaliyetlerinin ilk işi olarak anayasal bir hükümle ÖSYM siyasetten bağımsız bir statüye kavuşturulup
Devlet kadrolarına yapılacak her nevi insan gücünün torpil , mülakat ve tavassutlardan arındırılarak liyakati, ehliyeti ve bilgiyi ölçen sınavlarla kadrolaşma sağlanmalı bu yapı kesinlikle siyasetten uzak tutulmalıdır.!
Devleti ve Milleti yeniden dizayn ve dinamize edecek sosyal hukuk devleti , adalet, hak, hukuk, Allah korkusu, kul hakkı, değer ve prensipleri etrafında reform ve düzenlemeler ile
Toplumun bütün kesimlerinin maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayabilecek, problemlerini çözebilecek nitelikte kişiye , zümreye has değil herkes için geçerli bir Anayasa düzenlemesi ile Yen'i sistem taçlandırılmalıdır.!
Tam bağımsız Lider ülke Türkiye'yi en ileri medeniyetler seviyesine belirli kişi veya zümrelerin üzerinden değil sistemize kurumsallaşmış bu anlayışlar ve yapılar üzerinden ancak ulaşabilecektir.! Sistem kurucularına yakışan ise Önce Ülkem ve Milletim ilkesi ve ülküsü doğrultusunda şahsi ve siyasi menfaatlerimizin ötesinde ideal sistemi kurumsallaştırıp herşeyin en iyisine ve idealine layık bu aziz Millete ve Milletin İstikbaline hediye etmelidir.!
Nitekim; Ülkesini ve Partisini Millet iradesinin aksine yönetici insiyatifi ile idare edenler Tarihe Geçemezler Vesselam.!
HAYIRLI CUMALAR
selam-saygı-dua
Ahmet Gökhan Yazıcı
