ERDAL GÜZEL

Tarih: 22.03.2024 12:03

ERZURUM'U SEVMEK ONU TANIMAKLA OLUR

Facebook Twitter Linked-in

Şehri sevmek ve ona tutku ile bağlanmak bu farklılığın bilincinde olmakla mümkün olabilmektedir.
Ramazan ayında çok daha belirgin olan bu özellik Erzurum’un her köşesinde kendini göstermektedir.
Şehrin bu ruhsal derinliğini bize hatırlatan dokunuşlarla karşılaştığımız zaman bu gerçeği daha yakından görüp, aidiyet duygumuzu perçinliyoruz.

Dün. Narmanlı Caminde kıldığım cenaze namazından sonra iş yerime dönerken Ulu Cami’nin çıkış kapısındaki merdivenlerden inmeye çalışan ihramlı, mest lastikli, beli bükülmüş bir eze dikkatimi çekti.
Adım atmakla zorlanan bu eze’yi görünce Alvarlı Muhammed Lütfi Hoca’nın ” Civanlar Pirlere hürmet ederler/Duasını almaya gayret ederler. Ramazan’a güzel hürmet ederler. Mevla’ya emanet olsun Erzurum” mısraları aklıma geldi.

Eze’ye doğru yöneldim “ Eze, müsaade edersen sana yardımcı olayım. Elimden tut seni indireyim” dedim.
İki kat olmuş, yürümekte zorlanan bu ezemiz “ sağ ol ana kurban, ben inebilirim, Allah’ta senin elinden tutsun” diye dua edince içimi müthiş bir sevinç kapladı. Yolda kendi kendime düşünürken “Türkiye’nin neresinde böyle bir dua yapılır” diye içimden geçirip, bu şehri neden çok sevdiğimi bir kez daha anladım ve “Mevla’ya emanet olsun Erzurum” diyerek yağan karın altında işyerime döndüm.
                                                                                                                   Erdal Güzel 22/03/2024


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —