İstanbul escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Mersin escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort

M. Necati GÜNGÖR


İmamoğlu gerçeği

Ekrem İmamoğlu, sevilen bir siyasetçi. Çalışkan bir Belediye başkanı.


Haksız bir kararla görevinden alındığına inanılan bir başkan.
Halkımız hep mağdurun yanında oldu.
Güce karşı hep mazlumun yanında durdu.
O’nun adalete olan inancını iman haline getiren dönemler de oldu.
“Şeriatın kestiği parmak acımaz” ( Buradaki şeriat sözcüğü adaleti temsil ediyor )
“Adalet karşısında boynumuz kıldan ince”
Sözleri de milletimize ait.
Bu sözlerin söylendiği dönemlerde adalet cihazı en doğru şekliyle çalışıyordu.
Teraziyi tutan ellerin hiçbir baskı altında karar vermeyeceklerine inanılıyordu.
Ne var ki, günümüzde adalet üzerinde kuşkular yaratıldı.
Anketlerde, adalete olan güven lâyık olduğu seviyeyi göremedi.
İmamoğlu hakkında verilen karar bir kahraman yarattı.
O kahraman, bir yıldız gibi parlatıldı.
16 milyonluk büyük şehrin iki defa başkanlığa seçtiği adamı makamından ettiler.
Hukukçuların tartıştığı bir mahkeme kararıyla siyasi yasak getirdiler.
Mahkeme kararları elbette eleştirilebilir.
Mahkeme heyetine saygı duymak
kaydıyla…
İmamoğlu hakkında karar veren mahkemenin kararı da eleştirilecektir elbet.
Ama görünen o ki, o kararla siyasi yasak getirilen kişi, tartışılan bir mahkeme kararı ile parlatıldı, adeta yıldızlaştırıldı.
İstanbul belediye seçimleri iki defa iptal edilmişti.
Birincisini 13 bin oyla İmamoğlu kazanmıştı.
Başkanlığı elinden alındı,
Sonra ikinci seçime gidildi.
O da ne? 13 bin oy bu defa 805 bine yükselmişti.
İstanbul halkının bu karara oylarıyla verdiği karşılık böyle oldu.
Peki, bundan sonra ne olabilir?
Yapılacak ilk genel seçimde, İmamoğlu’na yüklenen mağduriyet sıfatından dolayı muhalefetin oyları daha da artar, belki milyonları bulur.
Halkımızın mağdurdan yana olduğunu bilenler böyle bir sonuca şaşırmazlar, bilâkis bu sonucun amili olduğunu anlarlar.
İmamoğlu hakkında verilen karardan sonra siyasetin terazisi neyi nasıl tartacak, hep birlikte göreceğiz.
İlk mağdur, yine İstanbul Büyükşehir’den çıkmıştı.
Yıllarca bu şehrin belediye başkanlığını yapmış olan Recep Tayyip Erdoğan, okuduğu bir şiirden dolayı mahkûmiyet alınca, O da mağdur hale getirilmişti.
“Muhtar bile olamaz” denilen insan, hem milletvekili oldu, hem Cumhurbaşkanlığına seçildi.
Demek ki, siyasetçileri mağdur etmek işe yaramıyor.
Daha etkin bir güç olarak karşılarına çıkıyor.
Geçmişten ders çıkarmak lâzım.