İstanbul escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Mersin escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort

ENVER GÜLER


Münafıklık, hep bir inanç sınıfı olarak anlatıldı…

Münafığın Türkçe karşılığı “iki yüzlü” demektir. Akîf merhum, “Eskiden ikiyüzlüleri hiç sevmezdim şimdi sevmeye başladım çünkü bin yüzlü insanlar görülmeye başlandı” diyor. Münafıklığın böyle çeşitlerinin çok olabileceğini ifade etmiş oluyor.


Münafıklık, hep bir inanç sınıfı olarak anlatıldı… Hâlbuki münafıklık, inanç sınıfı değil karakter sınıfıdır… Karekter bozukluğu olan kesimdir, münafıklar… Menfaatleri(çıkarları) ön planda olduğu için her durumları, her davranış ve inanışları menfaat(çıkar) üzerine kuruludur…

Münafığın Türkçe karşılığı “iki yüzlü” demektir. Akîf merhum, “Eskiden ikiyüzlüleri hiç sevmezdim şimdi sevmeye başladım çünkü bin yüzlü insanlar görülmeye başlandı” diyor. Münafıklığın böyle çeşitlerinin çok olabileceğini ifade etmiş oluyor.

Menfaat onların dinidir… Menfaat elde etmek için her şeyi mübah bilirler… Tek dünyaları vardır, o da yaşadıkları dünya… Tek doğruları vardır, menfaate ulaşmak… Kâfirler ve kâfirlerin içinde en aşağılık sınıfı oluştururlar… Çünkü, aşağılık işlerin yolcuları olmuşlar… Şahsiyetleri bozulmuş, karakterleri ters yüz olmuş, insanlık sınırlarının çok gerisinde yaşarlar… Değer yargıları bozulduğu için de kendilerini ne kâfir ne münafık görürler… Onlara göre dünyanın en doğru insanları kendileridir… Değer yargıları yanlış temeller üzerine bina edilince, düşünce ve amel dünyaları da yanlışlarla şekillenmeye başlar…

Her münafık kafirdir ama her kafir münafık değildir.

Ölçüsü hak olmayanın sözcüsü, şeytan olur… İşte münafıklarda böyle bir durumdalar… Ne mümin olabilmiş ne de kâfirliklerini ilan edip küfür safında görünebilmişler… Münafık, küfrünü gizlemiştir… Çünkü küfür safına katılmada çıkar(menfaat) sezmemiştir… İman safında kendini göstermiştir… Çünkü çıkarlarını bu safta görmüştür…

Münafıkların elleri sıkıdır, cimrilikleri yüzlerinden okunur, iyilik adına bir şey yapmazlar… İyilik yapsalar karşılıklarını unutmazlar… Gücü, izzeti, değeri dünya malında bilirler… Herkesi kendileri gibi görür ve öyle değerlendirirler… Mal, mülk,para olmazsa hayat biter sanırlar…

İşte münafığın dünyası budur… Birliği de dirliği de paradır… Münafığın hayatını anlamlandıran tek şey menfaattir… Allah’ın yerine parayı, çıkarı koyan münafık, paraya endekslenmiş bir hayata endekslenmiştir… Mümin ise hayatını Allaha endekslemiştir

Sevgili peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Şu üç şey kimde bulunursa onda münafıklık alameti vardır; vaad eder va’dini yerine getirmez, sözünden döner, insanlara gadreder (arkadan vurur).” 

Bu ifadeler amelde münafıklıklığa işaret etmektedir. Biz böyle bir insanın imanından şüphe etmiyoruz. Namazını kılıyor, orucunu tutuyor ama amelde günahlar işliyor. Mesela Maide suresinde Rabbimiz “Akitlerinizi yerine getirin” buyuruyor. Müslüman bu emri uygulamayınca günaha giriyor ama kafir dediğimiz münafıklardan kabul edilmiyor.               

Münafık, içi küfür; dışı iman olandır… Gerçekte küfür tarafında ama görünürde iman safında yer alandır… Kâfirlerin en aşağılık şahsiyetini temsil eder… Onun için Kur’an’a göre cehenneminde en alt tabakasına girer… Kâfirlerden daha tehlikeli oldukları için Allah; müminlere kâfirlerden hemen sonra münafıklardan uzun uzun bahseder… İslam toplumunun virüsleri konumundalar… Ağaç kurtları gibiler… Kendilerinin de hainleridirler…

 

              

YAZARIN MAKALELERİ