Alim Tülek


ÖDÜ PATLAYAN VATANDAŞ, KÖŞEYE SIKIŞAN KEDİ GİBİDİR...!!

Baskıyla susturulan toplumların sessizliği, iktidarın son çığlığıdır.


Korkutulan, baskıyla susturulan vatandaş, köşeye sıkışmış bir kediden farksızdır. 
İlk başta geri çekilir, susar, hareketsiz kalır. 
Ama bu, teslimiyetin değil, sabrın sınırındaki sessiz bir bekleyişin işaretidir. İktidarlar, bu sessizliği bir zafer sanabilir; ama o sessizlik, yaklaşan bir fırtınanın habercisidir. Çünkü köşeye sıkışan her canlı, ne kaçacak yeri kaldığında ne de sabrı tükendiğinde, tek bir seçeneğe yönelir: Tüm gücüyle saldırmak.

“Köşeye sıkışan vatandaşın sessizliği aldatıcıdır; korku bittiğinde, susturanlar kaçacak yer bulamaz.”

BASKININ SİLAHI KENDİNE DÖNER

Korkuyu bir silah gibi kullanan her iktidar, o silahın bir gün kendisine döneceğini unutur. Vatandaşın ödü patlayacak kadar korkutulması, yalnızca geçici bir sessizlik sağlar. O sessizlik, bastırılan öfkenin büyüdüğü bir zemindir. Köşeye sıkışmış bir kedi, kendisinden katbekat büyük bir tehditle karşılaşsa bile, en ölümcül hamlesini o an yapar. Vatandaşın çaresizliği de aynıdır; sustukça birikir, biriktikçe patlar. Ve o patlama, ne propaganda ile ne de baskıyla engellenebilir.

MEŞRUİYETSİZ İKTİDARLARIN KAÇINILMAZ SONU

Bir iktidarın dayandığı temel, milletin güvenidir. Bu güven sarsıldığında, iktidar artık varoluş gerekçesini kaybeder. Ama meşruiyetini kaybetmiş iktidarlar, bu gerçeği kabul etmez; aksine, vatandaşın ödünü patlatarak korku salmaya çalışır. Unuttukları gerçek ise şudur: Korkunun bir sınırı vardır. Vatandaşın sabrı taştığında, korku artık işlevini yitirir ve yerini direnişe bırakır. Ve direniş başladığında, o güne dek baskıyla ayakta duran iktidar için kaçış yoktur.

SABRIN SONU: 
ÇÖKÜŞ..!!

Siyasi tarih, baskıyla yönetilmeye çalışılan toplumların eninde sonunda ayağa kalktığını defalarca göstermiştir. Vatandaşı korkutarak sindirdiğini sanan her iktidar, bu korkunun sabır taşı çatladığında nasıl bir isyana dönüşeceğini hesaplayamaz. Çünkü korkutulmuş bir toplumun çöküşe sürüklediği iktidarlar, kendi korkularından kaçamaz.

KÖŞEYE SIKIŞAN SADECE VATANDAŞ DEĞİL

Köşeye sıkışan bir kedinin saldırısı, yalnızca bir savunma refleksi değil, aynı zamanda varoluş mücadelesidir. Ama unutulmaması gereken bir gerçek var: Köşeye sıkışan yalnızca vatandaş değildir. Baskıyla yönetmeye çalışan iktidarlar da o köşeye sıkışmıştır. Çünkü bir toplumun iradesini baskıyla susturmak mümkün değildir. Susturulmuş gibi görünen her ses, bir gün boğazları parçalayarak yankılanır.

İktidarlar şunu iyi bilmelidir: Milletin iradesi üzerine kurulmayan her düzen, bir enkazdır. Ve o enkaz, vatandaşın çığlığıyla birlikte tarihin karanlıklarına gömülmeye mahkûmdur. Korkuyla yönetmek, çöküşü ertelemektir; ama o çöküş mutlaka gelir.

Korkunun bittiği yerde, irade başlar. Vatandaş köşeye sıkışmış olabilir, ama unutmayın: O köşe, sizin son durak noktanızdır.

Saygıyla
ALİM TÜLEK

YAZARIN MAKALELERİ