Daldan cennet kokunu esse ya İstanbul’dan
Versen o gül dokunu gelse ya İstanbul’dan
Sürmeli gözlerinden şâd olacak kainat
Naat’ını dinlesek çalsa ya İstanbul’dan
Şimdi gönlümden geçer baş başa yâr sohbeti
Önümde bir demli çay yanımda piyer loti
Kesilir bu hâl ile dizlerimin takati
Nazarından bir himmet gelse ya İstanbul’dan
Her mecnun gelip geçer illa ki bu sahradan
Sufiler içip kanar kan kızılı sâhbâ’dan
Nisb-i miktarımızca o mübarek sofradan
Peymane ile sâhbâ gelse ya İstanbul’dan
Nurullah Ağrı