İstanbul escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Mersin escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort

M. Necati GÜNGÖR


Siyasetin aritmetiği

Bazı parti liderleri üzerinde yanlış değerlendirmeler yapılıyor.


Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu.
İkisi de bir zamanlar AKP’de önemli görevlerde bulundular.
Ali Babacan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak,
Davutoğlu ise partinin genel başkanı ve başbakan olarak.
İkisi hakkında bu güne kadar ispatlanmış bir suiistimal iddiası olmadı.
Yani, düzgün insanlar olarak kabul gördüler.
Tek kusurları, vaktiyle AKP’li olmaları, AKP’de önemli görevlerde bulunmaları ise geçiniz.
Onları eskiden AKP’de görev yaptıklarından dolayı suçlamak özellikle mevcut durumu kurtarmak iddiasında olan muhalefete hiçbir şey kazandırmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, ailesini ve yakın çalışma arkadaşlarını kıyasıya eleştirmek de…
Bütün bunlar, AKP’den oy koparmak yerine, AKP’yi konsolide etmekten başka bir işe yaramaz diye düşünenlerdenim.
Muhalefeti ölçülü bir şekilde yapmak gerekir.
Siyaset, aynı zamanda aritmetiktir.
İktidar, aldıkları oyların toplamıyla yetkilendirilir.
O halde, oyu artırmak yerine, eksiltici eleştirilerde bulunmanın faydası var mıdır?
Uzun yıllar rahle-i tedrisinde bulunduğum rahmetli Demirel’in şu sözleri siyaset açısından çok anlamlıdır:
“Siyaset, cem etme sanatıdır.”
Yani, insanları kendi partinizin veya görüşlerinizin istikametinde bir araya getirme sanatı.
Eğer muhalefeti güçlendirmek istiyorsanız, AKP’nin oylarını azaltmanız, kararsızları ikna etmeniz gerekir.
Davutoğlu ve Babacan’ı eski tercihlerinden dolayı eleştirmek ne kadar doğrudur?
Her iki lider, AKP’den fikren ve zikren ayrıldıklarını daha nasıl ispat edebilirler?
Bu konudaki eleştiriler haksız olmuyor mu?
AKP’den oy koparılmak isteniyorsa, AKP kökünden gelmiş bu iki parti üzerinden bunu beklemek daha doğru olmaz mı?
Bu yüzden, her iki lidere yapılan eleştirileri haklı bulmak mümkün değildir.
Rahmetli Demirel’i sıkça eleştiren, muhalefete mensup ağzı laf yapan bir milletvekili vardı.
O ve onun gibi iki-üç milletvekilini daha partisine olarak muhalefetin ağzını bir bakıma kendi lehine toplamış oldu.
Partisi içinden eleştirilere de muhatap oldu rahmetli Demirel:
“Bize yıllarca muhalefet yapan bu adamları neden partimize aldınız?”
Cevap mükemmeldi:
“Karşı taraftan bize bağırıyorlardı. Şimdi partimize aldık, karşıya bağırıyorlar. Fena mı oldu?”
Muhalefet adına hareket edenlere böyle bir öneri ile cevap vermek gerekir:
“AKP’lileri de, kararsızları da yanınıza alıp, karşı tarafa bağırtınız. Ancak bu şekilde kazanabilirsiniz.”