Doğukan Aşkın


TOPLUMSAL DUYARSIZLIĞIN DERİNLİKLERİ

Toplumların gelişmişlik düzeyi, sadece ekonomik göstergelerle değil, aynı zamanda adalet, empati ve merhamet gibi insani değerlerle de ölçülür.


Toplumların gelişmişlik düzeyi, sadece ekonomik göstergelerle değil, aynı zamanda adalet, empati ve merhamet gibi insani değerlerle de ölçülür. Ne yazık ki, günümüzde bu değerlerin erozyona uğradığına tanık oluyoruz. Bu durum, toplumsal yapının temel taşlarını sarsmakta ve bireyler arasındaki güven bağlarını zayıflatmaktadır.

EMPATİ EKSİKLİĞİ VE TOPLUMSAL UÇURUMLAR

“Tok, açın hâlinden anlamaz” atasözü, varlıklı kesimlerin yoksulların yaşadığı zorlukları kavrayamadığını ifade eder. Bu empati eksikliği, toplumsal uçurumların derinleşmesine neden olur. Varlıklı bireyler, yoksulluğun getirdiği çaresizlik ve umutsuzluğu deneyimlemedikleri için, bu durumun ne denli yıkıcı olabileceğini anlayamazlar. Bu anlayış eksikliği, sosyal politikaların yetersizliğine ve adaletsizliklerin artmasına yol açar.

“Köle olmuş insanın hâlinden özgür anlamaz” ifadesi, özgürlüğün kıymetini bilen bireylerin, köleliğin getirdiği fiziksel ve zihinsel prangaları anlamakta zorlandığını belirtir. Özgür bir birey, köleliğin dayattığı sınırlamaları ve baskıları deneyimlemediği için, köleliğin insan ruhunda yarattığı tahribatı tam olarak kavrayamaz. Bu durum, özgürlük ve esaret arasındaki derin uçurumu gözler önüne serer.

AÇLIK VE ADALETİN KESİŞİMİ

“Açlık, boş tencere, âlimi de zâlimi de aynı tapuda gömer” sözü, açlığın evrensel bir sorun olduğunu ve toplumun her kesimini etkilediğini vurgular. Boş tencereler, hem bilgeleri hem de zalimleri aynı sona götürür; çünkü açlık, insanları eşitler ve adaletin önemini bir kez daha hatırlatır. Açlık, insan onurunu zedeler ve toplumsal huzursuzlukların temel sebeplerinden biri haline gelir.

MERHAMET 
VE 
TOPLUM

“Merhamet etmeyen millete, milletin tabutuyla göçer” atasözü, toplumda merhamet ve empati eksikliğinin, uzun vadede o toplumun çöküşüne neden olabileceğini ifade eder. Bir millet, kendi insanlarına merhamet göstermediğinde, bu duyarsızlık milletin kendi sonunu hazırlar. Merhamet, toplumsal bağları güçlendirir ve dayanışmayı artırır. Merhametin olmadığı bir toplumda, bireyler arasındaki güven azalır ve toplumsal çözülme başlar.

Atasözlerimiz, toplumsal değerlerimizi ve deneyimlerimizi yansıtarak bizlere önemli dersler sunar. Empati, adalet ve merhamet gibi değerler, toplumun huzur ve refahı için vazgeçilmezdir. Bu değerleri yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Toplum olarak, bu değerlere sahip çıkmalı ve onları günlük yaşamımızda uygulamalıyız. Ancak bu şekilde daha adil, empatik ve merhametli bir toplum inşa edebiliriz.

Saygılarımla,

Doğukan Aşkın

YAZARIN MAKALELERİ