CETİN AY


ÜÇLER, YEDİLER, KIRKLAR

ZAMANIN ÖTESİNDE BİR HAKİKAT


Görünmeyen bir el, her çağın vicdanına dokunur. Her devirde birileri, gürültünün arasında sesi değil, derinliği arar. Üçler, Yediler, Kırklar… Sadece mistik bir söylence değil, insanlığın kadim vicdanıdır.

Bir zamanlar, ne unvanları vardı ne de zenginlikleri. Ama yeryüzünde öyle izler bıraktılar ki, isimleri unutulsa bile hikâyeleri hâlâ konuşuluyor. Horasan erenleri, Alperenler, Yesevî dervişleri… Anadolu’yu kılıçla değil, gönülleri fethederek mayaladılar. Bir toprak parçasına sahip olmakla değil, o toprağa ruh katmakla ilgilendiler.

Zaman değişti. Dünya hızlandı. Hakikat, kalabalıklar içinde kayboldu. Ama insanın özlemi değişmedi. Bugünün gençliği belki bir cep telefonuna sıkışmış, belki bir ekranın içinde kaybolmuş olabilir. Ama içindeki boşluk, adını koyamadığı bir arayışın işaretidir.

Özgürlüğün, istediğini yapabilmek olmadığını fark ettiğinde; gerçeğin, algoritmaların sana sunduğundan daha derin olduğunu anladığında; sahici olanın, süslü kelimelerden değil, gerçek yaşamaktan geçtiğini kavradığında… İşte o zaman, Üçler, Yediler, Kırklar’ın ne anlatmaya çalıştığını idrak edeceksin.

Savaşları kazananlar, kılıcı en keskin olanlar değil, ruhlarını en iyi bilenlerdir. Bir derviş, bir fetihçi kadar iz bırakabilir. Bir bilge, bir hükümdardan daha fazla söz sahibi olabilir. Ama hepsi, önce kendilerini fethetmeyi başarmışlardır.

Bugün, hız çağında yaşamak, hakikatin peşinde koşmaya engel değil. Ama kendi hakikatine sırt çevirmek, asıl kayboluştur. Üçler, Yediler, Kırklar’ın izini sürmek, eski hikâyeleri tekrar etmek değil, kendini aramaktır. Çünkü en büyük yolculuk, adını hiç bilmediğin yerlere değil, kendine doğrudur.

Çetin Ay
Solingen

YAZARIN MAKALELERİ