Siyasette sorumluluk eksikliği, demokrasinin temel prensiplerini tehdit ediyor. Karar alıcıların, aldıkları yanlış kararların bedelini ödemediği bir sistemde, halkın üzerindeki yük giderek artıyor.
ABD’li ekonomist Thomas Sowell’in şu sözü, bu durumu özetliyor:
“Yanıldıklarında bunun bedelini ödemek zorunda olmayan insanların eline önemli kararları bırakmaktan daha tehlikeli bir şey yoktur.”
Özellikle ekonomik krizler ve sosyal çöküş dönemlerinde, halkın refahını tehdit eden kararların sonuçları hep aynı oluyor: Yetkililer koltuklarını korurken, faturayı halk ödüyor. Yanlış ekonomi politikalarının yarattığı yüksek enflasyon ve işsizlik, beceriksiz dış politikaların getirdiği uluslararası yalnızlık, siyasetçilerin sorumluluk alanında kalırken, bu hataların bedeli vatandaşlara yansıyor.
Hukuk ve Hesap Verebilirlik Eksikliği
Hukukçular, bu tür bir sorumsuzluğun demokrasiye olan güveni zayıflattığı konusunda hemfikir. Hukuk devleti ilkesine göre, idarenin her eylemi yargı denetimine açık olmalı ve karar alıcılar hatalarının bedelini ödemelidir. Ancak çoğu zaman, siyasetçiler dokunulmazlık zırhı ve yetersiz denetim mekanizmalarıyla sorumluluktan kaçıyor. Bu durum, halkın devlete ve siyasal düzene olan inancını sarsıyor.
Uzmanlara göre, bu sorunun çözümü için güçlü ve bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulması gerekiyor. Şeffaflık, bireysel sorumluluk ve halkın katılımını artıran mekanizmalar, siyasette hesap verebilirlik kültürünü güçlendirebilir.
Gerçek Liderlik Nedir?
Gerçek liderlik, yalnızca karar almakla değil, o kararların sonuçlarından doğan sorumluluğu üstlenmekle ölçülüyor. Ancak günümüz siyasetinde, liderlerin halkı fedakârlığa çağırırken kendilerinin lüks ve ayrıcalık içinde yaşaması, sorumluluk anlayışının zayıflığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, sorumluluğun sadece halkın omuzlarına bırakıldığı bir sistemin sürdürülebilir olmadığını, bu anlayışın uzun vadede toplumsal güveni yok edeceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, halkın yetkililerden sadece vaat değil, adalet ve hesap sormayı talep etmesi gerekiyor. Yetki, sorumlulukla dengelenmediği sürece, halk sadece hataların bedelini ödemekle kalmayacak, aynı zamanda kendi geleceğini de tehlikeye atmış olacaktır.
Saygılarımla
Çetin AY
